I'm Shyyyy

Tatil

Biraz (🤏) terbiyesiz bi bölüm

😘

Birinci dönemi sonunda bitirmiştik ve on beş günlük tatilimize girmeden önce hocanın son bir duyurum var diyerek bizi salmayışını gözlerimi devirerek izliyordum.

"Hadi hoca işim gücüm var benim ya."

Sarı alttan bakışlarını bana çevirdi. Pembe üstü ve sarı saçlarıyla zaten fazlasıyla mıncırılası duruyordu, bir de gelmiş küçük boyuyla kirpiklerini kıvırarak melül melül bana bakıyordu.

Gel de kafayı yeme..

"Ne işin var Kookie?"

Dişlerimi sıktım.

"Senin o Kookie diye ağzını yiyeceğim."

Gözlerim dudaklarına inerken Jimin gözlerini kaçırıp hocaya döndü, ben ayakta dururken yanımdan minik bir iki adım uzaklaştı.

Hemen kolumu uzatıp belinden tutarak kendime çektim ve bedenlerimizi birbirine yapıştırdım.

"Benden kaçamazsın yavrum."

Jimin bana bakmadan sadece yutkunurken Tae'nin sesini duydum.

"Tamam en çok sen seviyorsun."

Arkamı dönüp ters ters baktım suratına.

"Kes lan sen."

"Çocuğa izin ver de nefes alsın. Ayı gibisin zaten, sıkıştırdın kollarınla."

Jimin kolumun altındayken Tae'ye döndüğüm için kolumu fark etmeden kendime doğru çekmiştim ve cidden fark etmeden Jimin'i sıkıştırmıştım.

Telaşla ama asla kolumu gevşetmeden "İyi misin birtanem?" diye sordum. Göğsüme yapışmıştı suratı. Bundan hiçbir insan evladının rahatsız olacağını sanmıyordum, bulunmaz bir nimet olan iki göğsümün orta yerinde nefessiz kalmışsın... Daha ne istersin ki sen?

Jimin de zaten kafasını kaldırmadan bana çevirdi gözlerini. Hafif bir tebessümle "Çok iyiyim." deyip göğsümün arasında nefessiz kalma suretiyle kafasını oraya gömdü.

Küçük civcivim halinden baya memnundu anlaşılan.

Gülerek kafamı Tae'ye çevirdim ve sırıtarak gözlerimle Jimin'i gösterdim.

"İnsanlar üzerindeki etkimi görüyorsun değil mi? Jeon Jungkook bir markadı-"

Göğüs ucumun sertçe sıkılmasıyla sözüm kesildi ve acıyla inledim.

"Ahh! İnsanlar kim amına koyayım! Benim için bir tek Jimin var. Bir de şu dünyada bir marka varsa o da Park Jimin'dir. Aksini idda edeni sikerim."

Dediklerimle Jimin acıyan göğsümü minik eliyle okşarken Tae arkadan eşek gibi anırarak gülüyordu. Bunun da makarası olmuştuk iyice.

"Hanım köylü senii. Puahhaahaha!"

"Kes sesini bak seni-"

"Jimin, Jungkook ben hanım köylü değilim diyor."

Dişlerimi sıkarak Jimin'e döndüm. Jimin halinden memnun ama tetikte bekler gibi bakışlarıyla camdan dışarı bakarken ona doğru eğdim kafamı.

"Yok öyle bir şey yavrum. Ben niye Busanlıyım sanıyorsun? Ben önce doğmuş olabilirim ama sen Busanlı olacağın için ben de Busanlı oldum."

Şahane savunmamla beklentiyle Jimin'e bakarken kollarını daha da sıkı sarıp gözlerini kapatmasıyla yan sırıtışımla Tae'ye baktım.