AV VE AVCI

535 60 9
                                    

ANLATICIDAN

İdris ve Temel olay yerine giderlerken Murat ve Aras da merkez üsse doğru yola çıkmışlardı bile. O sırada çalan Aras'ın telefonu ile Aras elini uzatıp aracın göğsüne yerleştirdiği telefonu açtı ve konuşabilmek için hoparlörü aktif hale getirdi.

" Efendim yüzbaşı."

" Binbaşım ben ve Teoman Ferzan ağanın çiftliğine varmak üzereyiz . Hiç vakit kaybetmeyelim siz de direkt buraya gelin."

"Anlaşıldı yüzbaşı orada buluşuruz."

Telefonu kapatır kapatmaz aracın yönünü Ferzan ağanın çiftliğine döndürdü Aras. Yüzbaşılar doğru düşünmüşlerdi zira Ferzan ağa Mustafa diye biri ile birlikte yerleşimin dışında bir çiftlikte yaşıyordu. Güçlü ve nüfuzlu biri olduğu için dedikodular çok yüze gelmese de Mustafa denen adam ile sevgili olduğu, işleri de uzaktan yönettiği söylentiler arasındaydı. Aras bunu ilk duyduğunda gerçekliğini sorgulamıştı ama onları bir arada gördüğünde bunun söylentinin ötesinde olduğunu da çok net görmüştü. Mustafa eski bir askerdi ve 1989 yılında dağda yaşanan garip bir olay ile kaybettiği iki kıdemli subayın ardından bir sene geçmeden meslekten ayrılmış ve Ferzan ağa ile birlikte bu çiftliğe yerleşmişti. Aras bunları düşünürken Murat'ın sorusu ile kendine geldi.

" Binbaşım, bu Ferzan ağa eskiden teröristmiş diyorlar doğru mu?"

Bunu Aras da duymuştu ama biraz araştırdığında Ferzan'ın ailesinin işlerini yasal hale getirmek için uğraşan ve maalesef ki kardeşi ile bazı aile üyeleri terör suçlarına karışmış biri olduğunu öğrenmişti. Sakin ama tok bir sesle Murat'ı yanıtlarken çiftliğe giden yol ayrımına ulaşmışlardı bile.

" Ferzan ağa değil ama aileden bazı adamların teröristlere destek olduğunu biliyorum. Ferzan ağayı tanıdığım şu zaman dilimi içinde hep bize destek olan biri olarak tanıdım ve yasa dışı bir işine hiç denk gelmedim."

Murat daha fazla soru sormazken yol neredeyse bitmişti. Yolun sonunda çevresindeki karla kaplı araziye inat büyük ağaçlarla çevrili çiftliğin kapısına ulaştıklarında kapıda kendilerini bekleyen 60 larının ortasında olmasına rağmen dik duran adam ile aracı durdurdular. Adam gülümseyen yüzü ile aracın şoför mahaline yaklaşıp bekledi. Aras camı indirdiğinde yüzündeki gülüşü bozmadan:

" Hoş geldiniz binbaşı . Ben Mustafa, Ferzan sizi arka taraftaki serada bekliyor. Çiftlikten yürümek zaman alacağı için size yolu göstermek adına bekliyordum." dediğinde Aras:

" İçeri gelin Mustafa bey" diyerek aracın arka kapısını başı ile işaret etti. Mustafa sakince arka kapıyı açtığında Murat başını arkaya çevirip adama alıcı bir gözle baktı. Temiz ve aydınlık bir yüzü vardı, yaşına rağmen fit bir vücudu, hafif ağarmaya başlamış kumral gür saçları onu en fazla 50 gösteriyordu. Mustafa kendini inceleyen genç subaya gülümsedi.

" Neden bu kadar dikkatli baktınız? "

Murat hafifçe geri çekilip tebessüm etti.

" Buranın yerlilerine benzemiyorsunuz da."

" Değilim zaten , aslen Sivaslıyım ama hayat işte doğduğum topraklarda yaşamak nasip olmadı. Binbaşım biraz ilerideki büyük seranın yanındaki kulübenin önüne park edin lütfen."

Aras , Mustafa'nın görüp görmediğine aldırmadan başı ile onayladı , zira kafasındaki düşünceler onun şu an bu adama da çevresine de dikkat etmesini engelliyordu. Seranın önüne aracı park ettiklerinde üçü de hızla araçtan indiler. Seri adımlarla seranın kapısına geldiklerinde Mustafa öne geçip seranın kapısını açtı. Küçük bir yer değildi burası ama girer girmez ortadaki büyük çardak dikkat çekiyordu. Onların girdiğini gören Ferzan ayaklandığında Ahir ve Teoman da ayaklandı. Aras yaklaşıp masanın başında durduğu zaman Ahir ve Teoman selam verdiler, Aras selamı aldığında Ferzan ağa elini uzattı. Aras hiç düşünmeden Ferzan'ın elini sıkarken:

LAZ ÇAVUŞ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin