•tekrar

701 44 35
                                    

Masal'dan

Altay'la yakınlaştığımız o gün o kadar yakın olduğumuz son gün olmuştu. Bunu ne kadar istesekte yanlış olduğunun ikimiz de fazlasıyla farkındaydık. Altay artık İtalya'ya gelip gitmiyordu. Sadece arada telefon görüşmeleri yapıyorduk.

Geçen hafta İstanbul'u çok özlediğimi fark edip minik bir tatil planı yapmıştım bu hafta için. Her ne kadar en kötü zamanlarımı yaşadığım şehir olsa da mümemmel insanlarla tanışmamı da sağlamıştı sonuçta.

Havaalanındaydım. Son pasaport ve bilet kontrollerinden sonra başlamıştı artık tatilim. Korkularım da yok değildi aslında. Mert'le yüz yüze gelmek... Nasıl olacaktı bilmiyorum ama çıkmıştım artık bir yola.

Müzik, film ve kitap üçgeninde geçen üç saatten sonra inmiştim İstanbul'a. Altay almaya gelecekti. Gözüm onu ararken sonunda bulabilmiştim. Bu çocuk cidden başarıyordu kamufle olmayı.

- Kuzen! dediğimde dönmüştü bana.
- Ooo! Gözüm yollarda kaldı be kızım! dediğinde sarılmıştı.
- Geldim geldim işte. Hadi yine iyisin kaleci.

Ona göz kırpıp binmiştim arabaya.

- Nereye gidelim psikolog?
- Tesislere.

Duyduğu kelimeyle kocaman açılmıştı gözleri.

- Sen ciddi misin ya? Bu ne soğukkanlılık arkadaş...
- Altay, neyden kaçayım ki artık? Aldatan o. Onun kaçması lazım benim değil. Yüzleşmek iyi gelebilir.
- Kötü gelirse? O zaman planın ne? Yine depresyon falan mı.!? Hoşuna gitti herhalde.
- Sen biraz sakin olsana ya. Bir şey olmayacak. İyiyim ben. Hem antrenmanın falan yok mu senin? Gitmemiz gerek her türlü.
- İyi bakalım Bayındır. Yine senin dediğin gibi olsun dediğinde sürmüştü tesislere.

Tesislere vardığımızda gözüme ilk çarpan karşımdaki arabanın plakası olmuştu.

"34 MH.."

mayıs,2020

"Sabah uyandığımda yurdun önünde gördüğüm araba gülümsemi sağlamıştı. Koşar adım aşağıya indiğimde hemen açmıştı kollarını.

- Sabah uyandığımda ilk seni görmeden günüm güzel geçmiyor be güzelim..!
- Oo komutan.. Nereden öğrendin bu edebiyatı..? dediğimde kahkaha atmıştık ikimizde.
- Beğendin mi sürprizimi?
- Ne sürprizi başkan her gün kapımdasın ya..?
- Bu kadar duygusuz olamazsın ya. Bir de erkeklere öküz derler. Bak bak bize özel plaka yaptırdım bak..!

Eliyle plakayı gösterdiğinde gülmemek için kendimi tutamamıştım.

- Hayatım.. Senin adın zaten Mert. Ben bunu nasıl fark edebilirdim.

Kahkahalarım daha da arttığında bozulmuştu.

- Üff sana artık sürpriz falan yok. Şu muameleye bak ya..!
- Yaa.. Hemen de trip atarmış. Komutan'ım iyi ki varsın.. Çok güzel sürpriz teşekkür ederim. Unutmazsın beni işte böylelikle.

Lafımı bitirp öpmüştüm yanağından.

- Unutmak isteyen kim psikolog..! Yok öyle bir ihtimal asla.. "

günümüz

Ben çok sevmiştim onu. Bunun karşılığı ihanet olmuştu. Arada özlediğimi hissediyordum. Ama ona adım atsam ihanetini de kabullenmiş olacaktım. Bunu kendime asla yapmazdım.

Kafamdaki düşünceleri dağıtan Altay olmuştu.

- Hadi psikolog..! Neyi bekliyoruz?
- Ay neyi bekleyeceğiz hadi Altay aa.!?

Dediklerime gülüp girmiştik içeriye. Yine Samandıra'daydım. Ama bu sefer çok başkaydı. Altay'dan başka tanıdığım kimse yoktu sanki artık.

Altay üzerini değiştirmeye gittiğinde ben de dinlenme köşelerine oturmuştum. İçimde bir gerginlik, aynı zamanda da saçma bir heyecan vardı.

Otomattan aldığım kahveyi yudumlarken arkamdan gelen ses kahvenin boğazımda kalmasını sağlamıştı. Öksürmeye başladığımda yanıma birinin yaklaştığını fark ettim. O kişi eğilip yüzüme baktığında ikinci kez ve yine aynı yerde o korktuğum karşılaşma gerçekleşmişti.

Bir yıldır görmediği gözleri tanımıştı hemen gözlerim. Hala öksürmeye devam ettiğimde Mert sadece şaşkın bir şekilde sessizce ismimi söyleyebilmişti.

- Masal..

Bir süre sonra nefesim kendine geldiğinde uzattığı su bardağını alıp oturmuştum geri koltuğa.

- Mert Hakan Yandaş.. Vay be..!
- Neden dinlemedin beni..?
- Dinlenebilecek neyin vardı.?!

Lafımdan sonra susmuştu sadece. Bir süre sonra tam konuşacakken ben girmiştim yine lafa.

- Kızına benim adımı falan koysaydın ironik olurdu. Tuttururdun soyadı da güzel olurdu.

Dediklerimle sinirlerim bozulmuştu ve kahkaha atmaya başlamıştım.

- Masal ne kızı ne saçmalıyorsun!? Öyle bir şey olmadı ve hiçbir zaman olmayacak!
- Ya güldürme beni ya! Senden iyiydi söylemeden edemeyeceğim! Bu lafları da ebem söyledi çünkü! Sen ne sanıyorsun kendini acaba ya! Olamadın işte mutlu! Ahımı aldın oğlum benim! Yok bundan sonra sana mutlu olmak falan!

Tam kalkıp gidecekken tutmuştu kolumu.

- Yalan söyledi bana! O gün gelecektim yanına senin! Hamileyim dedi!
- Sende yediğin haltları bildiğin için itiraz edemedin tabi..! Komedi şovu şuna bak ya dediğimde yine gülmeye başlamıştım.

- Masal'ım.. Ne desen haklısın. Ama çok fevri hareket ediyorsun. Yapma..
- Neyi yapmayayım ya Mert neyi yapmayayım..? Ne hale getirdin beni görmüyor musun..? Psikoterapiye giden psikolog olur mu ya derdim psikoloji okumaya ilk başladığımda. Oluyormuş.. Sen beni sorguladığım insanlara dönüştürdün.. Hala ne bekliyorsun benden? Lütfen Mert.. Lütfen yeter artık. Bitti.

Kolumu ondan kurtardığımda arkama bakmadan yürümeye başlamıştım. Arkamdan bağırabilmişti sadece.

- Bitmedi! Bitmemeli psikolog..

~arkadaşlar bu kurgusuz yapamadığımı fark ettim ahahsjsjdjd

seni severdim || mert hakan yandaş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin