ACEMİ KOMANDOLAR

2.2K 178 51
                                    

   Acemilik en nefret ettiğim zamanlardı. Açıkçası zaten pek zeki bir adam değildim bir de üzerine kendimi sahipsiz hissettiğim kötü zamanlara denk gelen acemiliğim bana işkence gibi gelmişti. Oysa şimdi bakıyorum da ne kadar zor olduğunu düşünsem de orada her komuta zinciri bize ailesinden biriymiş gibi kol kanat germişti. Dayak da yedim iyilikte gördüm. Acemi birliğim Manisa da iken işlerin zor olduğunu düşünürken komando olarak seçilip Isparta'ya gidince asıl zorluğun acemilik olmadığını çok net anlamıştım. Ancak yıllarca tarlada çalışmak ve rahatlamak adına bedenime yüklenmenin ödülü ile bunu da atlattığımda fark ettim ki ben asker olmaya uygundum. Zira elimden gelen en iyi şey emirlere uymaktı bazen beni zorlasa da. Dünkü olayların ardından yatakla yaşadığım aşk bana iyi gelmiş şafak ile idmanımı yapıp duşumu aldıktan sonra sabah içtimasına gitmek için odadan çıkmıştım ki Akın binbaşıyı kapıda görmemle afalladım. Ancak şaşkınlığım kısa sürdü ve hemen selam verdim. Bana dik dik baktıktan sonra iri elini çeneme atıp yüzümü yüzüne çıkardı. Başımı sağa sola döndürdükten sonra:

" İyi aferin kremi kullanmışsın." dedi.

 Çenem hala elinde iken şaşkın bakışlarımı yollamadan edemedim. Nasıl bakıyorsam kaşlarını havalandırıp:

" Bakma öyle vurmamalıydım ama senin de beni anladığını biliyorum." dediğinde elimden geldiğince onu onayladım. Bu arada bu durumu bozan Ümit beyin cıvıltılı sesi oldu. Bir anda binbaşının koluna yapışınca binbaşının eli çenemden indi. Bende gayri ihtiyari elimi çeneme attım.

" Akııın çok korktum."

 Ümit beyin cilveli kelimeleri ile kaşları çatılan binbaşı başını sabır dilercesine sağa sola salladı. Ancak bu Ümit beyi durdurmak bir yana daha da cesaretlendirip binbaşının kollarına gövdesini daha da yasladı.

" Küs müyüz canımın içi?"

 Binbaşı Ümit beye yüzünü tamamen dönerek:

" Küsecek kadar yakın olmadığımızı çok net belirtmiştiniz Ümit bey." dediğinde dudaklarını büzen Ümit bey çenesini binbaşının koluna yaslayıp:

" Sen de her şeyi yanlış anlıyorsun yiğidim. Ben sadece burada boğuldum gitmeliyim dedim. Bak hava alıp döndüm." dediğinde ise binbaşı kolunu hızla Ümit beyden kurtarıp derin bir nefes aldı.

" İnsanlar senin oyuncağın değil, istediğin zaman yanlarında olup sıkılınca gidemezsin."

 Sözlerinin ardından tam dönüş yaparak koridorda hızlı adımlarla ilerlemeye başladı. Bense ne olduğunu anlamaz bir ifade ile arkasından baka kaldım. Ancak az önceki tavrından farklı olarak Ümit beyin oflama sesi ile başımı döndürdüğümde onunda bana baktığını fark ettim. Dudaklarını büzerek:

" Kindar panteri görüyor musun çavuş küsmüş bana. Bana benim gibi tatlı birine. Bu arada sen yeni çavuşsun değil mi? Adın ne?" dediğinde şaşkın şaşkın gözlerimi kırpıştırıp:

" İdris " diyebildim.  Ümit bey gözleri ile beni baştan ayağa süzdükten sonra yine dudaklarını büzerek:

" Homofobik misin çavuş?" dedi. Ancak bu kelimenin anlamını bilmediğim için bir süre suratına ne diyor bakışı attıktan sonra:

" Fobilerim var ama doktor muayenesinde o fobik çıkmadı" dediğimde ise kahkahayı patlattı. Bir süre karnını tuta tuta güldükten sonra ince uzun parmakları ile gözünden süzülen bir damla yaşı silip bana döndü.

" Öyle değil çavuş eşcinsellerden nefret edenlere homofobik denir o anlamda sordum." 

" Haa! Yok eşcinsellerle ilgili bir nefretum yoktur."

LAZ ÇAVUŞ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin