Yemekhane

2.5K 232 35
                                    

Bugün sarı ilk kez yemekhanede tek başına olmayacaktı. Yani bence öyleydi. Yine de üzülmemesi için bunu ona sormayacaktım.

Zil çaldığında ayağa kalkıp sıranın arkasına, sarının arkasına geçtim. En arkada olduğumuz için burası boştu.

Sarı derste işlenen şeyleri deftere geçirmekle meşguldü. Ellerimi omzuna koyup hafifçe sıkar gibi yaptım ama o hiç bana bakmadan yazmaya devam ediyordu.

Elimi boynuna götürüp huylansın diye yavaş yavaş gezdirdim ama gıdıklanmıyordu.

"Off sarı! Kalk hadi."

"Ama daha yazmayı bitirmedim." Benim öküzlüğüme karşı onun bebekliği kapışırdı.

"Sürekli kalem değiştirirsen iki saatte bitmez tabi. Kalk hadi sonra yazarsın."

Dediklerimden sonra kalemlerini bırakıp defterini kitabını kapattı ve ayaklandı.

Ayağa kalktığında somurtuyordu. Dediklerimden dolayıydı sanırım.

Yanaklarını tutup kendime çevirdim.

"Hemen üzülme. Gelince yine renkli renkli yazarsın ama şimdi yemek zamanı tamam mı?"

"Beraber mi yiyeceğiz?"

Onu kolumun altına alıp yürümeye başladım. "Başka kimle yiyecektim? Tabi seninle yiyeceğim."

Yemekhaneye indiğimizde sıraya geçip sarıya döndüm.

"Sen geç bir yere otur, ben alıp geliyorum."

Sessizce beni onaylayıp giderken birkaç dakika sonra elimde iki tepsiyle masalara doğru giderken gözlerimle sarıyı arıyordum.

Sarıyı gördüğümde önünde dört kız da vardı ve kızlar pek hoşuma gitmemişti. Sesli bir şeyler söylüyorlardı ama uzak olduğum için anlamıyordum.

Hızlıca yanlarına yürüdüm. Ben yandan geldiğim için beni görmemişlerdi.

"Jungkook'u ne dedin de kandırdın? Seni tanımıyordu bile düne kadar. "

Kızın dediği şeyle sinirlenirken tam onlara bir hamle yapacaktım ki kızın dediği şeyi duydum.

"Anne babanın ölümünü mü kullandın yoksa? Daha masum gözükmek için hm?"

Duyduğum şeyle olduğum yerde kalakaldım. Kızlar kendi aralarında gülüşürken ben şoka girmiş gibiydim. Sarının anne babası ölmüş müydü?

Şu an şok geçirmenin bir önemi yoktu, önemli olan sarıydı, onun nasıl hissettiğiydi. O yüzden kendime gelip hızla yanlarına gittim ve tepsileri sertçe masaya bıraktım. İrkilerek bana döndü bakışlar.

Sarıyı arkama alıp kızların karşısına geçtim. Gözlerinin dolu olduğunu düşünüyordum ama bakmadım çünkü bakarsam onunla ilgilenmekten kızları unuturdum.

"Ah Jungkook da geldi işte. Jungkook bu Jimin seni kandırıyor olmalı, or-"

"Kes sesini!"

Sarışın, diğerlerinin önünde duran kız bağırmamla şaşkınca baktı bana.

"Ne diyeceksen Jimin'e, onu kendine sakla. Sana daha çok yakışır o."

Kaşlarını çatıp yemekhanenin içinde cırtlak sesiyle bağırdı.

"Ne diyorsun be sen! Düzgün konuş benimle!"

Ona bir adım yaklaşıp dibine girdim. Yüzümde alaylı bir ifade vardı.

"Niye? Bir haftadır çıplak fotoğraflarını bana atan orospu sen değil misin?"

Tabi bunları söyleyeceğimi akıl edememişti. Gelmiş burada sarıya çatıyordu. Kaşar.

I'm ShyyyyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin