Jeon'un evi

2.4K 239 47
                                    

Evime geldiğimizde onun valizini misafir odasına bırakıp içeri geçtim. Çilekli yoğurdundan üç tane yanında, bir tanesi de elinde oturmuş onu yiyordu.

Gidip yanına oturup koltukta ona döndüm.

"Çok mu seviyorsun?"

Ağzına kaşığı götürüp 'mmh' diye bir ses çıkardı ve beni onayladı.

"Çok seviyorum."

Dirseğim koltuğa yaslı, başım da elime yaslı onu izliyordum , onun kafası zaten hayal dünyasındaydı şu an, beni fark etmiyordu bile.

Birinciyi bitirip ikinciye geçti. Üçüncüye geçti.

Kendini ona kaptırmıştı, ben de kendimi ona kaptırmıştım. O yerken gözlerim sadece ondaydı, dudaklarındaydı. Her kaşığı ağzına attıktan sonra dudaklarını yalıyor, ısırıyor, beğenen mırıltılar çıkarıyordu. Beni baştan çıkarmak için her türlü şeyi yapıyordu ve bunu başarıyordu da.

Dördüncüye geçtiğinde, gözlerim dudaklarındayken "Canım çekti." dedim. Kafası bana döndüğünde elinde kaşık, şaşkın yüzüyle çok tatlıydı.

"Ne?"

Bir şey demeden koltukta ona iyice yanaşıp dudaklarının dibinde tuttuğu yoğurda ve kaşığa baktım.

"Ben de istiyorum."

O bir şey diyemeden ve yapamadan elimle elini tutup kaşığa yoğurt almasını sağladım. Ağzıma yaklaştırıp artık onun da gözlerinin odağındaki dudaklarıma yaklaştırıp yoğurdunu ağzıma alıp aynı onun çıkardığı gibi bir ses çıkardım.

Gözlerimi onda tuttum hep bunlar olurken. O kadar yakındık ki şu an nefeslerini hissedebiliyordum.

"Çok güzeldi." Fısıltım ona ulaştığında dudaklarıma indi bakışları. Derin bir nefes alarak gözlerini benden çekti ve birden yoğurdunu geri yemeye koyuldu. Hızlı hızlı kaşıklarken o kadar komik görünüyordu ki kahkaha atmama sebep olmuştu bu hareketi.

Bitirdiğinde çöpleri atmaya mutfağa gidip geri geldiğinde usulca yanıma geldi, önümde durdu.

"Şey, ben uyusam olur mu?"

Hemen ayaklandım. Onu kolumun altına alırken yanaklarını sıktım. "O nasıl soru sarı, olur tabiki."

Onu odasına getirip yatması için yorganı açtım. "Çarşaflar temiz, burası artık senin odan, istediğin gibi kullan."

"Teşekkür ederim."

Valizini açtığında sürekli karıştırıp durduğunda şaşkınca bir ses çıkardı. "Hii! Hiç pijama getirmemişim."

"E tamam ne güzel işte benden giyinirsin." Seni benim büyük kıyafetlerimin içinde kaybolmuş halde görmek çok hoşuma gidiyor zaten.

"Ama olmaz ki. Sana ayıp olur, yarın okuldan sonra gidip alırım ben."

"Sarıı, saçmalama. Benden giyinirsin ayıp falan olmaz ayrıca, istersen hep benden giyin." Memnun olurum.

"Ama-"

"Aması yok bekle burada."

Gidip ona dolabımdan özellikle en bol alt ve üstü seçip getirdim. O içerde giyinirken ben onu dışarıda beklemiştim.

"Giyindim."

İçeri girdiğimde çok tatlı bir Jiminle karşılaşmıştım. Siyah düz pijamam yerlerde sürünüyordu neredeyse, üstündeki gri tişörtüm o kadar büyük olmuştu ki kolları dirseğinin altına, boyu da dizlerinin biraz üstüne geliyordu. Yakası da biraz açık olduğu için onun tüm boynu ve köprücük kemikleri ortadaydı. Bir eğilse tüm her şeyini görebilirdim.

"Sarı.. Bence sen hep benden giyin."

"Hayıır. Çok bol oldu baksana."

Kollarını kaldırıp gösterdiğinde gülerek yanına gittim.

"Çok tatlısın. Seni yemeden gir yatağın içine hadi. "

Üstünü güzelce örtüp önünde yere çöktüm.

"Bu küçük bebekçik korkmadan tek başına uyuyabilecek mi?"

Ağzımı büzerek konuşmamla kıkırdadı.

"Ya Jungkook~ Dalga geçmesene. Çocuk muyum ben?"

"Evet çocuksun. Yanında uyumamı ister misin küçük çocuk? Canavarlardan korkarsan bana sarılırsın hem, hm?"

"Ya!" Beni iteleyerek reddederken gülüşümüz odada yankılanıyordu.

"İyi o zaman ben gidiyorum. Ama eğer gerçekten korkarsan yanıma gel tamam mı?"

"Tamam."

Saçını okşayıp minik bir öpücük bıraktım saçları arasına.

"İyi geceler sarı."

"İyi geceler Jungkook."

🤱

I'm ShyyyyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin