LAZ ÇAVUŞ (TAMAMLANDI)

OPERASYON 1

   Her tip insanı tanıma fırsatı bulacağınız nadide yerlerden biridir askeriye. Ben her tanıdığı insanla yeni şeyler öğrenen her gittiği yerlerde öğrendikleri ile ilerlemeye çalışan maalesef ki pek zeki olmayan biriydim. Ama tecrübelerim ışığında en iyi öğrendiğim şey insanları oldukları şeyler için yargılamamaktı. Bu nedenle gördüklerimden sonra Akın binbaşının vereceği tepki beni endişelendirmişti. Oysa ki sabah yaşadığımız basit diyalog o tarz biri olmadığını anlamamı sağlamış olsa da sağı solu belli olmadığı için fazlasıyla kaygılanmıştım. Ancak şu an yanımda durup ekrana bakarken ki sessizliği kafasındakileri belli etmeyen düz yüz ifadesi ile olaya profesyonel olarak baktığını bilmek benim içimi az da olsa rahatlatmıştı. Ben ne kadar rahatsız ve tedirginsem yüzbaşı Sezin o kadar rahattı. Anlaşılan binbaşının tepkisini tahmin edecek kadar onu tanıyordu. Bunun gelecekte işime yarayacağını aklımın bir kenarına yazdığım sırada sessizliği binbaşının sözleri bozdu.

" Sezin bu videoyu gönderen sunucuyu bulabilecek misin?"

" Tek başıma olsam zor olurdu ama çavuşun arkadaşı sayesinde sunucu aktif olduğunda bulma ihtimalimiz oldukça yüksek."

 Cevap binbaşıyı memnun etmiş olacak ki dudağının kenarı kıvrıldı.

" Beni gelişmelerden haberdar et. Çavuş bizde yeni gelenleri kontrol edelim. Ben gelirken eğitim sahasındaydılar."

" Emredersiniz binbaşım."

 Benim sözlerimle dönüp hafif çatık kaşları ile yüzüme baksa da bir tek kelime bile etmeden önüne dönüp yoluna devam etti. Şivemdeki değişikliği fark ettiği için şaşırdığını anlamıştım. Ancak tanıştığımızda şivem nedeni ile beni tenkit eden tavrına ters bu tepkisine anlam verememiştim. Peş peşe eğitim sahasına gittiğimizde başlarındaki yüzbaşı ile neşeli bir konuşma yapan askerler hazır ola geçtiler. Binbaşı gözleri ile askerlerin üzerinde bir tur attıktan sonra yüzbaşıya dönerek:

" Uzun zamandır yoktur Enver yüzbaşı. Sonunda istediğin ekibi kurup döndün sanıyorum." dediğinde yüzbaşının dudakları hızla yukarı kıvrıldı.

" Açıkçası yeni askerlerimden ziyadesi ile memnunum binbaşım. Sahaya çıkmaya hazır ve fazlasılar." dediğinde ise bu defa gülümseyen binbaşı idi ama bu gülüş alaysı bir yapıda olduğundan ikisi arasında bir yarış olduğu kolayca anlaşılıyordu. Bu arada Enver yüzbaşının getirdiği askerlerde özgüven tavanda başlarını küçümser tarzda dikleştirmiş sırıtıyorlardı. Yüzbaşı binbaşıya dönüp:

" Bu koca parkuru atışla birlikte 7 dakika 18 saniye de bitirenim var." 

 Başı ile işaret ettiği asker öne çıkarak tekmil verdi.

" Sefa Yıldız İstanbul komutanım."

 Yüzündeki ifade küçük dağlar benim eserim gibi bir ifade olduğu için kaşlarımı çattım. Yüzbaşı gururlu ses tonunu hiç bozmadan:

" Genel ortalamam ise 11 dakika 23 saniye komutanım." dedi. Bu arada arkamızda duyduğumuz ses ile hepimiz geriye yöneldik. Aras binbaşı düz yüz ifadesi ile yanımıza gelip:

" Akın yeniler iyi gibi ama hayatta kalmaya yeterli mi bilemedim." dediğinde Enver yüzbaşı başını dikleştirip:

" Bunlar gibisi zor bulunur komutanım" deyince Akın binbaşı bana dönerek:

" Hazırlan çavuş bakalım senin sınırın kaç?" dedi. Çavuşlar her zaman genel eğitime katılır ama çok yüklenmezlerdi. Hem komandoluk zamanından hem de çalıştığım sıcak bölgelerden kalan bir alışkanlıkla fazladan eğitim yapardım ama amacım hiç bir zaman bir yarışa hazırlanmak değil sadece emrimdeki askerleri güvende tutmak telaşıydı. Yine de itiraz etmeden üzerimdeki ceketi çıkarıp eğitim silahını alarak başlangıç noktasına geçtim. Bu etap benim için fazla kolaydı arkadaki zorlu ve daha uzun parkurda her sabah idman yaptığım için beni zorlamayan bu turda umarım binbaşıyı hayal kırıklığına uğratmam diyerek işaretle başladım. Parkur sabahkinin aksine daha temiz ama nemliydi. Islak çamurlar ve sabah ayazının verdiği don olmadığı için sarkıtlar ya da donmuş toprak olmaması koşu ve sürünmeyi rahatlaştırıyordu.  Engellere geldiğimde en büyük rahatlığım uçları nasırlaşmış parmaklarımdı. Zira ipleri kavramamı kolaylaştırıyordu. Birden önümde beliren mankenler ile silahıma davrandığımda yılların refleksi ile ortaya çıkan altı mankenden 4 teröristi vurmuştum bile. Parkuru tamamladığımda çıktığım noktada selam durdum. Aras binbaşı ilk defa gözüme takılan hin gülüşü ile: