35. Bölüm- Umut

24 4 0
                                    

Selamlaar. Nabersiniz? Umarım iyisinizdir. 

35. bölüme kadar geldik, bu kısma kadar kitap hakkındaki düşüncelerinizi fazlasıyla merak ediyorum. 

Ayrıca geleceğe yönelik teorileriniz (katil, kitabın sonu, karakter ilişkileri vs.) varsa burada belirtirseniz çok sevinirim. 

Fikir, öneri veya sorularınızı yorumlarda paylaşmayı, oy vermeyi ve hikayeyi sevdiklerinizle paylaşmayı unutmayın. 

Öpüyorum, iyi okumalar!


Kesilmiş bir damar, damardan süzülen kanlar; kader çizgisinden avuca dolmuş, yere dağılmış bakır rengi saçları kendi rengine boyamış. 

Kader çizgisi kana bulandıysa, ne kadar aydınlık olabilir bir gelecek, gözlerin parlaklığı, yanıp tutuşan bir kalp ne kadar yardım edebilir, daha ne kadar paylaşabilir ışığını ruhla? 

Diğer avcunun içi de kana bulanmış, bir neşter duruyor, sanki avuçta durduğu her saniye tüm ışığı çekiyor kendine, ruha kalmıyor ışık, azalıyor nefesler. 

Neşter kana bulanmış, ay ışığında kutsanmış beyaz ten neşterin renginde artık. 

Yüzdeki çillerin rengi daha belli artık, ne yazık, bunu dahi göremiyor. 

Kahverengi gözlerden kan akmıyor bu kez, tek bir damla göz yaşı yalnızca. 

Gül kurusu bir elbise, üzeri kar kadar beyaz çiçeklerle örtülü. Çiçeklerin üzeri kan rengine bulanmış, sıradan bir otel odası. 

Kadın neşteri bileklerine değdirirken tek bir ses bile etmemiş, yere yığıldığında da, ölmek üzere olduğunda da. Yutkunuşları, zorlukla aldığı nefesleri, gözlerinden yavaşça süzülen gözyaşları. 

Dayanmaya ne çare, yıllar sonra dokunduğunda tenine günışığı, yıldızlar yavaşça başlıyorlar ninnilerini okumaya. Gözyaşları yıldızların ninnilerine bir cevap. Yıldızlar anlıyor bu suskun kadını, yıldızlar dualarını okuyorlar ona bu kez. Genç kadın hafifçe gülümsüyor, bu gülüş son kez gülmek istediğinden değil. Yıldızlara onun gülüşü, onun gülüşü, hayatı boyunca onu yalnız bırakmayanlara. 

Parmaklarını oynatmak istiyor bu kez, oynatamıyor. 

Nefesleri bile ağır geliyor ona, ruhunun bu ağırlığı daha fazla kaldırması mümkün değil. Ruhunun bu ağırlığı ikinci kez atlatması imkansız. Kader çizgileri ikinci kez bulandıktan sonra kana, daha nefes almak zor. 

Yıldızlar fısıldıyor, tekrardan. 

Yıldızlar teselli ediyor, onun suskunluğunu paylaşamıyor yıldızlar. Onun zorunlu suskunluğu karşısında onun çığlıklarını paylaşıyorlar. 

Onca yıldız fısıldıyor kulağına. "İyi uykular."  Son kez dualarını ediyor yıldızlar, son kez sessiz bir gözyaşı, son kez yorgun bir nefes veriş. 

Hafif aralık kalan gözkapakları, elleri kendi katili olmuş bir kadın. Tüm yorgunluk kalkıyor üzerinden, yanında korkulu rüyasının olması önemli değil onun için. Yere damlayan kanlara kan ekleniyor fakat önemli değil onun için. Hep kızıl olmasını istediği saçları kana bulanmış, önemli değil onun için. 

Kadının kabusu derin bir nefes verip arkasına yaslanıyor, botları kadının kanları arasında. Gözleri kadının hafif aralık kalmış gözkapaklarının ardında saklanan kahverengi gözlerde. O an fark ediyor kabus, onun gözleri hep ölüymüş. 

13. Görev- TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now