Sinir

2.3K 236 40
                                    

Sabah kalkıp giyindikten sonra sarıyla beraber okula geldik. Artık benimle oturduğu için sabahın erken saatinde kalkıp gitmesi gerekmiyordu.

Tae'yi kışkışladıktan sonra her gün başka birinin yanında oturuyordu ve sanki benim onu kovmamı bekliyordu bunları yapmak için şerefsiz.

Jimin'i sola oturtup kendimi de yanına attım. Kolumu omzuna atıp ders için hazırlanan sarıyı darlamaya başladım.

"Jungkook bir saniye izin verir misin, öncekileri tekrar etmem gerekiyor."

"Bir."

Bana bakıp gözlerini sabır diler gibi kırptı. Bayılıyordum onu sinir etmeye. Daha da sinir etmek için gıdıklansın diye beline ,karnına dokunup onu iki büklüm ederken bir yandan gülüyor bir yandan da elimi çekmeye çalışıyordu.

Tam bu sırada sınıfa birisi yüksek sesiyle giriş yaptı. "Jungkook kızlardan yüz bulamayınca erkeklere sarmış bu sefer de."

İğrenir gibi bir bakışla bize bakan Hyun-Shik içeri girince yerimden ayaklandım.

Lisenin ilk senelerinde bana kazık atan şerefsizlerden biriydi.

"Yine ne derdin var da geldin?"

Ona yaklaşarak sorduğumda sırıtarak o da bana yaklaştı.

"Hayırdır okulun sessiziyle fanteziler mi kuruyordun yoksa kafanda?"

Kaşlarım çatıldı. "Ne diyorsun lan sen?"

"İğrençsiniz diyorum. Etrafımda öpüşüp koklaşan erkek istemiyorum."

Hah diye bir ses çıktı ağzımdan. Dilimi sinirle ağzımda gezdirdim. "Gördün mü öpüşüp koklaştığımızı?"

"Görmedim ama bir gün göreceğime-"

"Diyelim ki gördün." Ellerimi cebime koydum. "Senin ne düşündüğün sikimde olur mu sence?"

"Muhtemelen o sıra sikinde birileri olacak çünkü."

Duyduğum şeyle önümdeki orospu çocuğuna yumruğumu kaldırmıştım ki bir el tarafından tutuldum. Kafamı çevirdiğimde korkmuş gözlerle bana bakan Jimin'i gördüğümde bir nebze sakinleşmiştim. Ta ki o orospu çocuğu tekrar ağzını açana kadar.

"Geldi sikini yalayan orospu."

Bu sefer dayanamadım ve Jimin'den kolumu kurtardığım gibi karşımdakinin yüzüne yumruğumu atıp üstüne çullandım.

"Düzgün konuş Jiminle!"

Onu duvara sıkıştıracakken kaçıp bana yumruk attı.

"Konuşmazsam nolur lan?"

Onu duvara yapıştırdım bu sefer sertçe.

"Sikerim seni. O ağzını topla, sikerim seni."

"Bir ben kaldım zaten sikmediğin."

Ona yine yumruk atacakken bu sefer hocalar tarafından ayrıldık. İkimizi sınıfın uç tarafına çekerken müdür yardımcısı gelmiş bağırıyordu.

"Ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz?! Burası sizin çöplüğünüz değil! Okul burası okul! İkiniz de odama geliyorsunuz sırayla. Hyun-Shik yürü önce sen."

Yardımcı onu alıp götürürken ben de peşlerinden çıktım.

"Jeon sen nereye!" Hocanın bağırmasıyla "Tuvalete!" diye seslendim.

Tuvalete geldiğimde musluğu açıp elimi yüzümü yıkadım. O şerefsizin dediği şeylere sinir olmuştum. Ben Jimin'i istediğim gibi öperdim de severdim de, kimse karışamazdı buna. Gözlerim kapalı sakinleşmeye çalışırken koridorda duyduğum koşan adım sesleriyle kapıya döndüm. Jimin gelmişti.

İçimde engel olamadığım bir sinir olduğu için ondan bakışlarımı sertçe çektim. Ona böyle bakmak istemiyordum. Ayrıca sinirden başka bir şey de vardı şu an içimde. Birden neden yükselmiştim bilmiyordum, şu durumdayken bir de..

Bana yaklaşıp koluma dokundu. Kendime hakim olamayıp onu tuttuğum gibi duvara yapıştırdım. Duygularım beni yönetiyordu şu an.

Sert davrandığım için ağzından çıkan inleme beni daha da tahrik etmişti. Şu anda dudaklarına yapışıp ona türlü şeyler yapmak, istediğim şeyden başka bir şey değildi.

Ama kendimi tutmak zorundaydım. Kendi zevklerim için onun rızası olmadan dudaklarını öpemezdim veya daha ileriye gidemezdim.

Tek yapabileceğim şeyi yapıp yüzüne yaklaştım. Suratında şaşkınlık vardı ama başka bir şey daha vardı çözemediğim. İkimiz de nefes nefeseydik sanki koşudan çıkmışız gibi. Dudağının tam bitimine, yanağının başlangıcı olan kısıma dudağımı bastırıp uzun bir şekilde öptüm.

Ne anlamak istiyorduysa anlayabilirdi bundan ve hareketlerini buna göre yönlendirebilirdi. Rahatsız olduysa uzaklaşabilirdi benden ama eğer tam tersiyse..

Ben kendimi artık kısıtlamayacağım.

🤱

I'm ShyyyyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin