•yeniden

1.4K 74 4
                                    

Mert Hakan'dan

Tam öpmeye yeltendiğim sırada telefonunun çalmasıyla bütün dikkatini oraya yönlendirmişti.

- Hay böyle zamanlamanın ben... dediğimde ters ters bakıp telefonu çantasından çıkartmıştı. Arayan ismi görmemle sinir katsayım daha da artmıştı. 'Talha ' 

Bu stoper bozuntusu en güzel anlarımın katili olmak için yemin falan emişti sanırım.

Masal'dan

Telefonu elime aldığımda bir gözüm de Mert'teydi. Yüzü arayanı gördüğünde düşmüştü.
Aynı zamanda da komik bir siniri vardı.

Gülmemek için kendimi tutarak telefonu açtım.
- Efendiiiimmm diye harfleri uzattığımda ters bakışlarının daha da artmasıyla sessiz bir kahkaha patlatmıştım. Dürtüp sessizce görüşüceğiz seninle dediğinde konuşmama dönmüştüm.
- Psikolog, geldik yoksunuz?
- Yaa, evet izin günüm bugün. Bir sıkıntı yok dimi?
- Yok yok da seni görmeden gün güzel geçmiyor. İşin yoksa yapalım mı bir şeyler? İzin gününde de beni görmek ister misin bilemem amaa diyip güldüğünde gülmeye başlamıştım ben de.
- Çok isterdim ama bizim kızlara sözüm var.
- Ya olmadı bu hiç. Neyse iyi eğlenceler sana psikolog. Yarın kaldığımız yerden görüşürüz.
- Görüşürüz stoper dediğimde
- Mevkiim hiç bu kadar güzel gelmemişti kulağıma diyip mırıldandığında kapatmıştım telefonu.
Telefonu kapattığım an kahkahamı tutamayıp bırakmıştım artık. Mert tatlı ama ciddi bir yüz ifadesiyle bana bakıyordu.
- Kızlara sözün var öyle mi psikolog..? dediğinde o da gülmeye başlamıştı.
- Ya ne deseydim çocuğa diye lafıma devam edecekken lafa girdi.
- 'Biricik sevgilimle barıştım, artık bütün günlerimi onunla geçireceğim kusura bakma stoper bozuntusu '  söyleyebileceklerin arasındaydı meselaa dediğinde kahkaham daha da artmıştı. Daha sonra ciddileşerek ona döndüm.
- Barıştığımız bilgisi nerden geldi sana Mert?
Yaklaştığında az önceki halimize geri gelmiştik.
- Gözlerin.. O hasret kaldığım kokun..Dudakların.. dediğinde kapanmıştı gözlerim. Minik bir öpücükten sonra kocaman gamzesiyle karşımda zafer kazanmış bir Mert Hakan duruyordu.
- Oh be psikolog. Artık benden iyisi yok şu dünyada. İyi ki varsın güzelim iyi ki...
- Bence de iyi ki varım diye güldüğümde gözlerini devirmişti.
- Biraz romantik ol be kızım biraz romantik..! Egonu kenara çekte bir sevgilimle görüşebileyim ya..! dediğinde o da gülmeye başlamıştı.

Güle eğlene bana geçtiğimizde elimize kahvelerimizi alıp televizyonun karşısına geçmiştik. Bu an bir yerlerden çok tanıdıktı.
Mert'in eli saçlarımı okşarken yavaştan mayışmaya başlamıştım.

Gözlerimi açtığımda Mert, sessiz ama hararetli bir şekilde biriyle konuşuyordu. Ona doğru döndüğümde uyandığımı fark etmiş olacak ki bana dönüp gülümsemişti. Anlamak ister gibi baktığımda sessizce yok bir şeyy diyip konuşmasına dönmüştü.

- Abi bir şekilde kaldırt şu fotoğrafları lütfen. Sonra da gereği neyse yapılsın.

Telefonu kapatıp yanıma geri gelmişti. O yanıma oturduğunda bir şeyler sakladığı her halinden belliydi. Tam onu soru yağmuruna tutacakken telefonum çalmaya başladı.
Gariptir ki Mert telefondaki ismi gördüğünde bu sefer sadece gerilmişti. Telefonu açtığımda bağrınan bir Talha beklemiyordum tabi ki.

- Ya ben en çok sana güvenmiştim! Sen bunu bana nasıl yaparsın ya!?
- Talha ne oluyor..? Neyden bahsediyorsun hiçbir şey anlamıyorum? Sakin hem biraz..!
- Sakin mi!? Sen benimle dalga mı geçiyorsun!?
- Talha kapatıyorum ben! Sakinleş öyle konuşalım..!
- Kapat zaten! Yoldayım sana geliyorum!

Mert'e dönüp konuşmaya başladım.
- Artık bana bir şey açıklayacak mısın? N'oluyor komutan?
Soruma karşılık telefonundaki fotoğrafı göstermişti.
- Hallettim ama sevgilim, sen hiç merak etme..
- Tam olarak neresini hallettin Mert!
Kavgamızı bölen kapı sesi olmuştu.
- Bu aptal bağırınıyordu demi sana telefonda! Dur bakalım neymiş derdi! diye kapıya yönelen Mert'i tutamamıştım. Mert'in bir hışımla kapıyı açmasıyla Talha'nın içeriye girmesi bir olmuştu.
- İşte bu ya! Tam beklediğim manzara! Şaşırtmadın psikolog!! diye üzerime geldiğinde Mert hemen araya girdi.
- Noluyor be! Ne sanıyorsun sen kendini!
- Çekil be şuradan! Senin aptal hırsların yüzünden bu haldeyim zaten!! Bir de seninle uğraşmayayım!
- Uğraşsana bir ya Allah aşkına, bir uğraş hadi! diye gülmeye başlamıştı Mert.
- Ya yeter! diye bağırmamla ikisinin de dikkati bana dönmüştü.
- Siz şuan tam olarak neyi tartışıyorsunuz acaba ya!? Derdiniz ne sizin!
- Sensin benim derdim psikolog... demişti Talha ve eklemişti.
- Ben.. ben hiç böyle hayal etmemiştim Masal.
- Ne hayalinden bahsediyorsun sen ya!! diye Mert bağırmaya başlamıştı. En sonunda aralarına girip Talha'ya sessizce gitmesi gerektiğini söylemiştim.
- Yarın görüşelim,lütfen.. dediğinde
- Bak hala konuşuyor ya, defolup gitsene oğlum şuradan!
Mert'in siniri artık gözlerinden okunuyordu.
- Talha tamam lütfen çık artık..!

Talha gittiğinde artık baş başaydık.
- Masal, bununla görüşmeyi düşünmüyorsundur umarım..!  Adam gözümün önünde sana yürüyor resmen ya..!
- Merto'm, biraz sakin olur musun, lütfen.. Olmayacak böyle bir şey.. Seni bu kadar seviyorken benden böyle bir şeyi asla bekleme komutan.. Yapsaydım, yapardım herhalde dimi bu zamana kadar diyip güldüğümde yüzündeki gerginlik dağılmıştı.
- Yaparmışmış, psikoloğa bak sen beee diyip kolunun altına sıkıca sarmıştı beni.

seni severdim || mert hakan yandaş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin