•çekim

804 45 40
                                    

1 yıl sonra

Mert Hakan'dan

Koskoca bir yıl bu sefer tamamen onsuz geçmişti. O konuşmadan sonra yüz yüze gelmemiştik ve öğrendiğime göre Masal da yurt dışına yerleşmişti.

Peki ya ben mi..? Bense evlenmek zorunda kalıp, zorunda kalıp diyorum çünkü kandırılmıştım. Melis hamile olduğunu iddia edip güzel bir oyuna getirmişti beni. Ona kanıp düştüğüm bu oyunu bugün sonlandırıyordum.

Hatamı sonlandırıp mahkemeden çıktım. Artık ne Melis vardı ne Masal. Bu yaşananların tüm sorumlusu da bendim aslında ve en çokta bu koyuyordu. Yalnızlığı hak etmiştim.

Magazinin saçma sorularından sıyrılıp tesislere gelebilmiştim sonunda. İçeriye girdiğimde ilk gördüğüm şey Altay'ın iğrenen bakışlarıydı. Geçen bir yılda rutinimiz olmuştu bu. Yine de selamımı verip tam soyunma odasına giderken arkamdan seslenip ilk defa karşılık vermişti.

- Selam komutan..! Tek şeyi çok merak ediyorum ya..! Kızı göndermeyi başardın..! Mutlu musun..!?

Gözlerim dolduğunda ona dönmeden cevap vermiştim.

- Geberiyorum mutluluktan sorma..! Şimdi zil takıp oynayacağım bak..!

Soyunma odasına girdiğimde göz yaşlarımı serbest bırakmıştım. İrfan beni gördüğünde hemen yanıma geldi.

- Hayırdır Merto'm ya.. Bitiremedin mi evliliği? Ne bu hal?
- Evlilikte bitti ben de bittim İrfan.. Ben de bittim..
- Neden oğlum saçmalamasana? Bunun için uğraşmıyor muyduk? Niye ağlıyorsun?
- Ya o gram umrumda değil..! Masal gitti İrfan Masal.. Benim yüzümden.. Evlilik teklifimi hayal ederken içinde bulunduğum duruma bak ya..!
- Orası öyle komutan.. Ona hiçbir şey söyleyemem. Ama yapma bunu kendine. Olması gerekiyormuş olmuş Merto. Hadi hazırlan da çıkalım sahaya bir kendimize gelelim.
- Tamam tamam geliyorum.

Biz çıkarken Altay girmişti içeriye. Histerik bir gülümsemeyle bana bakıp dönmüştü önüne.

- Altay yeter!! Zaten iyi değilim!! Derdin ne benimle ya!!
- Ne derdim olacak be seninle.. Banane ya senden.. Masal gitti Masal!! Senin yüzünden!
- Ne o Masal Masal!? Sen mi aşıktın yoksa!? Gidebilirdin peşinden!
- Ne saçmalıyorsun sen ya! Herkes sen değil her gördüğüyle yatmıyor!

Son lafıyla üzerine yürüdüğümde İrfan tutmuştu.

- Ya saçmalamasanız mı artık beyler!? Geçmiş zaman farkında mısınız?! Uzatmayın artık!

Beni dışarıya çıkardığında geçmiştik sahaya. Kafamı dağıtmak için topu sektirmeye başladığımda çok işe yaramamıştı.

Altay dediklerinde çok haklıydı. Ne olduysa ben yapmıştım. Kimseyi suçlayamazdım. Ve tek bildiğim çok özlediğimdi. Ben onunla nefes alıyordum.

Bu takıma ilk geldiğim halime dönmüştüm geri. Daha yaşlı ve daha bitmiş olarak...

Masal'dan

Evet, o günden sonra yeni bir başlangıç için yurt dışına yerleşmiştim. Ve her şey mükemmeldi. Altay sık sık geliyordu. Sayesinde yabancılık çekmemiştim pek.

Benim İtalya'ya yerleşmemden bir ay sonra evlenmişti Mert Hakan. Ama çokta acıtmamıştı.

Altay vardı çünkü. Çok iyi geliyordu. Hafif flörtöz bir arkadaşlıktı. İkimiz de bu iyi ortamı bozmamak için çok renk vermiyorduk ama aramızdaki çekim aşikardı.

Yine Altay'la oturduğumuz bir gün, Altay telefondan başını kaldırıp konuşmaya başlamıştı.

- Seninki boşanıyormuş. Hadi yine iyisin diyip güldüğünde ters ters bakmıştım.
- Bu konuyu açmamak üzerek kapatmıştık sanki kaleci. Yapma.. dediğimde yaklaşmıştı.
- Tamam psikolog tamam. Bir şey demedim. Dalga da geçemediğimize göre biraz gerginiz sanki dediğinde elleri saçlarıma gitmişti.

Göz gözeydik şuan ve öndeki saç tutamıyla oynuyordu. Çekilmemiştim daha doğrusu çekilemiyordum. Gözlerime odaklanıp iyice yaklaştığında kapanmıştı gözlerim.

Olmaması gereken ne varsa oluyordu şuan. Ama pişman da değildim.

seni severdim || mert hakan yandaş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin