Yalnızlığın çaresini bulamamışlar

3K 218 35
                                    

Yine bir beden dersindeydik. Sıraya dizilip sayım yapıldıktan sonra bu sefer herkes buradaydı, çıplak kaldığı için gelemeyen kimse yoktu.

Hoca bizi serbest bıraktığında kimi futbol kimi de voleybol oynamak için dağıldığında, Tae pezevenk bir piç olduğu için sırf kızlara daha yakın olmak için beni bırakıp voleybol oynamaya gitti.

Ben tabiki futbol oynayacaktım. Tam diğerlerinin yanına ilerleyecekken sarı gözüme takıldı. Hocaya bir şey söylüyordu, hemen sonrasında da içeri girmişti. Fazla takılmadan sahaya doğru ilerledim.

Maçı sadece yarım saatlik oynadığımız için bitmişti. Terlemiş bir vaziyette suyumu içerken gözüme bir kız takıldı. Birkaç gündür bana bakarken yakalıyordum onu. Suyu bırakıp şişeyi kenara attığımda kızın gözleri suratımda ve vücudumda dolaşıyordu. Dudaklarımı yalayıp kıza doğru ilerdim.

Kızın istediği belliydi, ben de bu şansı kaçırmazdım. Hazır güzel ve hoş bir kız bulmuşken hem de..

Arkasından ilerlerken o merdivenlerden çıkıyordu şimdi. Sonunda okulun içine girdiğimizde hemen kapının sol tarafında güvenlik için konulan ama asla içinde bir güvenliği olmayan küçük oda gibi olan yere girdiğinde etrafa bakıp ben de peşinden girdim. Perdeyi indirsem de birisi geçerse eğer aralardan görebilirdi.

Ama sanırım o bunu düşünmüyor olacaktı ki direkt dudaklarıma yapıştı.  Hızlıca hareket ettirirken dudaklarını, ellerimi beline koyup onu iyice kendime yasladım.

Sesler odada yankılanırken ben daha da yükselmiştim. Sertçe kalçasını tutup sıktım eteğinin üstünden.

Tam o sırada koridorda yankılanan adım sesleriyle ondan ayrıldım ama o dudaklarını boynuma atmıştı sesi umursamadan. Bu beni rahatsız ederken onu kendimden uzaklaştırıp seslerin kesilmesini bekledim. Durduk yere okuldan atılmak istemiyordum.

Sonunda sesler gittiğinde ona sertçe baktım napıyorsun der gibi. Elini omzuma koyup yavaşça aşağı indirmeye başladı.

"Sınıfına gidelim. Ders boyunca içeri girmek yasak biliyorsun. Başkanlar hariç."

Yüzündeki gülümsemeye ben de aynı şekilde karşılık verirken o önde ben arkadaydım. Sınıf kapısını açtığı gibi beni tekrardan öpmeye başlamasıyla gözlerim kapandı. Ellerim yine kalçalarına giderken bu sefer eteğin altından dokunuyordum ona. Fakat bu da çok uzun sürmemişti. Sınıfta duyulan öksürük sesiyle ayrıldığımızda adını bile bilmediğim öpüştüğüm kız tiz bir çığlık basıp az önceki cüretkar bakışları o atmamış gibi utanarak sınıfı terk etti.

Sarı , duvar kenarı en arkada otururken elinde de bir kitap vardı. Gördüğü en terbiyesizce şeyi görmüş gibi yüzü bembeyazken ,ben ona kaşlarım çatık bakıyordum.

"Napıyorsun sen burada?"

"İzin aldım." Sesi oldukça kısıktı.

"Yasak ama ben dışında birisine. Yoksa diğer haftalarda da mı buradaydın?"

Onu beden dersindeyken hiç etrafta gördüğümü hatırlamıyordum. Gerçi dikkatimi çeken bir şey değildi de.

Kafa salladı soruma sadece.

"Niye?"

"Yapacak hiçbir şeyim yok ki."

O kadar yalnızdı ki haftanın her iki saatinde sınıfa gelip kitap okuyordu. Tek başına.

"Bunu kendin yaptın insanları suçlama."

Yüzünde garip bir tebessümle bana bakarken ben de garip hissettim. Sanki içinde çok şey vardı ama anlatacak kimsesi yoktu.

Öylece o garip tebessümüyle bana bakıp, içinde haykırışlar kopuyordu belki de, hiçbir şeye mecali kalmamış gibi kendini oturduğu ikili sandalyeye  uzanır vaziyette bıraktı.

Bense sınıftan çıkıp kapıyı kapatarak onu yalnızlığıyla beraber sınıfta başbaşa bıraktım.

🤱







I'm ShyyyyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin