I'm Shyyyy

umursamaz2

Bugün okula bir tık erken gidecektim. Çünkü anasını satayım alarmımdan bir saat erken uyanmıştım ve uyku tutmayınca ben de hazırlanayım dedim.

Evden her zamanki saatimden bir saat önce çıkınca haliyle okula da bir saat erken gelmiştim.

Bu saatte okula benden başka kimse gelmezdi herhalde. Salaklardı ama bu kadar da değil.

Hava yeni yeni aydınlanırken sınıfa girdim sallana sallana. Sallanmam sınıfın duvar kenarında oturan bir şahıs görmemle kesilirken, bunu beklemediğim için irkildim.

"Ananı sikeyim senin!"

Sarıda hiçbir tepki yokken tek yaptığı geçen yemekhanedeki "Senden iğreniyorum!" bakışını atmaktı.

Sen benden iğreniyorsan ben de senden iğreniyorum.

Cam kenarı en arkaya geçip çantamı fırlattım. Uyku bastırmıştı birden. Sıramda kendime güzel bir uyuma pozisyonu bulduktan sonra sarıya döndüm sert bakışlarımla.

"Ses çıkarma sakın. Uykumu bölersen kötü olur."

Kafamı çantama koyup gözlerimi kapatırken bir şey mırıldandığını duydum ama anlayamadım.

Ne zoru vardı da bu kadar erken geliyorsa? İnek bir öğrenci olduğu için kesin her gün böyleydi. Gerçi erken gelmese ve herkesle aynı saatte gelse oturacak yer bulamazdı bu.

Sıralarımız çift kişilikti. Boş bulan otururdu her yere, sonra bu sarı geldiğinde de kimse onunla oturmak istemediğinden ayakta kalırdı muhtemelen.

Daha önceden yaşandı mı bilmiyorum böyle bir şey, ilgilenmediğim için. Her gün erken gelmeye mahkumdu, yazık.

🤱

Gözümü açtığımda herkes sınıfa doluşuyordu. Bayağı bir uyumuştum demekki.

Yan tarafım hala boştu. Normalde otuz kişiyle aynı anda mesajlaşan ve beni deli eden Tae'nin şu an yanımda oturuyor olması lazımdı. Telefonumu çıkarıp mesaj attım.

Jungkook
Nerdesin pezevenk

Tae(okul)
Evdeyim

Jungkook
Gerizekalı okula niye gelmedin

Tae(okul)
Cumartesi okul mu var mal

Jungkook
Beynini siktigim bugün cuma

Tae(okul)
Harbi mi lan
Anaa harbiden cumaymis
İyi ben uyumaya devam ediyom
Öptüm

Gerizekalı. Tam bir gerizekalıyla arkadaştım.

Hoca sınıfa girdiğinde ayağa kalkar gibi yapıp zaten beni önden görmediği için geri oturdum yerime. Ama adımı seslenmesiyle ayağa kalmak zorunda kalmıştım.

"Jungkook kulüp seçimi için her sırayı dolaş, kim neyi seçiyorsa adını yaz. Katılmak zorunlu, ben istemiyorum demek yok. Bir de her kulübe yalnızca üç kişi katılabilir."

Önden başlayıp herkesi dolaşırken kendime geldiğimde es geçtim. Daha karar vermemiştim.

On tane kulüp vardı toplam. Spor, fotoğrafçılık, gezi, resim, müzik, kütüphanecilik, dans, yabancı dil, çevre temizliği ve bilim-fen kulübü.

Sınıfın çoğunluğu bittiğinde kalan kulüpler dans, resim, çevre temizliği ve fotoğrafçılıktı.

Hocanın dediği şeyi hatırlamamla siktir dedim içimden. Kendimi en başında istediğime yazabilirdim ama şimdi seçenek olarak bunlar kalmıştı sadece. Aklıma edeyim. Tae'yi de unutmuştum hem.

Jungkook
Dans ,resim, çevre temizliği ve fotoğrafçılık. Birini seç kulüplere yaziliyoruz.

Tae(okul)

Başka seçenek yok mu

Jungkook
Olsa söylemez miyim mal

Tae(okul)
Bagirma ya
Fotoğrafçılık olsun

Jungkook
Çok sıkıcısın

Tae(okul)
Sen çok eglencelisin sanki amk
Sen ne seçcen

Jungkook
Dans

Tae(okul)
Iyyy hiç sevmem
Ben en azından kızların
fotoğraflarını çekip onlara
focus on yapabilirim

Jungkook
Ben çok başka şeyler
yapmayı planlıyorum
Ayna da karşımızda 🙂

Tae(okul)
Zevkli orospu çocuğu

Sırıtıp telefonu cebime attım. Kendimi dansa, Tae'yi de fotoğrafa yazıp sıradan devam ettim.

"Jungkook oppa sen hangi kulübe gideceksin?"

Ciyak ciyak sesli kızın önünde dururken yüzümü ekşitmemek için kendimi çok zor tuttum.

"Çevre temizliği sen de gelmek ister misin?"

Alayla karışık sorduğumda bazıları kıkırdarken saf kız gerçek sanıp neşeyle adını temizliğe yazdırdı.

Benim temizliğe gitmeyeceğimi her akıllı insan bilirdi. Diğerleri bile anlamıştı ama demekki yakışıklılığım aklını başından aldıysa...

İlerleyip sarının masasında durduğumda kağıdı masaya koyup eğildim hafiften.

"Söyle."

Elim hazırda beklerken gözüm de kağıttaydı.

"Hangi kulüpler kaldı acaba?"

Cılız ve ince sesi gıcığıma giderken kalan kulüpleri saydım.

"Dans kulübüne yazılabilir miyim?"

Sorduğu soruyla şaşırırken gözlerimi ona diktim. Bu çocuk danstan anlıyor muydu?

Göz göze geldiğimizde bakışlarını kaçırdı. "Dans?"

"Hmhm."

"Adın?" Doğru hatırladığımdan emin değildim.

"Jimin." Çocuk gibi söylerken parmaklarıyla oynuyordu.

"Soy adın?"

"Park."

Son kişiyi de yazdığımda toplam yirmi sekiz kişi olduğumuz için iki kulüp üç yerine iki kişilik kalmıştı. Dans ve temizlik kulübüydü bunlar.

🤱

12B Whatsapp Grubu
Duyuru!!
Dans kulübünü seçen öğrencilerin dikkatine!!
Dans hocası okulumuzda mevcut olmadığı için dans kulübünü seçen öğrenciler müdür yardımcısına istedikleri diğer kulübü söyleyerek geçiş yapabilirler. Dans kulübünde kalmak isteyenlerin bir şey yapmasına gerek yoktur fakat öğretmen olmadığı için istedikleri eğitimi göremeyeceklerdir.

Gördüğüm duyuruyla pek de bir şey değişmemişti açıkçası. Zaten çok isteyerek gitmeyecektim ama aklımda da birkaç bir şey vardı...

Neyse. Başka bir kulübe geçmeyecektim. Zaten herkes başka kulübe geçeceği için ben de kafa dinlerdim biraz.

🤱