I'm Shyyyy

Eve atmacılık

Bir onceki bölüme niye o kadar yorum geldi ajdkdnmszjkxlamd

Hele biri vardı her yere yorum bırakmış yiycem onu

Hepinizi yerim 💜💜💜

İyi okumalarrr

🤱

Pazar gününü beklemek hiç bu kadar zor olmamıştı. Bir türlü geçmemişti saatler.

Ama sonunda pazar günündeydik. Ful siyah giyinip evden çıktım.

Sarının kapısının önündeyken içimde garip bir heyecan vardı. Kendine gel Jungkook!

Kendimi birkaç kere tokatlayıp zile bastım. Tek katlı küçük şirin bir evi vardı.

Kapının ardında koşturma sesleri, patır patır ayak sesleri geliyordu ve bu beni güldürdü.

Kapıyı açtığında kocaman gülümsedi. Artık onun gülümsemesini her gün rahatlıkla görebiliyordum ve bunu başarmak beni çok mutlu ediyordu.

"Hoşgeldin! Ama biraz erken geldin çünkü daha giyinmemiştim."

Kendine bakıp şirince gülümsedi. Altında dizinin biraz üstüne gelen siyah şortu ve üstünde de... Üstünde benim tişörtüm vardı.

İlk tanıştığımız zaman soyunma odasında ona verdiğim tişörttü. O zaman fark etmemiştim ama o bunun içinde çok tatlı duruyordu.

Yüzümde kocaman bir gülümseme oluştu.

"Tişört güzelmiş."

Üstüne dikkatle bakıp kocaman açtı ağzını.

"Hiii! Ben sana kıyafetlerini vermeyi unuttum. Çok özür dilerim gerçekten, hemen değiştirip geliyorum. Ama bunu ben giydim yıkamam gerek-"

Arkasını dönüp giderken tuttum kolundan.

"Jiminn.. Değiştirme üstünü."

Alttan alttan şirin gözleriyle bana baktı anlamayarak.

"Ama bu senin."

"Olsun sana daha çok yakışmış. Sende kalsın."

Şirince teşekkür etti.

İçeri girdiğimizde masanın üstünü yemeklerle doldurmuştu.

"Sana kendini yorma demiştim."

Hafif kızar tonda sorduğum için dudağını büzerek "Ama ilk kez geliyorsun ve seni güzel ağırlamam gerek."

Sırıtarak sandalyeye oturdum. "Şu halinle bile yeterince güzel ağırlandım." Gözlerimle baştan aşağı onu süzerken utancından kızarmış, bir şey diyememişti.

"Deme öyle."

Şu ana kadar bin kere utandığını görmüştüm de böylesine çekici ve beni tahrik eden bir utanma görmemiştim. Deme öyle derken o kadar cilveliydi ki ama bunun farkında olmadan söylemişti bunu.

Benim kıyafetimin içinde çok tatlı olup aynı zamanda da bu kadar çekici olması imkansızdı.

İçimde büyüyen tahrik beni ayağa kaldırdı. Tezgahın orada durup bana alttan alttan bakan Jimin'in önünde durup ellerimi arkasındaki tezgaha yasladım. Aramızdaki boy farkını kapatmak için bacaklarımı geriye atıp hafifçe eğildim ve onunla aynı seviyeye geldim, yüzlerimiz oldukça yakındı.

Hızlanan nefesini hissedebiliyordum, benim de ondan bir farkım yoktu. Dudaklarına bakıp geri gözlerine baktım.

"Niyeymiş o?"

Yutkundu. Gözlerini benden kaçırıyordu ama hemen geri bana bakıyordu.

"Utanıyorum.." Fısıltısı dudaklarıma çarptı, içimde bir yangına sebep oldu. Niye bilmiyorum ama şu an Jimin'den o kadar etkilenmiştim ki kendime inanamıyordum.

Daha önce hep kızlardan hoşlanmıştım. Bir hafta önce bile bir kızla beraber olmuştum ama hiç bir zaman bir erkekten etkilenmemiştim. Bir kızın bile utanmasından etkilenmemişken, hatta bu beni bayarken şimdi bir erkeğin, Jimin'in resmen utanmasını tatlı buluyordum, benden çekinmesi bana zevk veriyordu.

Jimin beni tahrik ediyordu.

Ona biraz daha yaklaşıp vücudumu dikleştirdim ve geri çekildim. Aramızda elektrikler çarpmıştı ve bunları çok erkenden yıldırıma dönüştürmek istemedim. Bu süreç hoşuma gitmeye başlıyordu.

🤱

Jungkook baya yanıyo artık