Depresyon

15 4 0
                                    

Mark ile sürüden uzak kalınca acı geçecek sandım. Öyle olmadı. Günler ilerledikçe orman bana ev gibi gelmedi. Bende daha fazla onlardan uzak kalmak istemedim. Kurtlar pek suyu sevmez. Ben ise hep severdim. Okula giderken dereye girip yıkanmayı severdim. Siyah Şerit sürüsünün nöbet değişim saatleri biliyordum. Boşluktan yararlanıp evin içinde misafir odasında yattım bir süre. Babam gibi kokuyordu her yer. 
Kütüphaneye kimse gitmiyordu. İki aya yakın orada bulduğum kitaplarla idare ettim. Mark çamaşırları bazen sağa sola atıyordu. Üstüme geçirip kokusunun bende kalmasını sağladım. Böylece farklı olduğum hiç belli olmuyordu. Aniden hayatına girmek istemedim. Karen'in düğünü benim için farklı olacaktı. Babam küçükken kurt çocuklarına bir ninni söylerdi. Hemen uyuyup kalırdık. O ninni ile düğüne renk kattım.

Mark yine dereye kadar takip etti beni. Ama ben istediğimi aldım. Yumurtlama döneminde seks yaptık. Hamile kalmak istiyorum ondan. Bu gece yine onu ziyaret edeceğim.
- John neden inanmıyorsun bana ?
- Anna seni ziyaret etmiş olamaz.
- Saçı var yastık kılıfında.
- Herhangi bir kıza ait olabilir.
- Tamam John. Çık dışarıya.
O gelmişti. Eminim. Bu gece gelir ise onu herkese göstermek istiyordum. Akşam olmuştu. Sürü üyeleri dışında bahçede kimse yoktu. Çalışma odasına gidip pencereden baktım. Anna'ya dair hiçbir iz yoktu.

Viski içmedim. Çekmecede saklı olan yüzükleri cebime attım. Gelir ise ona verecektim.
- Alpha Mark. Ben odamda olacağım. Bir isteğiniz var mı ?
- Hayır John. Anna gelecek.
- Korkarım siz iyi değilsiniz.
- John git yat. Rahat bırak beni.
Uykulu gözlerle onu bekledim. Saat iki olmuştu. Çalışma odasındaki koltukta uyudum, uyuyordum. O yüzden odama gitmeye karar verdim. Kapıyı açtım.

Anna'nın üstünde benim gömleğim vardı. Acayip seksi gözüküyordu. Bana bakıyordu.
- Mark beni çok bekletme böyle. Gidecektim az kalsın.
- Anna gitme sakın. Ben seni görüyorum değil mi ?
- Elbette.
- Onlar bana inanmıyor.
Anna gelip benim elimi tuttu. Dudaklarımı öptü.
- Çöz düğmeleri sevgilim.
- Ama önce yüzüklerini takar mısın ?

Parmağıma yüzükleri geçirdiğinde onun boynuna öpücükler verdim.
- Mark.
Onu yatağa çektim.
- Benim boynumda ısırık yok. Neden ?
- Anna. Sen benim olmak mı istiyorsun ?
- Hemde çok istiyorum Mark. Sen varsın diye geliyorum yatağına.
- Ama boynun acır.

Anna kasıklarıma sürtünüyor ve ağzıyla bana soruyordu.
- Böyle mi acır ?
Dilim kurudu.
- Tam olarak öyle değil.
Dişlerimi boynuna geçirip onu işaretledim.
Dişlerim kan içinde kalmıştı.
- Sevgilim. Şimdi beni mühürle.
- Yara daha çok taze.
Anna'nın eli belimde gezdi.
- Mark.

İsmim çok güzeldi ağzında. İkinci kez ona dişlerimi geçirdim.
Vücudumuz birleşti yatakta. Kalbim onunla doldu.
- Sakın sabah gitme Anna.
- Gitmem Mark.

Sabah ellerim bomboş kaldı yatakta. Anna yine gitmişti. Beni seks oyuncağı etmişti. Öfkeli şekilde kalkıp kokusunu takip ettim. Kokusu evin içinde kaybolmuştu. Dışarıya çıkmamıştı. Ama evde nerede olabilirdi ? Misafir odasını açtım.
- Anna.

Odada kimse yoktu. Black kalmıştı en son burada. Odanın kapısını kapatır iken yatak örtüsünün yana çekilmiş olduğunu gördüm. Anna kesinlikle bu odayı ziyaret etmişti. Kimse onu görmeden çıkıp gitmişti. John cidden emekli olmalıydı. Geceyi bekleyecek ve Anna ortaya çıkarsa onu bırakmamak adına uykumdan fedakarlık yapacaktım.

Benim için hiç kolay günler geçmedi. Karen evlendi. Luna Anna evden gitti. John bir süre sürünün evinden uzak kalmam gerektiğini söyledi. Alpha Mark Pier artık geçmişten daha çok bizlere küskün gibiydi. Böğürtlenli pasta sevdiği için mutfağa girdim. Daima dolapta dondurulmuş böğürtlen bulurdum. Aksi gibi o sabah dolapta böğürtlen yoktu.

Ormana doğru yola çıktığımda sürü evinde kimse henüz uyanmış değildi.
Elimdeki sepet ile böğürtlen aramaya başladım. Ormanın derinliklerine doğru ilerledim. Yaprakların hışırtı sesini duydum önce. Biri kurt formunda ilerliyor olmalıydı. Ağacın arkasına gizlenip geleni görmek istedim.
- Asel.

İsmini telaffuz edince hissetmiş gibi durup sağa sola baktı. Karen ile yeni evlenmişti. Yatakta eşiyle yatması gerekmez miydi ? Ormanda ne aradığı merak ettim. Biraz durup etrafını incelerken kalbim yakalanma korkusuyla doldu.

Asel ise koşmaya kaldığı yerden devam etti. Ormanda sadece onun kokusu vardı. İçgüdüsel olarak kurdum onu takip etmemi söylüyordu. Kurt formuna dönüşüp arkasına takıldım. Beni nereye götürecek olduğunu merak ediyordum.

Asel yataktan usulca kalktığında uyuyor gibi davrandım. Eşim düğün gecesi hasta olduğunu söyledi bana. Benimle yatmak istemiyor gibiydi. Ben anlayışlı bir adam olarak sorun olmadığını söyledim. Banyoya girdiğinde sanki morali bozulmuş gibiydi. Evi terk edip ormana doğru ilerledi. Eşim Asel şüpheli olmuştu tamamen gözümde. Eşler düğün sonrası sıcaklığı paylaşıp birbirine hoş sözler ederdi.

O giderken bende peşine düştüm. Ormanda durup etrafına baktığında beni hissetmiş olduğunu düşündüm. Ama farkında değildi. Bir ağacın arkasında gizlenmiş ona bakan Matt'ı gördüm. Asel'den tek şüphe eden ben değildim anlaşılan.

Asel önce Matt arkasında takip başlamıştı. Eşim hiç gözüktüğü gibi değildi. Bizi Yeni Şafak sürüsünün arazinin olduğu sınıra kadar getirdiğinde Matt insan formuna geri döndü benim gibi.
- Beta Asel. Evine hoşgeldin.
Matt en az benim kadar şaşkındı.
O bizim sürüye ihanet eden bir dişi kurt muydu ? Hemen Karen'e haber vermem gerekiyordu.
- Karen.

Zihinsel bağlantı kurdum.
- Matt iki ağaç arkandayım dostum.
İkimiz göz göze geldik. Hemen Karen'in yanına gittim.
- Eşin Asel o bizi ihanet ediyor.
- Matt kimseye anlatmaz isen sevinirim.
- Karen seni yatakta öldürmüş olabilirdi.
- Farkındayım. O yüzden Matt onu sen öldüreceksin.
- Ben mi ?
- Sürüde infaz edilsin.
- Alpha Mark Pier bana kızacak. Ama Asel ormanda saldırıya uğrar ise kimse bizden bu durumu bilmez.
- Karen. Yeni Şafak sürüsüne haber verir ise ormandan çıkamayız.
Biz tartışırken Asel'in sesini duyduk.
- Luna Olga. Size hizmet etmek daima onurdur.

Ağaçların arkasında biz gizlenir iken Karen eliyle bana Luna Olga'yı gösterdi.
- O hiç değişmemiş.
- Onu tanıyor musun ?
- Olga bizim Anna ile arkadaşımız.
- Luna olduğunu bilmiyor musunuz ?
- Anna eşini seçti ve biz bir daha yüz yüzde gelemedik.

Tüm bunlar olurken bir kadın daha onların yanına geldi.
- Luna. Alpha Ace Orello uyandı.
- Oğlum bu saatte neden kalksın ?
- Sizi istiyor efendim.
- Tamam birazdan geleceğim dadı.
Luna Olga karşısında bulunan Asel'in omzunda dokundu.
- Yıllardır bugün için seni aldım sürüye. Bana Alpha Mark Pier'in kafasını getireceksin. Eşimi öldüren o adam yaşadıkça Asel bana huzur yok.
- Akşam olduğunda onun kafasıyla geri döneceğim.
- Yokluğun anlaşılmadan geri dön şimdi Asel.
- Anlaşıldı Luna Olga.

Yutkundum. Karen'in gözlerinde gördüğüm renkten korktum.
- Sen iyi misin dostum ?
- Onu şimdi öldürür.
Karen bana hırladı.
Asel kurt formuna dönüşüp Siyah Şerit ormanına doğru koşuyordu.
- Karen. Eşini pusuya düşürmek istiyor isen acele etmeliyiz.
Luna Olga gözden kaybolur iken zihinsel bağlantı yoluyla John ile temas kurdum.
- Karen'in eşi bize ihanet ediyor.
- Matt emin misin ?
- Gözümüz ile gördük. Alpha Mark Pier'in kafasını getireceksin olduğunun sözünü verdi.
- Neredesin ?
- Karen ile birlikte. Biz onu takip ettik. Yeni Şafak sürüsünden casus kendisi.

Sürünün Yuvası 🙋Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin