BEN BU BÖLÜMÜ YAYİNLAMAYİ UNUTMUSUM YA
Kimse de dememişki evdeydik ne ara Jkin supriz yapmasına geldik diye ajkdkakdkalsl
Her neyse bunu da okuyuverin isterseniz yarari olmaz ama olsun yine de
🤱
Odanın kapısını yavaşça açıp içeri girdiğimde minik bebeğimin uyukluyor olduğunu gördüm. Onu burada bırakalı neredeyse iki saat olmuştu ve artık uyansın istesem de uyandırmaya da kıyamıyordum.
Sessizce yanına ulaştığımda hiç ses çıkarmamıştım ama yerinde kıpırdanmaya başlamıştı, yüzü de buruşmuştu.
Eliyle gözünü ovuşturup sonunda gözlerini açtığında, sanki benim yüzümden uyanmamış gibi kendi kendine uyandığı için gülümsedim.
Gözleri beni bulur bulmaz yüzüne koyduğu gülümsemeyle ben daha da güldüm.
"Günaydın güzelim benim." Yatağın önüne çöküp alnına, yanağına, dudağına ve burnuna sıraladığım öpücüklerimle kıkırdadı.
"Günaydın."
"Hadi kalk da kahvaltı edelim, hazırladım ben."
Jimin mahçupça bana bakınca anlayamadan kaşlarımı çattım.
"Hasta olan sendin ama bugün seni çok yordum. Özür dilerim."
"Jiminnn.. Saçmalamasana yavrum. Hasta falan değilim artık. Turp gibiyim. Hadi kalk."
"Nasıl oldu da iyileştin ki birden?"
"E sen beni dimdik yaptın ya yavrum." Göz kırpıp sırıtınca gözlerini kaçırmasıyla kahkaha attım bu sefer. Yiyecektim bu çocuğu bir gün görecekti.
🤱
O da ayaklanıp biz sonunda masaya oturduğumuzda bu sefer sakin sakin olanları anlatmaya başladı.
"Çok ayrıntıya girmek istemiyorum. Gördün zaten ne olduğunu. İstediği şey de para. On gün içinde parayı hesaba istediğini söyledi."
"Bok istesin o daha."
"Bu olanları da kimseye söyleme dedi, sana zarar vermekle tehdit etti beni."
Tekrar mı gözleri doluyordu bebeğimin?
"Ama ben sevgilim seni döver dedim, senden de bir şey saklamak istemedim. Onu polise şikayet edeceğim zaten. Hiçbir şey yapamaz değil mi sana?"
"Senin o sevgilim diyen ağzını... Sen bir kucağıma gelsene."
Yerinden kalkıp tıpış tıpış yanıma geldi civciv gibi. Kucağıma yan bir şekilde oturtunca hemen ellerimle belini sardım.
"Ne dedin bir daha söyle bakayım."
"Benim güçlü sevgilim seni döver, paramparçik yapar dedim."
Dediği şeyle güldüm.
"Paramparçik? Yaparız, onu da yaparız."
Boynuna sesli bir öpücük bırakıp geri çekildim.
"İyiki benimle böyle her şeyi açık açık konuşuyorsun. Olanları saklasan sorgulardım zaten ama yine de kötü şeyler olabilirdi. İyiki anlattın bana, ayrıca onu tabiki polise şikayet edeceğiz ama önce yaptıklarının cezasını, benim bebeğime dokunmanın cezasını ellerimden yiyecek."
Dudaklarını büzüp kollarını boynuma sardı.
"Sana zarar gelsin istemiyorum, başına bir iş gelmesin. Boşver, polis zaten gereken cezayı verir, bir daha da bize bulaşamaz."
"Yavrum onu öylece bırakayım mı? Hayatta olmaz, elim kaşınıyor hem benim. Sinirimi atmam lazım."
Elimi ona doğru gösterirken elimi tuttu. Yine aynı bakış vardı işte orada, beni delirten, kanımı kaynatan bir bakış. Kanımı daha da kaynatacak bir şey yaptı. Tuttuğu elimi dudaklarına doğru yaklaştırıp, o yanmayı bekleyen gözleriyle bana bakarken koparmak istediğim o dudaklarını avuç içime bastırdı yavaşça.
Dudakları tenime değince orada bir kıvılcım oluşmuştu sanki ve ben çarpılmıştım. Dudaklarımı ısırdım.
Jimin çok kaşınıyordu. Bence onu kaşımalıydım.
"Jimin.."
Konuşmamın devamını bekleyen bakışları, hala elimi tutan elini aşağı indirirken de devam ediyordu.
"Kendini nasıl hissediyorsun?"
Birden bire böyle bir soru beklemiyor olacaktı ki önce anlamaya çalıştı ama anlamayınca kaşlarını çattı.
"Hangi konuda?"
"Ağrın var mı yani? Bacağın, karnın, yüzün.."
"Yani pek değil. Sürdüğün kremler çok iyi geldi, ağrı kesiciydiler sanırım. Yenilersek akşama bir şeyim kalmaz muhtemelen."
Sinsice sırıttım.
"Akşam sana bir sürprizim var."
🤱
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm Shyyyy
FanfictionUtangaç Jimin ve umursamaz, kaba ve sert Jungkook'un hikayesi #jikook 'ta 1. vay amk #kookmin'de 1. vay amk