Sevgilim

2.2K 211 33
                                    

Öyle küçük bi bölümcük

🤱

Haftamız stabil bir şekilde bitmişti. Hep aynı şeyler oluyordu. Ben dersi dinlemeyip sarıyı izliyordum, sarı dersi dinleyip benim sıkılmamı sağlıyordu. Sonra ben sarıya ellemeye çalışırken bana sert bakış atıp beni engelliyordu. Sonra ben sarıyı tenefüste tuvalete ya da boş bir yere çekip öpüp elliyordum, sonra sarı utancından kızarıyordu. Okuldan sonra da eve gidip yetmemiş gibi biraz daha öpüştükten sonra o meyveli yoğurdunu yerken ben onu izliyordum, öpüyordum, rahatsız ediyordum. Sonra o ders çalışıyordu ve ben onu yine rahatsız ediyordum. Sonra da sarılarak uyuyorduk.

Her günümüz böyle geçerken o şerefsiz amcasından ise bir haber yoktu ki olmasını da istemiyordum. Benim civcivimi kimse rahatsız etmeye bile kalkışamazdı, izin vermezdim.

Pazar günü akşamındaydık, ekranda açtığımız film dönerken ben koltuğa yaslanmıştım, civcivimi de kucağıma almış, onun da sırtını göğsüme yaslamıştım.

Miniğim artık sevgili oluşumuza biraz da olsa alışmıştı. Yine utanıyordu tabiki ama en azından artık onu öpmek için çekiştirmeme gerek kalmıyordu, biri duyar demiyordu. Kendi isteğiyle geliyordu benimle, o da istiyordu öpmeyi, yakınlaşmayı.

Kucağımda oturan Jimin'i biraz zorla daha da aşağı çektim, şimdi boynu tam önümdeydi.

Dudaklarımı uzatıp ensesinden öptüm.

"Güzelim.."

Fısıltı gibi sesim ondan cevap bekler nitelikte değildi. O da bir şey demedi zaten.

"Miniğim.." Ensesine devamlı öpücük bırakırken mırıldanıyordum arada.

"Civcivim benim, bebeğim."

Boynuna uzanıp ordan öptüm bu sefer. Elleri, belindeki ellerimi tutunca onun da filmden koptuğunu anladım. Kumandaya uzanıp televizyonu kapatmadan önce mırıldandım.

"Bence bunun yerine başka şeyler yapabiliriz."

Ortam sessizleşirken tuttuğum gibi Jimin'i koltuğa yatırdım. Bacaklarını açıp arasına girdim ve kendimi üstüne bıraktım. Kasıklarımız tam birbirine değiyordu ve bu hoşuma gidince kendimi ona bastırdım.

Jimin'in ağzından yine bir inleme çıktı ama ilk kez sesliydi. En azından diğer zamanlarda ağzı kapalı inlemelerine göre sesliydi. Bu daha da çok hoşuma gidince uzanıp dudaklarını öpmeye başladım. Bir yandan kendimi ona bastırıp duruyordum.

Elimi beline atıp tişörtünün altından okşarken o minik elleriyle benim boynumu sarmıştı.

Dillerimiz birbirine karışırken ben onun üst dudağını, o da benim alt dudağımı emiyordu ve ikimiz de sürekli mırıltılar çıkarıyorduk.

Dudağından ayrılıp boynuna yöneldim. Onun boynuna izlerimi bırakmak istiyordum. Ne diyeceğini bilmiyordum, utanır mıydı yine, biri görür der miydi bilmiyordum. Ama ben istiyordum, onda benden bir şey olsun istiyordum.

Boynuna öpücüklerimi bırakıp dilimi çıkardım ve küçük küçük yalamaya başladım. Yaladığım yerlerin üstüne dudaklarımı bastırıp dişlerimi sürttüm. Bir parçasını hafifçe ısırıp çekiştirerek geri bıraktım.

Kafamı kaldırıp onunla göz göze geldim, zevk alıyordu belliydi. Tıpkı benim gibi.

"Devam edebilir miyim?"

Hiç tereddüt etmeden kafasını salladı. Şaşırmıştım.

"Biri görür diye utanmıyor musun?" Tabiki utanmasını istemiyordum ama şaşırtmıştı beni.

"Hayır. Herkes benim sevgilim olduğunu biliyor, o yüzden çok normal bir şey. Bir de.. biri bir şey dese bile sen beni korursun zaten."

Söyledikleri o kadar mutlu etmişti ki beni dayanamayıp yanağını ısırdım.

"Seni çok seviyorum, civcivim benim çok seviyorum." Onu her tarafından öperken onun gülüşleri doluyordu kulağıma. Ben de onunla beraber güldüm.

Sonra boynuna geçip yavaş yavaş öptüm. O kafasını kaldırıp bana yer açmıştı, hızlı nefeslerini duyuyordum, ona her yaklaştığımda, öptüğümde heyecanlanıyordu tıpkı benim gibi.

Sevdiğim gibi sevilmek çok güzel bir şeydi.

Dilimi çıkarıp bir noktada daireler çizdim. Sonra dudaklarım arasına küçük bir yeri alıp emmeye başladım. Çok güzeldi. Kendimi kaybetmişim gibi oraya izimi bıraktıktan sonra başka yere geçip oraya da aynılarını yaptım.

Elimi, dizlerinin biraz üstüne gelen şortunun açıkta bıraktığı bacaklarına atıp okşarken arada bir de sıkıyordum.

Ben bunları yaparken sarı ağzı açık bir şekilde tatlı inlemelerini bırakıyordu odaya.

Elim yukarı çıkarak kalçasına ulaştı. Şortunun üstünden yumuşak kalçasını tam olarak hissedebiliyordum. Kalçasını sıkıp kendime bastırdıktan sonra, Jimin'i biraz yan çevirip elimi ortasına getirdim ve kalça arasında elimi ileri geri yaptım. Jimin'i öyle bir istiyordum ki şu an , bu hareketlerime de yansımıştı.

İzlerimi bıraktığım boynundan ayrılıp açık dudaklarından öptüm. Gözlerini açıp bana baktı. Elim hala kalça arasında gezinirken alt dudağını emip bıraktım.

"Seni şu an öyle bir becerirdim ki Jimin.."

Ama yapamıyorum. O kadar narinsin ki canın acır diye korkuyorum. Baksana sadece boynunu emdim diye gözlerin dolmuş.

Civcivim gözlerini kapatıp soluklandı. Onun için daha erken olduğunu biliyordum, o da zaten beni reddetmiş olmamak için bir cevap vermiyordu. İstiyorum devam et dese ben yine de yapamazdım zaten. Biraz daha zamana ihtiyacımız vardı.

Üstünden kalkıp belinden tuttum, o da bacaklarını belime dolayınca onu kucaklayıp odama, odamıza doğru ilerledim.

Yatağa onun bana sarılı haliyle girip üstümüzü örttüm.

"Özür dilerim."

Kaşlarımı çattım. "Ne için civcivim?"

"Ben bunun için henüz hazır değilim. Sen benim ilk sevgilimsin ve ben ne yapmam gerektiğini bile bilmiyorum, seninle öğreniyorum. Öpüşmeyi bile senden görüp yaptım. Daha ilerisinde yanlış bir şey yapıp hevesini kaçırmak istemiyorum."

Ne saçmalıyordu bu çocuk? Çenesinden tutup yüz yüze gelmemizi sağladım.

"Bebeğim.. Eğer daha ilerisi olursa bu sadece benim zevkim için değil senin zevkin için de olur. Hem hiç kimse sevişmeyi bilerek doğmadı ki, içinden nasıl geliyorsa öyle davran sen sadece. Yanlış bir şey yapmazsın merak etme. Olsa da bir şey olmaz, benim sana olan hevesim hiç kaçmaz. Her gün sevişiriz gerekirse, o hatalar da kaybolur merak etme."

Son dediğime güldü. Sonra tekrar söze girdim.

"Ayrıca kendini baskıda da hissetme civcivim. Ben çok istiyorum diye hemen yapacağız diye bir şey yok. İkimizin de istemesi lazım. Ben seni beklerim, sakın baskılama kendini."

"Aslında.." sesi çok kısıktı, bu konuşma onu utandırmıştı.

"Aslında ben de istiyorum ama.. Bilmiyorum şu an hazır değilim gibi. Neden böyle bilmiyorum."

"Güzelim. Çok normal bu. Daha yeni sevgili olduk, yeni yeni birbirimizi tanıyoruz. Aceleye getirmeye gerek yok, kendini kötü hissetme."

"Ama sen şu an istiyorsun, yazık değil mi sana? Benim yüzümden-" dudağından öpüp susturdum.

"Deme sakın öyle. Ben istiyor olabilirim ama senin tam içine sinmedikten sonra hiçbir önemi kalmaz. Tamam mı? Kapatalım bu konuyu, uyuyalım."

Bana küçükçe gülümseyip yanağıma minik bir öpücük bıraktı. Ben de onu kocaman öptüm.

"İyi geceler civcivim."

"İyi geceler Jungkook."

"Jungkook kim?"

"İyi geceler.. Sevgilim."

"Aferim."

🤱

I'm ShyyyyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin