Tuvalet

2.3K 219 36
                                    

Biraz boyle devam sonra küçük kaoscuklar

Çok büyük şeyler olmiycak çünkü tatlı bi fic olsun istiyorum

Bi de bunların sürekli opusmesinden rahatsız oluyo musunuz ? Oluyosaniz yapcak bi sey yok çünkü elli bölüm olsa kırkında onları sürekli 👨‍❤️‍💋‍👨 böyle görürsünüz . Diğer kitabımda da öyleydi sürekli fanfinifon yapabilirim yani haberiniz olsun🙂

🤱

Hafta sonumuz bol öpüşmeli geçmişti. Tabi bunu sürekli başlatan bendim. Jimin'i yakaladığım her yerde sıkıştırıp öpüyordum. O da bir şey demeden bana uyuyordu.

Okul için hazırlanıp evden çıktıktan sonra ikimiz de uykulu olduğumuz için otobüs yolculuğu boyunca uyumuştuk ve okula varana kadar da hiç konuşmamıştık.

Kısa da olsa uyumak ikimize de iyi gelmişti. Otobüsten inince gerinip kolumu miniğimin omzuna koydum. Sınıfa girip de yerimize geçer geçmez sarı yine başlamıştı ders hazırlıklarına. Benim tam tersimdi resmen.

Sırama oturup sarının boynuna doğru eğildim. Mis gibi kokuyordu, küçük küçük birkaç öpücük bırakırken "Oha!" diye bir ses duydum.

"Siz ne ara sevgili oldunuz?" Tae'nin cırtlak sesiyle yüzümü buruşturup ona döndüm.

"Bağırma sabah sabah. Şaşkın ördek gibi bakma Tae, dön önüne."

Şaşırması kısa sürerken geri önüne dönüp kızlarla konuşmaya başladı.

Ben tam sarımın boynuna tekrar yönelirken bu sefer sarı konuştu.

"Jungkook sınıftayız."

"Ee?"

O konuşurken ben öpmeye devam ettim.

"Ayıp olur yapma. Hem bize bakıyorlar."

Kafamı kaldırıp ona baktım. "Sevgilimi öpüyorum ne ayıbı?" Sonra kafamı çevirip bize bakanları tek bir bakışımla önlerine çevirdim.

"Şimdi bakmıyorlar devam edebilirim."

Şimdi bana diyecek bir şey bulamayınca sırıtarak boynuna yöneldim. Küçük küçük öpmeye başladım önce. Burayı çok seviyordum. Öpmek yeterli gelmeyince dilimi ufakça çıkarıp küçük yeri yalamaya tam başlamıştım ki civcivim beni yine durdurdu.

"Jungkook bu olmaz."

Ona ilk kez bunu yapıyordum.
Kafamı omzuna koyup soluklandım.

"Civcivim niye?" Uzatarak yakındım.

Sarıdan bir ses gelmeyince kafamı kaldırıp ona baktım. Duruşundan, bakışından anlamıştım. Sırıttım. Elimi karnına götürüp okşadım.

"Ha sen tahrik oldun."

Gözlerini kaçırdı. "Olmadım."

Yaklaşıp kulağına fısıldadım.

"Devam etsem olacaktın."

Yine bir şey diyemezken birden elimi çekip öne doğru çekildi. Hoca gelmişti.

Ona yaklaşıp sırıtarak konuştum. "Tenefüste benden kaçamazsın."

~

Sonunda tenefüs olduğunda direkt ayaklanıp elimi uzattım. Ders boyunca elletmemişti hiçbir yerini. Uzattığım elime masum masum baktı.

"Ama Jungkook.."

"Ne Jungkook. Hadi gel özledim seni, öpeceğim."

Dudaklarını büzdü ona acımam için sanırım ama ben kararlıydım. Benim kararlı olduğumu anlayınca elimden tutup ayağa kalktı.

El ele sınıftan çıkarken bana yaklaştı.
"El ele mi gideceğiz?"

"Evet bebeğim." Ona dönüp gülümsedim. "Kimse bir şey diyemez, kimse bir şey yapamaz. Utanmana gerek yok. Ya da çok istiyorsan utan ama yapacak bir şey yok, bırakmam elini."

Dudaklarını dişleyip gülümsedi sonra kafasını sallayıp önüne döndü.

Biz tuvalete doğru giderken tabiki etraftakiler bize bakıyordu. Hem benim Jimin'le olmama, hem de bir erkekle olmama şaşırmışlardı. Ama hiçbiri de korkusundan bir şey diyemiyordu. Diyemezlerdi.

Tuvalete girip hazır kimse yokken hızla bir kabine soktum sarıyı. Ben de peşinden girip kapıyı kapatınca sarıyı hiç beklemeden duvara yasladım.

"Şey aslında evi de bekleyebilir-"

Sevgilim olmasına rağmen hala onu öpmemden utanıyordu. Her öpüşümde yanakları pespembe oluyordu, sonra ben daha çok öpüyordum sonra daha çok pembeleşiyordu ve bir döngüye giriyorduk.

"Bekleyemem sarı."

"Hmm. Birileri duyabilir."

"Duysun."

Umursamıyordum hiçbir şeyi, o yüzden ne derse desin öpecektim onu. O da bunu anlayınca gözlerini kapatıp öpmemi bekledi. Ben ona gülerken iyice dibine girip dudaklarına uzandım ve öpmeye başladım dolgun güzel dudaklarını.

Susamış gibi öpüyordum, bir saniye bile durmadan hızlı hızlı emiyordum. O da bana yetişmeye çalışıyordu,bir yandan da minik elleriyle gömleğimin yakalarına tutunuyordu.

Kendimi onun vücuduna bastırdım, içimde sürekli ona karşı yükselen bir şey vardı ve kendimi tutmaya çalışsam da anca bu kadar oluyordu.

Kendimi ona bastırmamla dudaklarım arasına minik inlemesini bıraktı. Bayılıyordum inlemesine, sürekli inlesin Jimin. O yüzden sürekli  Jimin'le öpüşmem, sevişmem lazımdı. Kabul.

Muhtemelen bir veya iki dakika falan vardı zilin çalmasına ve bu bana yetmemişti. Daha fazlasını istiyordum. Bu istekle elimi kalçasına atıp sertçe sıktım. Bu sefer daha yüksek sesle inleyince benden ayrılıp hemen ağzını tuttu. Tuvalette bizden başkaları da vardı ama ses olduğu için bizi duymaları imkansızdı.

O biri bizi duyacak korkusuyla ağzını tutarken ben duymalarını da umursamadığım için iki elim sarının kalçasında, yavaş yavaş okşuyordum.

Hızlı hızlı nefes alışına gülerken ona yaklaşıp boynuna bir öpücük bıraktım.

"Böyle utanıyorsun ya.. Beni daha çok tahrik ediyorsun."

Tuttuğum kalçalarından onu iyice kendime bastırdım. Boynuna dilimi değdirip öptükten sonra geri çekildim. Zaten hemen sonra da zil çalmıştı.

Kapıyı açıp sarı çıktıktan sonra arkasından da ben çıktım. Birkaç kişi vardı içeride ve hemen bakışları bize dönmüştü. Tabi ben olduğumu görünce hepsi geri çevirmişti başlarını. Sadece bir tanesi hala bir Jimin'e bir bana bakıyordu.

Boğazımı temizleyip bana bakmasını sağladım.

"Bir sorun mu var?" Hayırdır der gibi söyleyince önce baktı , sonra kafasını salladı iki yana.

"Ben de öyle düşünmüştüm." Çocuğa tip tip baktıktan sonra sarıyı belinden hafifçe iteleyerek çıktık ve sınıfa geçtik.

🤱

I'm ShyyyyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin