Yeni Şafak Sürüsü

13 4 0
                                    

-Olga hamile misin ?
- Evet.
- Bir çocuğumuz mu olacak şimdi ?
- Utanıyorum Alpha Ace Orello.
- Güzel sevgilim. Umarım senin gibi güzel bir kızımız olur.
- Sevgilim. Kutlama yapmak istiyorum.
- Annabella ve diğerlerine haber vermek istediğini biliyorum. Ama bu gece dinlen. Sabah olunca yola çıkarsın.
- Sen gelmeyecek misin ?
- Olga. Biliyorsun. Annabella'ya sürüden bine yakın kişi gönderdim. Sevgilim burada işler o yüzden her zaman olduğundan daha sıkı işliyor.
- Bize yardım ettiğin için çok mutluyum.
- Senin sürün benim için değerli. Artık çocuğunuzda olacak. Kış öncesi daha fazla sorumluluk almam lazım.
- Yorgun musun ?
- Sen uyursan daha iyi olurum.

Olga uyumuştu. Onun üstünü örttüm. Sabah olunca yola çıkmak için hazırlıklara başlayacaktı. Civarda bizi tehdit eden kimse yoktu. Sadece ne yaptığı asla belli olmayan Siyah Şerit sürüsü vardı. Annabella sürüyü yok etmek istiyordu. Eşi ve kızı inatla Alpha Mark Pier ile yaşıyordu. Annabella üzgündü. Kızının doğum günü yarın olduğuna göre artık bazı şeyler için geçti. Çalışma odasında son kez planı gözden geçirdim.

Olga gider gitmez yola çıkar isem Siyah Şerit'in sürüsüne tek başıma sızma eylemi yapardım. Annabella bana evin yerini tarif etmişti. Geriye kalan tek şey vardı. Anna'yı bayıltıp annesine teslim etmek. Böylece refah içinde olurdu bizimkiler.

Güneş doğar iken Olga uyandı.
- Sevgilim. Seni yatakta bulmak şaşırtıcı.
- Olga. Annabella'ya gitmek istediğini biliyorum. O yüzden seni yolcu etmeye gelmek istiyorum.
- Ama dün akşam henüz erken dedin bana.
- Ben seninle gelir isem bir sorun olmaz. Sınıra kadar sana eşlik etmek benim için onur.
- Sevgilim, seni seviyorum.
- Bende Olga. Bebeğimize iyi bakmalısın.
- Öyle yapacağım.

Olga ile birlikte kahvaltı yaptık. Beta kurtları yanıma alıp Annabella'nın evine vardık. Annabella eşimi görünce sıkıca ona sarıldı. Hamile eşimi emin ellere teslim etmemi özellikle kurdum istemişti.
- Tebrik ederim Olga.
Eşim hamile olduğunu söylemişti.
Ardından bana baktı. Gözümü kırpmadan gidip kızını ona getirecektim.
- Alpha Ace Orello. Evimize hoşgeldin.
- Annabella o sana emanet. Akşama doğru onu almaya gideceğim.
- Gözün arkada kalmasın.

Olga ve beta kurtları bırakıp yola çıktım. Annabella beta bir kurt olduğu için evi çok iyi tarif etmişti. Sabahın erken saatlerinde Mark evden çıktı. Acele etmek istemiyordum. Mutfaktan sesler geliyordu. Kimse beni görmeden eve girmiştim. Anna'nın sesini duydum.
- Mark.
Yatak odasından geliyordu sesi. O beni duymuş olmalı sanırım..
- Alpha Mark Pier. Seni duydum. Sabah sabah canım kahvaltı istemiyor.
Anna'yı şaşırtmak için kapıya vurdum.
- John sen misin ? Çok özür dilerim.

Karşısında beni görünce şok olmuş gibiydi. Onu annesine götürmek için bayıltıp kucağıma aldım. Fakat evden çıkmak girmesi kadar kolay olmadı.
- Black neredesin ?
- Matt bulamadım krem şanti.
- Karen fırına bakar mısın ?
Mutfağın tarafından çıkar isem yakalanacak olduğum net belliydi. Baygın yatan Anna'yı yatağa bıraktım. Pencereden dışarıya baktım. Ağaçları gördüm. Kurt formuna dönüşür isem Anna'ya ağzıma alıp koşarak uzaklaşıyor olurdum. Tam kurt formuna dönüşecek iken sesleri duydum.
- Matt pasta eriyecek.
- Karen. Anna uyurken pastayı götürmek gerekiyor.
- Karen ne yazık ki Matt haklı. Kızım pastayı görür ise anlar.
Üçü pastayı mutfaktan çıkarmak için uzun uğraş verdi.

Anna'nın babası yorgun düşüp bahçede oturdu bir süre. Diğerleri ise geri gelmişti. Masa ile sandalye taşırken gördüm onları. Zaman benim lehime işler iken sonunda evden saatler sonra çıkmayı başardım. Siyah Şerit toprakları terk eder etmez insan formuna dönüştüm. Gama Alpions karşıma çıkınca şaşırdım.
- Neler oluyor ?
- Alfa bir yabancı bizim sınırdan girip doğrudan bahçemize ilerliyor. Evde kimse olmayınca sana haber vermek istedim.

Anna baygın kucağımda duruyordu. Onu bırakıp gidemezdim. Gama kurt ile yola çıktık. Ana sırtımda yatıyordu.
Bahçeye gelince onu gördüm. Hırladım. Kurt hemen insan formuna dönüştü.
- Alpha Ace Orello olmalısın. Üzgünüm izinsiz girdim. Siyah gül arıyorum. İnsan formuna dönüşür iken Gama Alpions sırtımdan Anna'yı aldı.
- O Anna değil mi ?
- Annesine teslim edilecek.
- Onun bugün doğum günü.
- İzinsiz araziye girdiniz. Şimdi gitmeniz için size şans veriyorum.
- Sen benim eşimi kaçırdın. Bana ait olanı çaldın.
- O senin resmen eşin değil. Luna olarak sürüye onu tanıtmış değilsin. Düğün olmadı.
- Ay Tanrıçası onu benim için seçti. Bu yeterince iyi bir neden.
- Gama Alpions onu götür buradan.
Alpha Mark Pier kurt formuna dönüşüp bana saldırdı. Başka çarem yoktu.
- Seni öldüreceğim Alpha Mark Pier.
- Asıl ben seni yaşatır mıyım ?

Benim eşimi sırtında taşımıştı. Baygın iken ona dokunmuş olabilirdi. Öfke ile pençelerimi ona savurdum. Dövüşte benim kadar dişli bir rakipti.
Annabella'ya onun kurt postunu hediye edecektim. Düşündüğüm tek düşünce bu oldu. Öldürmek. Ama kolay lokma değildi. Çok iyi hamleler yapıyordu. Bacağımı ısırdı. Beni yere yatırdı.

Gama Alpions ona atıldı. Fakat alfa gama kurdu fırlattı. Üstüne hırladı. İkimiz ile kıran kırana bir dövüş başlatmıştı. Gama Alpions sırtından yaralandı. Acı içinde kıvranıp dururken gama, alfa onun boğazına yapıştı. Dişlerinden Gama Alpions'un kanı vardı.
- Sen onu öldürdün.

Duymuyor gibiydi. Dişlerinden kanlar damlar iken bana baktı. Gözlerinin sanki bebekleri büyümüş gibiydi. Hırlaması tüm ormandaki kuşları gökyüzüne kaçırdı.Üstüme atıldı tekrar.

Sıcacık kalbini çıkardım dışarıya. Eşime dokunma cüretini gösteren hiçbir kurt yaşayacak değildi.
Gözlerimi açtığımda burnumda tuhaf bir koku vardı. Bir adam gelmişti yatak odasına. Sonrasını hatırlamıyorum. Bayılmış olmam lazımdı. Çok ağrıyordu başım. Yerden zor kalktım. Karşımdaki manzara korkunçtu. Yerde cansız yatan iki kurt vardı. Onları öldüren diğer siyah kurdun ağzından bir kalp vardı. Dişleriyle onu ısırıp tutuyordu. Ayaklarım titredi. Ağlamamak için zor durdum. Kurt bana baktı. Sanki gözleri çok tanıdık gibiydi. Ağzındaki kalbi bırakıp dişlerini bana gösterdi. Üstüme doğru geliyordu.

- Kabus görüyorum.
Kurt dönüştü. Üstü başı kan içinde Mark bana bakıyordu.
- Hemen gidiyoruz buradan.
- Mark kim bu adamlar ?
- Yeni Şafak sürüsünün arazisi. Gitmeliyiz.
- Beni niye kaçırdı onlar ?
- Evde konuşuruz. Sürünün diğer üyeleri kan kokusunu alıp gelecek.
- Beta kurtlar bizi yakalar.
- Sınırda beta kurt yoktu.

Eve gelince John telaşla Mark'a baktı.
- Saatlerdir seni arıyoruz.
- Sen daha eşim olacak kadını koruyamaz iken bir zahmet beni arama sakın. Onu evden Yeni Şafak sürüsünün alfası kaçırdı. Sen ne yapıyordun ?
John cevap veremedi. Alpha Mark Pier baştan aşağıya kan içinde kalmıştı.
- Her neyse Anna. Doğum günün kutlu olsun. John onu kulübeye götür.
- Ama senin bir yerinde yara var mı ?
- Anna. İlk kez kavga etmedim. Git şimdi.

Kimseye söz etmedim Yeni Şafak sürüsünün alfasının sözlerinden. Annabella'dan kurtulmaz isem eşimi benden alacaktı. Black onu alıp uzaklara gidebilirdi. Fakat kadın çok inatçı olunca kocasını pek dinlemiyordu.
Doğum günü sürprizi karşısında çok mutlu oldum. Fakat beni kaçıran alfa kimdi sorusu yüzünden 18 yaşına kafam rahat giremedim. Üstelik doğum günüme eşim katılmayı red etmişti. Odasında olduğunu biliyordum. Karen ile Matt benimle dans ederken babam gülümsedi.
- Artık benim kocaman bir kızım var.
Pastadan yiyip mumu söndürdüm. Elim acımıştı. Üflemek gelmedi içimden. Yeni yaşım için dilek tutmadım. Karen'in bana aldığı bilekliği taktım koluma.  Babam bana gümüş bir yüzük hediye etti. Matt ise küpe almıştı. John ise ortalıkta yoktu. Alfa ona kızdığı için büyük ihtimalle moralsiz şekilde salonda oturuyordu.

Sürünün Yuvası 🙋Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin