Annabella

5 3 0
                                    

Annemin sesini duyunca uyandım. Mark yanımda yoktu. Evin dışından sesler geliyordu. Hemen üstümü giyinip apar topar bahçeye indim.
- Anne.
Anneme doğru yürümek istedim. Mark elimi tuttu.
- Annen seni almaya gelmiş Anna.
- Anne ben burada mutluyum.
- Kızım. Bu adam senin eşin mi ?
- Evet.
- Biliyorsun. Başka eş seçimi hakkın var.
Mark homurdandı. Annem hırladı.
- Anna. Gidiyoruz.
- Seninle gelmeyecek.
Annemin tavrına anlam veremedim.
- Kızım ile aramıza girmeye hakkın yok.
Annem kırmızı çizgiyi çizmişti.

Annabella kızımızı çekip yanımıza aldı. Eşini bulmuş olan kızımın mutluluğu görmek istemiyordu.
- Tatlım. İyi misin ?
- Baba. Ben burada kalmak istiyorum.
- Eve gidince konuşuruz kızım.
Yürümeye başladık. Alpha Mark Pier kurt formuna dönüşüp önümüzü çıktı. Annabella ona aynı şekilde karşılık verdiğinde Anna bağırdı.
- Alfa ve beta kavgasının sırası değil.
Mark insan formuna geri döndü.
- Kızınız bir yetişkin. Kendi kararını vermeli.
Annabella insan formuna dönüp daha sıkı Anna'ya sarıldı.
- O daha 17 yaşında. İki ay sonra 18 olacak. Yetişkin değil.

Black daha fazla dayanamadı.
- Annabella. Kızımız mutlu ise kalsın.
- Sen neler söylüyorsun Black ?
- O mutlu ise onun yanında olmamız lazım. Görmüyor musun ? Kızımız aşık olmuş. Üstelik kurt kanunlarını nettir. Eşini bulan kurda saygısızlık edilmez.
- Siz kafayı mı yediniz ? Öyle ise kızın ile kal burada. Pişman olup gelir iseniz sizi eve almam. Evinizi dağıtan alfaya sığınacak kadar zayıf olduğunuza inanamıyorum.

Annabella bizi bıraktığında Mark kahkaha attı.
- Siyah Şerit sürüsüne katılan üye sayısı üç oldu John.
Karen gelip babama sarıldı.
- Olga iyi mi ?
- O iyileşiyor Karen. İstersen sen gidebilirsin.
- Hayır. Ben burada kalacağım.
Olayın üstünden dört gün geçmişti. Mark onların sürekli mutlu aile tablosuna bakıyordu. Bu durum canını sıkıyordu. Babası sürekli kızını seviyordu. Karen ise Anna ile mutfakta yemek yiyordu. Kimsenin Mark ile ilgilendiği yoktu. Öğleye doğru salondan içeriye Anna girdi.
- Mark.
- Ne var ?
- Efendim cevabı verilir.
- Babanı alıp Karen ile evimden defolup gidin. Sizi istemiyorum.

O ağlayarak dışarıya çıktı. Karen ağlayan Anna'yı görünce hemen ona sordu.
- Neler oluyor ?
- Mark bizi istemiyor. Gitmemizi söyledi bana.
- Ona gününü göstereceğim.
- Karen boşver.
Karen öfke ile salona yürüdü.
- Kimsin sen ? Anna'ya sürekli kalp acısı verip ağlatan canavar mısın ? Anna seni seçti. Annesi ile gitmesine izin vermedin. Şimdi adam mı oldun ?

John seslerinin sebebini biliyordu. Evin içinde kavga olsun istemedi.
- Karen sana Anna'nın ihtiyacı var. Onun yanında olmalısın. Mark ile ben konuşacağım.
Karen oradan ayrılır iken Mark gülüyordu. John ona baktı.
- Seni kurda kuşa yem yapmadık. Anne ve baba sevgisini yaşa diye uğraştık. Sen masum bir kızın onurunu ayaklar altına alıyorsun. Cidden bir canavar olarak bende artık seni görüyorum. Laftan anlamayan, çelişkili, tutarsız ve isyankar. Aptal bir alfa var şuan karşımda.
- John. Bana tıraş yapma.
- Mark onu sevmiyor isen eşim olarak istemiyorum seni diye red edersin. Gider Karen ile evlenir. Ya da başka birini bulur. Onun çabucak birini bulacak olduğuna eminim.
- Ben onu istiyorum.
- Öyle ise gelecek hafta kutlamaya onunla katılmak için neyi bekliyorsun ?
- Sürünün yıldönümü etkinliğine onunla mı gideceğim?
- Davet edeceksin önce.

Mark gidip Anna'yı buldu. Karen onu görünce hırladı. Ama kenara çekildi.
- Siyah Şerit sürüsünün yıldönümü kutlaması var Anna. Üçünüz bizimle gelebilirsiniz. Seni bugün terziye götürmem lazım.
Anna cevap vermedi.
- İyi öyleyse. Başka kız bulurum bende.
- Tamam geliyorum.

Mark, onu sürünün terzisi olan Loya'ya götürdü.
- Yıldönümü için misafir odasında kalan üç üye var. Anna için elbise ve diğerleri için takım elbise dikilecek.
- Anladım alfa. Dileğiniz benim için emirdir.
- Anna nasıl bir elbise istediğini sen terziye söylersin. Benim yapacak işlerim var.
Beni öylece bırakıp gitti.
Loya o gidince bana kumaşları gösterdi.

- Hala hazır değil misin ?
John'u duymuştum ama kravat bağlamaya çalışıyordum. John kapıya vurdu.
- Sürü bahçede hazır. Anna ve diğerleri çoktan giyindi. Mark yardıma ihtiyacın var mı ?
Kapıyı sinirli şekilde açtım.
- Kravat bağlamaya çalışıyordum.
John kravatı alıp bağlandığında parti için hazırdım. Odamdan çıkmıştım. Bahçeye doğru ilerlerken salonda  Anna ile Matt'i gördüm.

- İnanamıyorum. Sadece 15 yaşında mısın ?
- Evet.
- Böyle güzel ekler yapmayı nereden öğrendin ?
- Anneme mutfakta yardım ediyorum.
John yanıma geldiğinde gülümsedi.
- Yakında eşini başkası kendine aşık ederse hiç şaşırma.
- Sanmıyorum.
- Neden olmasın alfa ?
- Çünkü; o benim.

İkisi beni görmüş değildi. Anna beyaz bir elbise giyinmişti. Saçlarını bukle bukle yapmıştı. Papatyalı bir taç takıyordu. Babası ile Karen ise bahçedeki masada duruyordu. Matt ile sohbet eşimin oldukça hoşuna gitmiş olmalıydı. Yoksa babasının yanında olurdu. Kıskanmamak için zor tuttum kendimi. Onları görmezden gelip sürünün yıldönümü kutlamasını başlattım. Her yıl olduğu gibi eti mangala attım. Diğerleri afiyetle yemeğin tadını çıkarır iken Anna tenezzül edip bahçeye gelmedi.

Sinirlenip odama çıktım. Bensiz kalmayı kimse hafife alamazdı. Sabah olduğunda Karen ile Matt eşimle salonda yemek yiyordu.
- Günaydın Matt.
- Alfa. İznin olmadan masaya oturdum.
- Sorun değil. Dün gece nerede kaldın ?
- Ben parti sonrası pek uyumadım. Eklerin tarifini Karen ile Anna'ya gösterdim.
Anna ayağa kalkıp mutfaktan bir tabak getirdi.
- Mark onları senin için yaptım.
- Ben tatlı sevmem.
- Tüm gece uyumadım. En azından tadına bakar mısın ?
- İstemiyorum.

Anna ve diğerleri masadan gidince eşimin yaptığı tüm ekleri yedim. Karen ile Matt bahçede otururken Anna mutfakta iş yapıyordu.
- Ekler harika oldu. Ben biraz kıskandım ama hepsini yedim. Ellerine sağlık.
- Beğenmene sevindim Mark.
- Ben sana kötü davranıyorum. Sen çekip gitmiyorsun. Nedeni öğrenebilir miyim ?
- İyi biri olacağına inanıyorum.

Anna'nın tam beline sarıldım. Onu öpecek iken Karen mutfaktan içeriye girdi. Hemen ellerimi çektim.
- Bölmek istemezdim. Ama Anna bir misafirimiz var.
- Bizim mi ?
- Annen geldi.
Bahçede onun annesini gördüm.
- Black nerede ?
- Babam uyuyor. 
- Benimle eve gelmeniz lazım. Siz olmadan eksik gibiyim. Babanı özledim. Eşini bırakıp gelmelisin.
- Ben ona ait biriyim. Anne yakında 18 olacağım. Onun bana hiç olmadığı kadar çok ihtiyacı var. Onu terk edemem.
- Geleceksin diyorum.

Annesi kurt formuna dönüşünce kızına yaklaşınca Mark hırladı.
- O benim eşim. Ve sürü kanuna basittir. Kurdu ile tanışan kurtlar evlenmek için kimseden izin almaz.
Black tartışan kişiler yüzünde uyanmıştı.
- Annabella. Kızımız çok mutlu burada. Neden böyle davranıyorsun ? O bizim kızımız. Mutlu olmayı hak etmiyor mu ? Bu adam için dün gece uyumadı. Mutfağa girip ekler yaptı. Onu seviyor.

Annabella eve dönerken mutlu değildi. Olga dışında kimse onu anlamıyordu. Olga çoktan herkesi unutmuştu. Annabella ile birlikte sürüyü ayakta tutmak için eş bulmuştu. Karen bilmiyordu ama Olga evlenmişti. Yeni Şafak sürüsünün alfası ile üstelik. Böylece alfanın desteği ile eşinin eski sürüsü yeniden güçlü günlerine geri dönecekti.
İki ay geçmişti. Mark artık eşiyle daha iyi anlaşmaya başlamıştı. Anna'nın iki gün sonra doğum günü vardı. Black, Karen ve John ona sürpriz bir doğum günü yapacaktı. Mark'ta onu doğum gününe ev sahipliği yapacak ormanın içindeki kulübeye götürecekti. Matt ise doğum günü pastasını yapacaktı. John çalışma odasında oturuyordu. Mark eve henüz gelmemişti. Sabah Anna için hediye almak için çıkmıştı evden. John öğleye kadar bekledi.  Saat iki olunca endişe etti. Hiç böyle alfa yapmazdı.

Anna için en güzel hediyeyi arıyordum. Farklı ve özel olsun istedim. Henüz aradığım şeyi girdiğim hiçbir mağazada bulamadım. Sonra aklıma siyah gül geldi. Doğum günü hediyemi bulmuştum. Tek sorun vardı. Yeni Şafak sürüsünün arazisine gitmem lazımdı. Siyah gül sadece orada vardı.

Sürünün Yuvası 🙋Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin