EV HALİ

1.3K 106 13
                                    

Hayat sürprizlerle dolu diyenlere hayatın kendisinin sürpriz olduğunu söylemeliyim. Ben gözlerimi açtığımda sevgi dolu , sıcak bir aile ile buluşma şansına erişmiş olsam da hayat bana onlarla geçen zamanımı çok görmüş , onları elimden almıştı. Bana sahip çıkan Teyzem ailemin aksine oldukça soğuk ve umursamaz , çoğu zaman gülmeyi bile gerektiği kadar sunan bir kadındı. Eniştem ölüp her şey ile tek başına savaşmaya başladığında ise çatık kaşları hiç düzelmedi. Aslında galiba o kaşlar bana hiç düzelmemişti. Zira çocuklarına karşı her zaman sevecen ve koruyucu iken bana her dem mesafeli ve soğuktu. Benden büyük bir kızı ve bir oğlu vardı. Eniştem öldüğünde biri lise sonda diğeri ise lise ikinci sınıfta olan çocuklarını bağrına basıp güçlü durmaya çalıştığında ilk defa bana bakışları öfke ile doldu. Çocuktum 10 yaşındaydım, ne olduğunu anlamaz şekilde köşede oturup o bakışlarda merhamet aradım ama nafile yıllar yılları kovaladı ve o bakışları hiç değişmedi. İç sesime kızamıyorum zira eniştem sağ iken eline geçen mallarım ve ev sayesinde rahata ermişler, öldükten sonra da o mallar ile iki çocuğunu okutmuştu. Ben mi? Onlara eziyet olmamak için erken gittiğim askerliği meslek olarak seçmiş ve gerekmedikçe tekrar Rize'ye dönmemiştim.

 Düşüncelerim dün gece yaşadığım anların etkisi ile bu anılara takılırken bedenimi daha da sıkı saran kollar ile bölündü.

" Hamsi gözlüm sen neden erkenden uyandın?"

 Başımı arkamda kolları ile beni saran adamın göğsüne yaslayarak:

" Aluşkanluk, sen uyu ben kahvaltuyu hazurlayıp senu kaldirirum." dedikten sonra gevşettiği kollarından sıyrılıp yatağa eğilerek alnına bir buse kondurdum. Söz dinlemesi aşırı derecede hoşuma giderken ergen gibi gülümsediğimi fark edip içimden kendime saydırdım. Mutfağa gittiğimde Akın'ın dolabının burnuna kadar dolu olduğunu gördüm. Sağ olsun Aras binbaşı dolabı fazlası ile doldurmuştu. Evin soğuduğunu fark edip çayı ocağa koyduktan sonra üzerime kabanımı çekip Akın'ın yanına vardım. Ben geldiğimde ayaklanmış üzerine kazağını geçiriyordu.

" Akun, kalorifer soğudi gidip iki kurek kömur atayum. Çayu koydim gelunce sofrayu düzerum."

" Tamam yavrum , sen onu hallet ben de malzemeleri çıkarayım . Epeydir sucuklu menemen istiyordu canım , seversin değil mi?"

 Gülümsedim, beni düşünmesi kendi isteklerinin yanına yerleştirmesi çok güzeldi.

" Severum severum. Öncekü karakolda bir Kayseruli vardu çok ederdu. Sen malzemeleru çıkar ben gelunce birlukte yaparuz."

 Başı ile beni onayladığında telefonumu da alıp evden çıktım. Kazan dairesine indiğimde ateşin geçmek üzere olduğunu fark edip yandaki odun ve kırıklardan alarak ateşin harlanmasını bekledim. Yoksa kömür az olan koru boğar tekrar yakmak zorunda kalırdık. Ateşi beklerken telefonumda internete girip derin bir nefes alarak dün geceden beri aklımı kurcalayan ve merak ettiğim konuyu yazdım.

" Eşcinsel çiftler nasıl birlikte olurlar?"

 Ancak karşıma çıkan ilk sonuç eşcinsel ilişkilerde pozisyonlar olmuştu. Yanaklarım yanarken sayfaya girip incelemeye başladım. Zira diğer sayfalarda yaptığım arama ile alakası olmayan sonuçlar karşıma çıkmıştı. Çizimlerle anlatılan pozisyonları izlerken nefesimin kesildiğini hissettim. Pozisyonlara bakarken aklıma dolan dün geceki görüntüler durumuma hiç yardımcı olmuyordu. Ardından telefonu kapatıp harlanan ateşe kömür attım ve yukarı çıktım. Öğrenmem gereken çok şey vardı ve benim için bunu soracağım tek kişi aklıma geliyordu o da Ümit bey. Gerçi nasıl soracaktım ki? Bu düşünceler aklıma dolarken eve girdiğimde direkt mutfağa yöneldim. Sevdiğim tüm kahvaltılıkları ve sucuklu menemen için gerekenleri çıkarmıştı bile. Beni görünce gülümseyerek:

LAZ ÇAVUŞ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin