Ertesi gün uyandığımda telefonumda hiç bildirim yoktu. Elimdeyken gelen haber bildirimiyle beynimden vurulmuşa döndüm.
"Sivas-İstanbul seferi yapan uçak Marmara Denizi açıklarında kayboldu. Yolcular arasında Sivasspor'un başarlı orta sahası Mert Hakan Yandaş'ın da olduğu biliniyor."
Bir süre hiç tepki veremeden elimle telefonla sadece düşündüm. Beraber geçirdiğim 4 ay film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Ve biz aramız bozuk ayrılmıştık resmen. Bu düşünceler kafamda dönerken kendime geldim ve bir umut Mert Hakan'ı aradım. Kaçıncı arayışımdı hatırlamıyorum ama en sonunda telefonun arkasından uykulu bir ses geldi. İlk defa uyuyakaldığına sevinmiştim. Titreyen sesimle sadece Merto'm diyebilmiştim.
- Psikolog noldu ya sabah sabah rüyanda mı gördün sorusunu esprili bir şekilde bu sefer o bana yönelttiğinde onun sorusundan bağımsız
- Mert Hakan uçak.. Sessizliğinden anladığım üzere saate bakıp uçağı kaçırmanın vermiş olduğu sinirle söylenmeye başlamıştı.
- Ya üf başlayacağım uykuna Mert,off! diye kendi kendine söylenirken lafa girdim.
- Mert düşmüş o uçak! dediğimde dediğimi anlamamış olacak ki hala söyleniyordu. Bir süre sonra lafımı idrak etmiş olacak ki sustu.
-E e annem.. Annem delirmiştir psikolog! dediğine
- Sence sadece annen mi Mert Hakan! derken telefonun kapanma sesiyle telefonu yatağa fırtlattım. O hışımla hazırlanıp yurttan çıktığımda kendimi Mert Hakan'ın evinin önünde bulmuştum. Kapıyı açıp eski yerine geri döndü. Elinde telefonu vardı. Seslerden anlaşılacağı üzere görüntlü konuşmadaydı.
-Annecim tamam iyiyim bak bir şeyim yok lütfen yapma böyle... Yarın erkenden çıkacağım yola... Tamam annecim arabayla geleceğim, tamam.
Telefonu kapatıp bana döndü. Bakışları hala en son gördüğüm gibi duygusuzdu. Ama şuan bunu düşünecek halde değildim. O an hiçbir şeyi düşünmeden boynuna sarıldım. Geri çekildiğimde burnumu burnuna dayamıştım. Gözümdeki yaşlar istemsiz bir şekilde akmaya devam ederken bakışlarımı dudaklarına kaydırdım. Bu hareketimi fark etmiş olacak ki hemen geri çekildi. Benim ona yaşattığımı yaşatmaya çalışıyordu resmen. O geri çekildiğinde titreyen sesimle konuşmaya çalıştım.
- Mert çok korktum... Seni kaybetmekten,bu soğuklukla sana veda bile edemeden seni kaybetmekten... Çok korktum Mert sensiz kalmaktan..!
Son kelimelerimden sonra artık ağlamamı tutamayarak hıçkırıklarımı serbest bırakmıştım. Yüzümü ellerinin arasına alıp gözümdeki yaşları sildiğinde gözlerini gözlerime sabitledi.
- Ağlama nolur... Artık ne olacaksa olsun ben daha fazla böyle davranamayacağım çok seviyorum seni..! İlk çarpıştığımız andan itibaren o gözler benim her şeyim oldu. Ben onlar olmadan yapamıyorum psikolog. Bir günüm görmeden geçsin o günüm rezil geçiyor. Biliyorum aramızdaki arkadaşlıktan öteye geçtiğinde bu durumun bozulacağından korkuyorsun. Ama sana söz veriyorum olmayacak böyle bir şey prenses. Ne olursa olsun hep yanındayım.
- Çok seviyorum seni... dediğimde dudağımda hissettiğim baskıyla gözlerim kapanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
seni severdim || mert hakan yandaş
Fanfiction'seni severdim ve sana rağmen yine severdim.'