Mert Hakan'dan
Gözlerimi açtığımda elim direkt telefona gitti. O an ekranda görmek istediğim neydi bilmiyorum ama sanırım istediğim şeyi tam olarak görmüştüm.
'1 cevapsız çağrı, 13 yeni mesaj'.Mesajları açmadan telefonu yerine geri koydum ve mutfağa geçtim. Hava hafiften aydınlamaya başlamıştı. Kahvemi alıp camın kenarındaki koltuğa oturdum. Orada ne kadar oturdum hatırlamıyorum ama düşüncelerimden beni ayıran kapı sesi olmuştu.
Masal'dan
Dün geçirdiğim kötü günden sonra Mert'e hiçbir şekilde ulaşamamıştım. Onunla konuşmanın iyi geleceğine emindim. İzni bugün bitiyordu. Gelmiş olması lazımdı aslında ama benimle hiçbir iletişime geçmemişti. Aramalarıma ve mesajlarıma da cevap vermeyince iyice meraklanmıştım ve evine gitme kararı aldım. Kapıyı arka arkaya çaldığımda en sonunda içeriden bir hareketlenme duymuştum. Bu yüzümdeki gülümsemeyi büyüttüğünde kapı açıldı. Kapının arkasında yüzü çökmüş bir Mert Hakan görmeyi beklemiyordum tabi. O yüzüme duygusuz bir şekilde bakarak içeri girdiğinde yüzüm düşük bir şekilde arkasından girmiştim. Ben onun boynuna sarılıp güç bulmayı beklerken o benim suratıma bile bakmayı tercih etmemişti. Bu duruma anlam veremeyerek karşısındaki koltuğa oturdum. Hala beni umursamayıp telefonuyla oynamaya devam ediyordu.
- Mert.. Bir sorun mu var sevgilim? dediğimde dikkatini sonunda bana çevirmişti.
- O güzel kelimeyi kirletme..!
- Ne diyorsun Mert , ne ima etmeye çalışıyorsun..! Gelmişsin aramadın bile, hadi aramadın insan bir mesajlarıma bakar ya geberdim meraktan! sesimi yükseltmemle ayağa kalkmıştı.
- Başka birinin kollarındayken beni görmemen benim sorumsuzluğum mu Masal!! diye üzerime geldiğinde refleks olarak geri adım atmıştım. Onu ilk defa böyle görüyordum.
-Ne kolu Mert.. Neyden bahsediyorsun anlamıyorum.. ne kadar uğraşsam da sesim çıkmıyordu resmen.
- Salak değilim ben!! Enayi yerine koyma beni artık yeter!! Kendi gözlerimle görmesem inanacağım resmen ya!! dediğine aynı zamanda kahkaha atmaya başlamıştı. Bu hali beni korkutmaya yetiyordu. Bir süre sonra kahkahaları gözyaşlarına dönüşmüştü.
- Çok sevdim ben seni ya.. Nasıl yaparsın böyle bir şeyi bana.. Nasıl,nasıl.. ayakta duracak gücü kalmadığında duvara çökmüştü. Ben de yanına çökmüştüm.
- Mert..
- Sus!! Duymak istemiyorum artık sesini!! Defol evimden de!! dediğinde ağlamaya başlamıştım artık.
- Derdin ne bilmiyorum Mert Hakan, ama çok pişman olacaksın! diyerek evden ayrıldım.Gerçekten şuan olduğundan daha değersiz hissettiremezdi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
seni severdim || mert hakan yandaş
Hayran Kurgu'seni severdim ve sana rağmen yine severdim.'