ÇÖZÜM SORUNSALI

1K 103 10
                                    

Bu hayata 18 yaşında girdiğimden beri her işimin arkasından kendim koşmuş, bazı durumlarda haklı bile olsam haksız olana boyun eğmek zorunda kalmıştım. Zaman geçtikçe yaptıklarıma kıymet verip beni koruyan komutanlarım olsa da o ufacık destek için bile normal insanlardan fazla çabalamam gerekmişti. Bu yüzden işleri kuralına uygun yapıp sonradan çıkacak sorunlarla haklı olarak boğuşmayı kendime amaç edinmiştim. Ama hayatını kurtardığım bir üstümün beni kendine tehdit olarak görüp saldıracağı öngörülerim arasında yoktu. Yattığım yerde beni en şaşırtan ve garip derecede mutlu eden ise öfkeden yüzü kasılmış, boyun damarları belirginleşmiş sevdiğimin endişeli bakışlarıydı. Burada olmaması gerketiği konusunu hatırlayınca kaşlarım çatıldı.

" Komutanum ne işunuz var burada?"

 Soruma karşılık öfkesi dinmeden sert ve sıktığı dişlerinin arasından bana cevap verirken sakin olmaya çalışması da ayrı bir ironiydi.

" Bazı evrakları alıp eve geçecektim. Mehmet beni görüp durumu söyleyince geldim. Ne oldu İdris?"

Gözlerini bana diken Akın'ın gözlerinden gözlerimi çekip başımı eğdim. Ama o istediği cevabı almadan bırakmayacağını net bir şekilde belirtti.

" Öğrenirim ama senden duymak istiyorum."

" Ben celdiğumda askerler eğitume başlamamuştu. Azucuk Sefa asteğmen ile ağız dalaşı yaptuk. O da bizi üçuncu sahaya cönderup eğitimi cöstermemu istedu. Saha ile oynanmiştu ve surünme yerunda yaralandum."

 Sinirli bir şekilde beni dinledikten sonra yanıma çöktüğü noktadan kalkıp Asaf yüzbaşıya yöneldi. Çatık kaşları ile:

" Asaf yüzbaşım ben izinliyim ve şu an saha subayları arasında en yüksek rütbeye sen sahipsin. Bu konuda ne yapacaksın?" dediğinde Asaf yüzbaşının dudakları hafifçe kıvrıldı. Duruşunu dikleştirerek:

" Bu Emekli albay Rıza Düzen'in oğlu Sefa?" dediğinde Akın başı ile onaylayınca Asaf yüzbaşının gülüşü genişledi. Ne olduğunu anlamaz bir şekilde ikiliye bakarken Sıla teğmen konuya açıklık getirdi.

" Rıza albay Kürt asker ve subayların canını okuması ile ünlüdür."

 Ne olduğunu anladığımda kaşlarım havalandı. Asaf yüzbaşı ise Akın'a bir adım atıp:

" Müdahale yok." dediğinde Akın öfke ile karışık bir tebessümle:

" Müdahale yok." dediğinde Asaf yüzbaşı Sıla teğmene dönüp selam verdikten sonra odadan çıktı.

............

YAZARDAN

 Sefa uzun zamandır çavuşa diş biliyordu zaten . Kendini göstermek için çırpınırken sahada yaşadığı şok ile hayatını kurtaran çavuş onun çarpık zihninde yoluna çıkan bir taştı ve temizlenmesi gerekiyordu. Hayatını kurtarmış olsa da verdiği ifade ile neredeyse askerliği bitiyordu. Sağ olsun babası onu kurtarmış ama başka şansı olmadığının da üzerine basmıştı. Çavuş ifade verirken çenesini tutsaydı şu an bu durumda olmazdı diye düşünüyordu ama bilmediği onun aldığı cezanın temel nedeni Yüzbaşı Yılgın'ın net ifadesiydi. Zira ne olursa olsun İdris o soruşturmada Sefa'ya zarar verecek tek kelime etmemişti.

 Bu yüzden yaptığından tek gram pişmanlık duymadan, kendi gibi bencil arkadaşları ile yeniden sahaya dönerken yaptığından memnun pis pis sırıtıyordu. Acemilerde Sefa'nın öfkesinden payını alacaklardı, ne hakla işine karışıp emirlerini hiçe saymışlardı. Acemilerin karşısında yerini alırken Hakan çavuş memnuniyetsiz bir ses tonu ile tekmil verdi. Başını dikleştiren Sefa tam ağzını açacakken çavuşun verdiği ikinci tekmil ile yüzündeki gülüş dondu ve arkasını döndü. Döndüğünde ise gördüğü yüzbaşının bedeni ile donup kaldı.

LAZ ÇAVUŞ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin