Yanıma Yanıma

2.5K 227 58
                                    

Geçen sene nisan ayında ilk bölümünü paylaştığım, üzerine çok düşündüğüm, zar zor yazdığım Secret Love'ın bir yılda aldığı okunma sayısıyla, on yedi gün önce yayınlamaya başladığım bu kitabın aldığı okunma sayısının bir anda artışı ve diğerine yakın olması..

Diyceklerim bu kadardı ajndksmdjs

İyi okumalar

🤱

Sınıfa girdiğimde gözlerimle hemen taradım etrafı. Sarı radarlara takılmıştı.

"Jimin.."

Hemen kafası bana döndü. Elimle çağırıp kolumun altına girmesini bekledim. Sınıftakiler şaşkın ördek gibi bakıyordu bana. Niye sarıya birden böyle bir şey yapıyorum diye. Tae'den başkasıyla yakın olmadığımı ve olmayacağımı biliyorlardı. Tabi artık öyle bir şey yoktu.

"Günaydın."

"Günaydın Jungkook." Kısıktı tabiki sesi.

"Tae!"

"Ne!"

"Kalk oradan."

"Niye lan?"

"Jimin oturacak."

Sarı hemen bana döndü. "Hayır, hayır. Böyle bir şeye gerek yok. Gerçekten."

Onu bir bakışımla susturup Tae'ye döndüm.

"Sen Jimin'in yanına git ben niye gidiyormuşum?"

"Tae kalk dedim."

"Peki hyung."

Salak benden büyük olmasına rağmen korkusundan bana hyung demişti.

Sarı hemen Tae'nin önünde eğilip özürlerini sıraladı. Tae'yse yanına bir kız oturtma telaşında olduğu için bu durumu çok önemsemedi. Sarı için Tae'yi satmamı ve sarının Tae'nin yerini almasını yani.

Sarıyı sol tarafa alıp kendimi sağ tarafa attım.

"Arkadaşına çok ayıp oldu. Üzülecek kesin."

Elimle saçlarını okşadım. "Sarı.. Sen niye bu kadar iyi kalplisin ya? O seni bir kere bile düşünmedi biliyorsun değil mi? Arkadaşım olabilir ama doğru bu. Ben de öyleydim."

"Ama bana bir kötülüğünüz olmadı ki sizin. Diğerlerinden farklısınız. Siz bana hiç gülmediniz onlar gibi. Hem onlar bana ne kadar kötü davransa da, ben kimsenin kötülüğünü istemem ki."

Dirseğimi sıraya yaslayıp kafamı da elime koyup ona döndüm.

"İnsanlar sana kötü davranıyorsa sesini çıkarman lazım. Yoksa böyle tepene binerler."

Gerinip göğüslerimi belli edecek şekilde geriye yaslandım.

"Tabi artık öyle bir şey yapamazlar çünkü karşılarında beni bulurlar."

Sarı utangaçça kıkırdayıp minik eliyle oturağa yasladığım koluma vurdu.

Hoca derse girmişti bir kaç dakika sonra. Sınıftakiler garip bakışlarla bize bakıyordu, tabi sonra benim sert bakışlarım eşliğinde ne bakıyorsun lan diye kızmamla hepsi tek tek önüne dönüyordu.

Derste sarı önceden de dediğim gibi kendi kendine konuşuyordu. Ses çıkmıyordu ama dudakları sürekli oynuyordu. Ayrıca çok güzel not alıyordu.

Bir kendi defterime baktım tek renk siyah kurşun kalem ve ne yazdığı belli olmayan bir yazı, bir de sarının defterine bakıyordum rengarenk kalemlerle yazılmış başlıklar, renkli postitler, minik stickerlarla süslenmiş sayfalar...

Ben bir Busan kekosu, o ise Seul beyefendesi.

Dersten sıkılıp sarıyı izlemeye koyuldum. Yine bir şeyler söylüyordu kendi kendine. Sanırım not alırken yazdıklarını tekrar ediyordu. Dudakları önde büzülü dururken elimi uzatıp parmaklarım arasına sıkıştırdım.

Hoca bir şey der diye çekinirken, benim umrumda  değildi o. Kendini gülmemek için sıkıyordu. Eliyle elimi itelese de çekmemiştim. Hatta hamur yoğurur gibi döndürüyordum dudağını parmaklarımla. Çok eğlenceliydi.

Birden dudaklarını açıp parmaklarımı ısırdığında sessizce inledim. Elimi çekmeye çalışırken bu sefer o bırakmıyordu ve sırıtıyordu.

"Bak bırak yoksa pipini ısırırım."

Biraz terbiyesiz bir tehditti ama işe yaramıştı.

Isırmayı bırakır bırakmaz çatık kaşlarıyla bana ahlaksızmışım gibi ayıplar bakışlar attı.

"Ne bakıyorsun?" Hayırdır der gibiydim.

"Çok ayıp öyle söylemen."

Dudağımı yalayıp kulağına yaklaştım.

"Bende daha ne ayıp şeyler var da sen görmedin."

Kulağına fısıldayıp sırıtarak geri çekildim. Gözleri büyümüştü. Elleri ağzını kapayıp sessizce konuştu. "Sen gerçekten çok terbiyesizsin."

"Bunlar daha hiçbir şey."

Büyümüş gözlerini bana dikip yutkundu. Onun bu şaşkın haline bakarken sırıttım.

"Eğit o zaman beni sarı." dedikten sonra uzun sıranın onun tarafına doğru uzanıp kollarımı sıraya, kafamı da kollarıma koyup gözlerimi kapadım.

Ona yazı yazması için de , kollarını koyması için de bir yer bırakmamıştım. Ben vardım , bana yaslansın.

Tabi o, ders bitene kadar daha da bir şey dememiş, hareket bile etmemişti.

🤱

I'm ShyyyyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin