Günümüz,2023
Masal'dan
Aradan koskoca 3 yıl geçti. Mert Hakan artık 3 yıllık Fenerbahçe oyuncusu. O hayallerine kavuştu. Bu sürede bense daha da hırslandım, kendimi sadece derslerime verdim. Bugün hayallerini kurduğum meslekte ve hayalini kurduğum takımda ilk haftamı bitirdim hatta. Hayallerimize ulaşmıştık evet ama ayrı ayrı. Gittiğinden beri tek tük iletişimimiz olmuştu. Uzun süredir de tamamen kesmiştik iletişimi. Çok zor oldu ama atlatmıştım artık.Belki de sadece öyle sanıyordum.Unuttuğumu sandığım şey içimde bir yerde bıraktığım en yoğun duygumdu belki. Bugün takımla ilk derbi maçına gidecektim. 'Fenerbahçe-Beşiktaş'.
Takıma alışmıştım artık. Fazla enerjiklerdi ve insana çok iyi geliyorlardı. Biraz rolleri değişmiş gibiydik alışma sürecimde. Takım otobüsüne bindiğimde kafamdakileri susturmak adına kulaklığımı takıp cama yaslanmıştım. O sırada yanımda bir ağırlık hissettim. Yanımda gördüğüm Tayyip Talha'ya gülümseyip eski halime geri dönmüştüm. Dürtüklemesiyle ona geri döndüğümde;
- Psikolog bu ne asosyallik ya diyip gülmeye başlamıştı. Psikolog kelimesiyle anlık duraksamamdan sonra cevap vermem gerektiğini fark ettim.
- Yok be Talha ne asosyalliği iş temposu yordu diyelim diyip gülmesine eşlik etmiştim.
- Valla nasıl iş temposuysa bu hafta rolleri değiştirdik gibi zaten psikolog, yerin iyiymiş göz diktim yaparım ben bu işi.
- Ya deme ama öyle üzülüyorum. Söz bu maçtan sonra gerçek bir psikolog göreceksin Talha.
- İyi iyi, o zaman bugünün golü senin için diyip göz kırpmıştı. Konuşurken nasıl geçtiğini anlamadığımız yolun bittiğini otobüs durduğunda fark etmiştik. Otobüsten indiğimde geride bıraktığım her şeye koşa koşa gelmiştim sanki.Korktuğum karşılaşma gerçekleşmeden yedek kulübesine varabilmiştim.Çok geçmeden takımlar ısınmak için sahaya çıktığında gözlerim istemsiz bir şekilde alışık olduğu, hasret kaldığı yüzü buldu hemen. Çok değiştiği söylenemezdi ama 30'una yaklaştığı belli olmaya başlamıştı. Sahada ısınırken gözleri benim olduğum yerde takılı kalmıştı. Büyük ihtimal tanımaya çalışmıştı ki uzun uzun bakmıştı. Sonra işine geri döndüğünde çok geçmeden takımlar içeri girmiş son hazırlıklarını yapıp geri çıkmışlardı.
Maça güzel başlamıştı takım. İlerleyen dakikalarda Mert Hakan'ı çalımlayıp kaleye kadar giden Tayyip Talha topu ağlarla buluşturmuştu. Verdiği sözü tutup eliyle 'M' harfini yaparak koşarak benim olduğum tarafa geldi.
Derbinin ilk yarısında başka gol olmamıştı. Takımlar içeriye girerken arkalarından ben de ilerlemeye başladım. Herkes soyunma odalarına girdiğinde arkamdan gelen sesle arkaya döndüm. Korktuğum o karşılaşma yaşanmıştı sonunda.
- Psikolog..! Bulmuşuz hemen birisini, olmadı böyle.
- 3 sene oldu Mert Hakan. İlk lafın bu mu gerçekten..? dediğimde gülmeye başlamıştı.
- 3 senenin her günü ulaşmaya çalıştım kızım
ben sana! Ben seni sana rağmen sevdim! Ama
prensesimiz sevemez öyle uzaktan! O kadar nazına bu kadar Masal Hanım!
- Beni bana rağmen sevdin öyle mi Merto. Beni bana rağmen... Ya senin gitmeden önceki son lafın hiçbir şey kariyerimden önemli değildi ya hiçbir şey! Nasıl karşılamamı bekledin bunu cidden ya!
- Dinlememişsin bile... Son lafım her zaman olduğu gibi seni seviyorumdu benim! Neyse ya kime ne anlatıyorsam. İkinci yarı hiç hayal ettiğiniz gibi olmayacak bunu bil yeter..! Bitireceğim o stoperin spor hayatını..! dediğinde arkadan başka bir ses daha gelmişti.
- Psikolog! Nerelerdesin ya mükemmel golümü konuşuyoruz içerde gelmedin?
- Geliyor psikoloğunuz geliyor. Tek ve son golünüze sevinmeye devam edin..! diyip soyunma odasına girmişti Mert.
Anlamsız bakışlarla bana bakan Talha'ya boşvermesini söyleyip onunla soyunma odasına girmiştim. İçeride yaptığımız motivasyon üçlüsünden sonra takım ikinci yarıya hazırdı artık.İkinci yarı başladığında içimde büyük bir huzursuzluk vardı. Mert Hakan'ın gözündeki kini görmüştüm ve aklına koyduğu şeyi kesinlikle yapardı. Talha'yla girdiği her pozisyonu gergin bir şekilde izlerken en sonunda istediğini başarmıştı. Talha acı içinde yerde kıvranırken hakem pozisyona direkt kırmızı kartla gitmişti. Sağlık ekipleri sedyeyle Talha'yı oyundan çıkartırken, Mert Hakan gayet sakin bir şekilde saha kenarına gelip soyunma odalarına yönelmişti. O an ki sinirimle arkasından içeriye girdim.
- Mert Hakan!! diye bağırdığımda gülerek bana dönmüştü.
- Komutana noldu be Masal'ım, şu geldiğimiz hale bak be!
- Halimizin tek sorumlusu sensin! Kolundaki tokaya bakmadan gelip bana bağrınıyorsun! Derdin ne ya senin benimle ne istiyorsun, ne! İki senemi mahvettin sen ya benim! Şimdi de bu çocuğa eğer bir şey olsun o zaman görüşeceğiz Mert, o zaman görüşeceğiz..!
- Psikoloğumun karın ağrısı belli oldu. Bu toka kimseyi ilgilendirmez, hele seni hiç ilgilendirmez. Biricik sevgiline de bir şey olmaz merak etme!
- Mert yeter!
- Asıl sana yeter psikolog..!
Konuşmaya devam ederken onu durduran telefonumun zil sesi olmuştu.Mert Hakan'dan
Geçen 3 yılın ardından onu görmek hem acı veriyordu hem de mükemmel bir şeydi. Onunla iletişimimi kesmemek için çok çabalamıştım ama o bunu hiç istememişti.
Tokaya gelirsek, toka onun tokasıydı. 3 yıl önce Sivas'taki evden ayrılırken bulmuştum ve o günden beri kolumdaydı. Bunu Masal'a söylememiştim çünkü onun da benim yaşadıklarımı yaşamasını istiyordum istemsiz. Yaklaşık 1 saat önce yıllardır kurduğum hayali bir başkası gerçekleştirmişti ve aynı kişi benim hitap şeklimle sevdiğim kadına sesleniyordu.
Evet, kendime yedirememiştim bu durumu ve hırsıma yenik düşüp takımı yalnız bırakmak zorunda kalmıştım.
Bu düşüncelerimi Masal'ın hissetmemesi için elimden gelen her şeyi yapıyordum resmen ve sanırım başarmıştım da. Şuan onun gözünde hayalleri uğruna her şeyi bırakıp gitmiş ve bunun üstüne bir de onu unutup yeni bir ilişkiye başlamış bir bencildim artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
seni severdim || mert hakan yandaş
أدب الهواة'seni severdim ve sana rağmen yine severdim.'