Hastane Odası

9 3 0
                                    

Beni yatağa taşıdı. Boynuma öpücükler kondurup beni vahşi şekilde arzulayan gözlerle bana bakıp inledi. Sonra ben bunun doğru olmadığını söyledim kendime. Ona annesinin hatırına yardım etmiştim. Beyaz Bulut sürüsüne annesi sayesinde gelmiştim. Fırsat buldukça onunla iletişime geçmiştim. Oğlunun kurdu artık devre dışı kalmıştı. Hastane odasında yatakta yaptıklarımız bana doğru gözükmedi.
Ben onun eşi olmak istemiyordum. Onun yüzünden sürüm dağıldı.
- Karen kalk üstümden.

Ama o dudaklarıyla beni susturdu. Elleri vücudumda gezerken bu oyuna son verdim.
- Sana üstümden kalk dedim.
Onu yataktan aşağıya attım. Daha sonra o kurt formuna dönüştü. Odadan çıkmadan önce hastanedeki çığlıkları duydum. Hemen eve dönmem gerekiyordu. Başımı büyük belaya soktum. Beyaz Bulut sürüsüne varınca bağırmaya başladım.
- Uyanın yardımınız gerekiyor.
Alpha Nick Jonas ilk uyanan kişiydi.
- Zena. İyi misin ?
- Sizden habersiz onu ziyaret ettim. O dönüştü. Aynı kurt formuna.

Nick diğerlerine emirler verirken Zen'in sesini duydum.
- Ben kapının önünde olacağım. Hepiniz sakin olsun.
Kapının önünde hepsi beni korumak için savaşıyor iken oda etrafımda dönüyordu.
Ben alev alev olmuştum. Böyle kalır isem ölecek gibiydim. Sürü evinin kapısının önüne çıktım.
- Zen ben ölüyorum.
Nick ve ikisi insan formuna döndü.
- Onun çok ateşi var.
Karen Walker kahkaha attı.
- Öpücük ateşli sadece.
Zen öfke ile bağırdı.
- Seni öperken zehirlenmiş Zena. Hemen doktoru çağırın.

Onlar beni taşırken Karen Walker pis pis gülüyordu. 
Nick'in sesini duydum. Ace ile Gill konuşuyordu.
- O uyanmaz.
- Ya da komada kalacak.
Sella ağlıyordu.
Ben gözümü açınca Gill hemen bana sarıldı.
- Şükür uyandın.
- O kaçtı mı ?
Nick bana baktı.
- Walker konusundan daha önemli sorunlar var Zena.
- Neler oluyor ?
- Karen seni zehirlendiği için kurdun artık dönüşümü sağlamaz. Doktor bize senin artık insan olarak kaldığını söyledi.
- Olamaz. Bu gerçek olamaz.
Sella gözyaşlarımı sildi.
- Çok üzgünüm Zena. Ama o adamı öldüreceğiz. Seni bekliyor bahçede.
- Tek gideceğim.
Ağlayan gözlerle ona baktım.
- Sana annen istedi diye yardım etti. Pislik olduğunu unuttum. Senin kurdun değil canavar olan bizzat gördüğüm yüzün. Sana iyilik yaptım. Eşin olarak beni hiç merak etmedin. Geldin. Alfa olarak hakkımı yedin. Ben omega oldum. Aşağılanma yaşadım. Sen eş olarak bana sahip çıkmayacak kadar kalpsiz gezmek istedin. Aklının ucuna gelmedim Karen Walker.
Sonra onun gömleğini tuttum.
- Beni öptün. Benim eşim sandım. Bir erkek ilk kez öptü beni. Sen ise kurdumu öldürüp bakıyorsun bana.

Tokat attım ona ağlarken.
O ise beni kokladı.
- Uzak duracaksın benden. Kurt olman korkutmuyor gözümü. Çünkü; ben artık koku eskisi gibi alamam. İnsanlar gibi yaşayacağım. Başka eş alıp yuva kurarım. Sorun değil.
- Sen benim kurt için kan şarkısı söyledin. Onu çaldın.
- Senin iyiliğin içindi Karen Walker. Annen istedi benden. Neyse beyni olan canlıların düşünme kabiliyetine zeka adı veriliyor. Senden beklenen şeyleri söyleme bana.
Eve geri dönerken kolumu tuttu.
- O benden hiç gitmedi. İçimde hala. Şarkı onu yatıştırır gibi olmuştu. Ben aşka inanmıyorum. Ve eşin olacak erkek değilim.
Kolumu bıraktı. Sanki o savaşıyor gibiydi kendisi ile.
- Sürü evine Zena hemen dönmez isen canavar sana zarar verecek. Gitmelisin.

Beyaz Bulut sürüsü bana saldırır iken Zena önüme geçti. Onun insan bedeni yere kanlar içinde serildi.
İlk çığlığı ben attım. Kurdum delirmiş gibiydi.
- Sen eşimi öldürdün.
Alpha Nick Jonas insan formuna dönüştü.
- Zen onu hastaneye götürün.
- Bedelini ödeyeceksin.
Eşimi başka adam alıp giderken savaşacak değildim.
Kız kardeşimin hastanede ameliyata alındığı babam nasıl öğrenmiş olabilirdi ? Bilmiyorum.
- Ablan ölüyor. Sen hala Walker sürüsüne hizmet et.
- Baba. Sen ölmüş değil misin ?
- Kızımı görmeye gideceğim. Dediğim hastaneye gel benim akılsız oğlum.

Ablamın ölmek üzere olduğunu anneme söylemek istemedim. Kurtlar kolayca ölmez dedim nasılsa. Odanın kapısını açtığımda yatağın önünde Karen Walker duruyordu. Beyaz Bulut sürüsünün tüm kadrosu ise ona karşı şekilde hırlama pozisyonu almıştı. Babam odada bulunanlara baktı.
- Kızımın yanında bu nasıl gürültü ? Daha yeni çıktı ameliyattan.
Ablamın yanına oturdu. Karen Walker korkmuş gibiydi.
- Kızım insan gibi kokuyor. Ona Walker ne yaptın ?
- Ben yapmadım.
Babam ayağa kalkıp elini uzattı Karen'e. Mavi bir ışık ortaya çıktığında onun siyah kurdu zincirlenmiş gibiydi.
- Artık sende kızım gibi insansın. Ona yaptıklarının bedelini ödemeden gidecek değilsin.

Karen Walker ses etmedi. Ablam ve ikisi artık tamamen insan mı olmuştu ?
Ablam gözlerini açtığında hepimiz şaşkın şekilde ona baktık.
- Baba sen misin ?
- Evet. Seni iyi ki tek bıraktım. İnsan mı oldun ? Alfa olacağım diye babana karşı gelen sen değil misin ?
- Baba. Artık sadece eşimi istiyorum.
- Zena ve Karen uzun süre insan olarak bizimle kalmazsınız. Kimse sizi sürüde istemez.
Babam cebinden bir kart çıkardı.
- Kartı alın ve bugün gidin.
- Ama ben yeni ameliyat oldum.
Babam tek kelime etmeden gitti. Alpha Nick Jonas konuştu.
- Bildiğim kadarıyla alfa saldırısı olacak. Baban kral olmak için listeye girdi Zena.
- Ben bilmiyordum.
- Yakında krallık savaşları çıkacak. Kızını güvende tutmak istiyor. Biz sürüye döneceğiz. Ne zaman ihtiyacınız olursa bizi arayın.

Nick cebinden bir kart çıkardı.
Odada artık Karen ile ikimizden başka kimse kalmamıştı.
Altı saat sonra Türkiye'de bir takside oturuyorduk. Karen ile birlikte Trabzon'a gelmiştik. Ormanların ortasındaki  yazlık evde bir ay kalacaktık. Plan şimdilik bu kadardı. Geçen her saatin bize elbette getirisi olacaktı.
Eve gelir gelmez Karen kendini bıraktı yatağa. Uyumaya başladı. Ameliyattan yeni çıkmıştım. Sargı bezlerini değiştirmem lazımdı. Uyuyan eşimin saçlarını okşadım. Hangi ara uyuduğum bilmiyorum. Bir ara sargı bezini çıkarıp sarıyor gibi geldi Karen'in elleri ama emin olamadım.
- Zena. Yemek hazır.
Mis gibi koku burnuma geldi.
- Uyandım.
- Beş saattir uyuyorsun. Alabalık tesislerine gittim. Balık pişirdim. Çorba yaptım. Bize masa hazırladım.
- Karen tamam. Elimi yüzümü yıkayıp geliyorum.
Yemek yemeğe başlayınca o bana gülümsedi.
- Doğum günün ne zaman ?
- 3 Nisan.
- Benim doğum günümü merak etmiyor musun ?
- Ekim mi ?
- 20 Aralık.
Hayatımıza dair bazı önemli tarihleri ve sevdiğimiz şeyleri konuşur iken yemek çoktan bitmişti.

- Ellerine sağlık. Harika oldu.
- Artık yarın senin elinden yemek yemek istiyorum.
- Hastayım. Ameliyattan sonra biraz yorgun gibiyim Karen.
- Şaka yapmıştım zaten.
Yarım saat sonra yatakta öpüşür iken buldum kendimi. Galiba bu olmalıydı. İstek değil. Şehvet yok. Tamamen sevgiden. İkimizin birbirini ne kadar sevdiğini dudakları söylemeli gibi geldi bize. Öpüşme yarım kaldı. Kurdun sesini duydum. Uluma sesi geliyordu.
- Bizi biri bulmuş olmalı.
Karen hemen ışıkları kapattı. Ormanın üst tarafında park edilmiş arabayı ve kurtları gördük. Evden çıktık. Bize en yakın yer olan alabalık tesislerine sığındık. Fakat orada kimse yoktu. Sadece bir araba park edilmişti. Başka çaremiz yoktu. Arabanın camını yerden taş alıp Karen kırdı.
- Zamanında iyi film izlerdim ben Zena. Şimdi kendi filmimizi çekeceğiz.
Arabanın kapağını benim için açtı.
- Atla.

Sürünün Yuvası 🙋Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin