18 Temmuz 2022 / 15.36
Mihra Akadalı
Sekiz yıl, otuz iki mevsim, binlerce gün... Bugün uzun süreli bekleyişim son buluyordu. Tam yirmi bir gündür konuşuyordum onunla. Bugün yirmi ikinci gündü. Asilhan'la buluşacaktım; bu yirmi ikinci gün ve diğerleri bana sekiz senelik bekleyişimin ödülü gibiydi. Arada ağlayarak, küserek geçirdiğim günleri dahil etmiyordum. Yoksa daha fazla konuşmuştuk ama gerek yoktu. Neticede ödül güzel olurdu.
"Anne! Nerede benim lacivert elbisem?!"
Annemin çığlığıma yanıtsız kalmasıyla oflayarak odadan çıktım. Bütün gece uyumakta büyük bir zorluk çekmiştim. Antalya'nın yaz sıcağına rağmen tenim ısınmıyordu. Heyecandan midemin bulantısı da bir an bile kesilmemişti. Kahvaltı bile yapamamıştım doğru düzgün.
"Anne," dedim büyük bir ihtiyaçla. Kulağındaki telefonu çekmeden bana bakmaya devam etti. "Yeni aldığım lacivert elbise nerede?" Karşı tarafı dinlemeye devam ederken mutfağa yürümeye başladı. Beni duymuyor muydu?
"Anne!" Peşinden gitmeye devam ettim. "Anne bir bana bak ya!" Öfkeyle söyleyişimin ardından karşı taraftan koptu.
"Nereye koyduysan oradadır Mihra!"
"Makineye attın anne!" En son elimden çekip almıştı yıkamak için. "Sen biliyorsun yerini." Çöpe atmasından korkuyordum açıkçası, hiç beğenmemişti çünkü.
"Dolabındadır," bu kez de mutfağı terk etti. Sinir krizi geçirecektim şimdi.
"Anne!" Adeta yavru ördektim. Annemin attığı her adımı takip ediyordum. "Bulsana şunu iki dakika, lütfen." Kesinlikle o elbiseyi giymeliydim bugün.
Bana omzu üzerinden bakarken tınlamamış gibiydi. Odasına girdi ve kapıyı suratıma kapadı. İçeri girmeme izin vermiyordu. Derin nefesler al, içinde tutup beşe kadar say.
Bir...
İki...
Üç...
Dört...
Beş...Bitti!
Nefesimi ağır ağır bırakıp odama geçtim. Kapımı kapatıp kilitledim. Üzerimdeki bornozu çözüp çekmecemden çamaşırlarıma bakındım. Giyeceğim elbise askılıydı, belki de çamaşır giymemeliydim? Ah hayır! Bu istek bu kadar doğru gelmemeliydi.
Usulca askısız lacivert sütyenimi ve takımın diğer parçası olan altı aldım. Yatağın üzerine atıp aynamın önündeki nemlendiricimi açtım. Ellerimden başlayarak bütün vücuduma akıttım. Avuç içlerim yoğun kremle buluştu, temiz bedenimin tamamına kokusu yayıldı.
Üstümde çekmesini bekleyerek çamaşırlarımı giydim. Başımdan kayan havluyu düzeltip bu kez de losyonumu sürdüm. Tenime yerleşen kokuyla tatmin olmuştum. Üstüne vücut spreyimi sıkarak bitirdim bu işi.
"Mihra," annemin sesiyle kapıya ilerledim. Kilidini açıp ona baktım. "Al elbiseni." Ütülemiş, askılı bir şekilde veriyordu.
"Thank you momy," ona öpücük attım uzaktan. "Sen kimle konuşuyordun?"
"Anneannen," şaşırmamıştım. "Sen onunla mı buluşacaksın?" O dediği pehlivanım oluyordu.
"Evet anneciğim,"
"Mihra," annem oldum olası böyle şeylerden hoşlanmazdı. "Tek mi olacaksınız?"
"Hayır," elbisemi dolabımın kapağına asarken anneme döndüm. "Kızlar da yanımda olacak." Derin bir iç çekip odaya girdi.
"Yıkanmışsın parfümle,"
"Aşkım kadın," yatağımın yanına çöküp ellerini tuttum. "Damadın olacak diyorum, rahatla biraz." Gözlerini devirdi bana.
![](https://img.wattpad.com/cover/336472371-288-k708862.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
22 | Yarı Texting
Teen Fiction🧠: Diyorum ki Asilhan 🧠: Parmaklarım yoruldu 🧠: *fotoğraf Asilhan: Hay sikeyim Asilhan: Islaksın Asilhan: Bana niye atıyorsun 🧠: Islaklığımı sana bulaştırmak istiyorum 🧠: Kaslı parmakların beni dağıtırken 🧠: Bal gözlerini izlemem gerek �...