•kaza

766 38 72
                                    

Altay'dan

Masal'la aramızda geçenler beni ümitlendirse de onun aklının hâlâ Mert'te olduğunu biliyordum. Masal'ı mutlu edip onun acısı geçtikten sonra da sevgisi solmuş bakışlarını görmeye dayanamazdım.

Onu en sevdiğim kafeye getirmiştim bugün. Ara sıra kafamı toparlamaya geldiğin küçük sıcak bir yerdi. Masal'ın da kafasını toparlayacağı sakin bir yer olsun diye onun da burayı görmesini istemiştim.

-Ooo Altay'ım hoş geldin.

-Hoş buldum Cengiz abi. Naber, nasılsın?

-Seni gördüm daha iyi oldum. Bu hanım kızımız kim? Seni buralarda yanında biriyle görmeye alışık değiliz ya ondan soruyorum.

-Arkadaşım, Masal. Onun da kafasını toparlaması gerekiyordu bende en iyi yer burası diye düşündüm.

-İyi yapmışsın geçin oturun hemen geliyorum.

Yine Masal'ın belinden tutup onu teras tarafındaki masaya yönlendirdiğimde gülümsemişti kafasını yukarıya kaldırıp.

Masaya geçtiğimizde Cengiz abi de hemen siparişleri almaya gelmişti.

- Abi her zamankinden dediğimde Masal kahkaha atmıştı.

Cengiz abi yanımızdan ayrıldığında Masal'ın tüm odağı gözlerimdi.

- Kaleci be..

- Efendim güzelim?

- Klişelere hiç inanmam ama.. Yanlış zaman doğru insan klişesi çok doğruymuş.

Dediğinde dolmuştu gözleri. Masadaki ellerini tuttuğumda yine gözlerine getirmiştim gözlerimi.

- Masal.. Seni çok yıpratıyor bu durum. Yapma bunu kendine. Biliyorum hala çok seviyorsun. Sana bunu yapamam ben. Biz olduğumuz gibi devam güzelim. Çok takılma buna. Her zaman yanındayım unutma bunu.

Göz kırptığımda gülüşü büyümüş ve rahatlamıştı.

- Oh be. Rahatladım cidden Bayındır. Teşekkür ederim. İyi ki varsın sen.. İyi ki.

- Asıl sen iyi ki varsın Bayındır.. İyi ki.

Ellerimden ellerini çektiğinde siparişlerimiz de gelmişti. Havuçlu kek ve çay her zaman mükemmel bir ikiliydi.

- Her zamankinden dediğinde komik gelmişti de güzel tercih Bayındır. Yapıyorsun bu işi.

- Mükemmel olmak pardon Altay Bayındır olmak kolay değil demiş miydim sana ya?

Kahkaha attığında çayından da bir yudum almıştı.

- Demiştin demiştin. Bay Ego ay pardon Altay Bayındır.

Bu sefer kahkahasına ben de eşlik etmiştim.

- Koç burcu olmak kolay değil be güzelim. Ne yaparsın işte kanımda var bu ego.

- Koç burcu mu? Sakın bana 14 Nisan deme Altay.

- 14 Nisan.. Neden dememeliyim?

- Benim de 14 Nisan çünküü! Bu zamana kadar bunu neden bilmedik kaleci. Olmadı bu.

- Ay yok artık. Önce soyadı sonra doğum günü? Cidden ürkütücü tesadüfler psikolog.

- Bir şey yok bir şey yok korkma kaleci.

Gülüşürken Masal telefonuna gelen bildirimle oraya yönelmişti.

Masal'dan

Bu mükemmel anın büyüsünü tek biri bozabilirdi. Mert Hakan Yandaş.

~komutan
güzelim
nereye kayboldun ya?
akşam için rezervasyon yaptırmıştım
ikimize

Bu ismi hala değiştirmemiş miydim cidden? Daha fazla bu lakabı görmemek için ismini değiştirip cevap vermiştim.

' keşke bana da sorsaydın
neyse
nerede ve saat kaçta?'

~ Mert Hakan
8 de gelirim almaya
öptüm.

' gerek yok
gelirim kendim
zorlama şansını
sorularıma adam akıllı cevap ver
ne bu saçma samimiyet
yeni tanıştığın birine :)'

~ Mert Hakan
ya ama
olmaz ki böyle psikolog
tamam şansımı daha fazla zorlamıyorum
*konum*
gel lütfen.

' bakarız. '

Telefonu kapattığımda geri dönmüştüm Altay'a.

- Yüzündeki mutluluğa(!) bakacak olursak Mert Hakan herhalde? Ne diyor?

- Akşam romantik bir yemeğim var diyelim.

- Romantik mi? İyiymiş. Sana iyi eğlenceler kaçıyorum ben.

Dediğinde kahkaha atmıştım.

- Of Bayındır sen de mi? Gidelim bakalım ne diyecek canım(!) benim?

- Anca hazırlanırsın sen. Kalkalım mı?

- Üff hazırlanmak isteyeceğim bir şey değil ama haklısın sanırım. Kalkalım. Ama yine gelelim buraya iyi geldi.

- Sen iste yeter ki Bayındır.

Dediğinde atmıştı kolunu omzuma.

Altay'dan

Arabaya geçtiğimizde yine bağıra bağıra şarkı söylemeye başlamıştı. Bayılıyordum bu hallerine. Ona bakıp kısa bir gülüş attığımda yine dönmüştüm yola.

Bitmesini hiç istemediğim yol maalesef bittiğinde bana dönmüştü.

- Her şey için teşekkürler Bayındır. Daha sık yapalım bunu.

Göz kırpıp öpücük attığında gülümsemiştim.

- Dediğim gibi Bayındır. Ne zaman istersen yaparız. Sen iste yeter ki.

Bu sefer göz kırpan taraf ben olmuştum. Gülümseyip inmişti arabadan. O indiğinde koltuğundaki fular gözüme çarpmıştı. Elime alıp kokladığımda yüzümdeki gülümseme daha da büyümüştü. Fuları bileğime bağlayıp hareket etmiştim kapısının önünden.

Eve geldiğimde gün ne kadar güzel geçse de içimdeki berbat hissi çözememiştim hala.

Masal'dan

Hazırlanıp saate baktığımda Altay yine haklı çıkmıştı. Saat 8'di. Bu adamın beni tanıdığı kadar kimse tanımıyordu sanırım beni.

Çağırdığım taksinin korna sesiyle kendime son bir kez aynadan bakıp çıkmıştım evden.

Taksiye binip adresi söylediğimde evde çekindiğim fotoğrafı paylaşmak üzere telefonuma geri dönmüştüm.

Taksiye binip adresi söylediğimde evde çekindiğim fotoğrafı paylaşmak üzere telefonuma geri dönmüştüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

@masalbyndr
black.

Paylaş tuşuna basıp telefonu kapattığım an beyaz bir ışık hüzmesi hatırladığım son şey olmuştu.

Gözlerimi açtığımda hastanedeydim.

~arkadaşlar bu sefer gerçekten sona çok yaklaştık sanırımm

seni severdim || mert hakan yandaş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin