•eski

882 48 13
                                    

Mert Hakan'dan

Masal'la telefonla konuşurken üstten gelen bildirim bütün dikkatimi oraya toplamıştı. Masal birkaç bir şey söylemişti ama hiçbirini duymamıştım bile.

~melis
yarın İstanbul'a geliyorum
ilk işim senin yanına gelmek olacak
özledim.

-Mert.. Orda mısın yaaa..!
- Bu- Buradayım yaa. Nerede olacağım güzelim başka.
- Bilemem. En son ne dedim ben?
- En sonn.. Sesin gitti yavrum ya.
- Öyle olsun bakalım.
- Şarjım bitiyor psikolog. Kapatmam lazım. Dolunca arayacağım yine.
- Mert.. Benim telefonum şarjda şuan.. dediğini dinlemeden kapatmıştım telefonu.

Melis geliyordu ve yarın. Anca bu kadar zamanlama tutturabilirdi.

' ne alaka ya
nereye geliyorsun kızım
gelemezsin.'

~melis
özlemedin mi mert
ne ne alaka

'gelemezsin melis
bitti kızım bizim ilişkimiz
ne özlemesi.

~melis
başka biri mi var mert
doğru söyle
sen böyle şeyler demezdin bana çünkü

'evet
başka biri var
hatta yarın annemle tanışacak
gelip mahvetme her şeyi
giderken yaptığın gibi.'

~melis
vay be komutanıma bak
kız ne hale getirmiş
yoksa geçen ki psikolog mu?'

' ta kendisi
benim ona yaptığımı
senin bana yaptığın.'

~melis
vay be mert
şair olmuşsun benden sonra
aşk acısı adama neler yaptırıyor be

' melis sana bir şey itiraf edeyim mi
hiç sevmemişim ben seni ya
masal hayatıma 'yeniden' gelince
çok iyi anladım bunu
senin aşk acın falan faso fisoymuş
nefes aldım o geldiğinde resmen
o yüzden çok büyütme kendini gözünde
yarın da sakın gelmeye kalkma.'

~melis
hiç sevmemişsin öyle mi 
güldürme beni mert
he bu arada gelip gelmeme konusunda da
orasını ben bilirim komutan

Telefonu kapatıp fırlatmıştım koltuğa. Yarın gelirse Masal için biterdim. Kafamdaki düşüncelerle uyuyakalmışım.

Sabah uyandığımda koltuktaydım. Telefondaki cevapsız çağrılardan Masal'ın gerçekten kızdığını anlamıştım.
Kapının çalınmasıyla gergin dakikalarım uyanır uyanmaz başlamıştı. Gidip kapıyı açtığımda gördüğüm yüz gülümsememe yetmişti.
- Mert nerdesin ya..! Çok korktum diyip boynuma sarılmıştı hemen. Çok seviyordum bu kokuyu.
- Noldu bir tanem ya.. İyiyim, korkmana gerek yok.
- Ya Mert..! Kaç kere aradım ya.. Nasıl korkmayayım?
- Ha onu diyorsun. Uyuyakalmışım yavrum yaa..
- Aferin Mert..
- Tamam tamam bir şey yok. Hadi hazırlanayım da çıkalım artık geç kaldık.

Hazırlanmak için odama geçtiğimde arkamdan seslenmişti.
- Annenler ne zaman gelecek sevgilim? Ona göre ayarlayayım çıkışımı.
- Öğlen 2 gibi sevgilim. Yine de sen hemen gelme daha yemek yapacağım diyip gülmeye başladığımda onun da kahkahalarını duymuştum.
- Zehirlenmek istemiyorum komutan.. Bilemiyorum yani ne yeriz, nasıl yeriz dedikleriyle kahkahası daha da artmıştı.
- Ayıp ayıp. Sevgiliye denmez öyle. Dediklerine pişman olacaksın psikolog diyip öpmüştüm.

Daha sonra kapıya yöneldiğimizde önce o çıkmıştı. Tam kapıyı kapatırken titreyen telefonumla unuttuğum gerginliğim geri gelmişti.

~melis
kavuşmamıza az kaldı komutan
geliyorum akşam

Görüldü atıp kapattığımda Masal'ın arkasından ilerlemiştim.
- Noldu ya..? Yüzün bembeyaz olmuş. İyi misin komutan?
- Ne? Ne olacak ya ne var yüzümde? İyiyim psikolog.
- İyi hadi öyle olsun. Psikolog kaçar komutan. Geç kaldım.
- Akşam görüşürüz sevgilim diyip dudağına minik bir öpücük kondurmuştum. Gülümsemesiyle gülümsediğimde rahatlamıştım biraz daha.
Arabaya bindiğimde telefon yine titremişti.

~melis
sevgilim ya
görüldü oldu mu hiç
ayıp ayıp
heyecanına veriyorum komutan
çok özledim

'melis yeter artık
derdin ne senin
yeter.'

~melis
yetmez komutan
yetmez
akşam hiç canın sıkılmayacak
buradan bak

Çalan kornayla yola bakmıştım. Masal arabanın içinden hadi gitmiyor musun dediğinde çalıştırmıştım arabayı.

Eğer Melis dediğini yapıp akşam gelirse son bulacaktı tüm hayallerim. Yol boyunca sadece bunu düşünmüştüm.

                     ~ aman aman nelerr nelerr

seni severdim || mert hakan yandaş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin