|31|

696 18 22
                                    

21 Aralık 2022,

Mihra Akadalı

Yeni yıl, yeni umutlar, yeni bekleyişler... Bir sene daha geliyordu, bu gece en uzun geceydi. Ben en uzun gecenin bugün olmadığını birçok kez tatmıştım. Öyle gecelerim olmuştu ki geçen birkaç ayda, incelense en uzun gecenin tarihi değişirdi. Bu kadar perişanlığa rağmen ben hâlâ aynı ismi bekliyordum ve bunun için kendime inanamıyordum. Beni sevmediğini bile bile onu sevmeye devam etmem, onu istemem sürüyordu, yüz on ikinci günündeydi hatta. Nasıl oluyordu da bu kadar aptal oluyordum karşısında? Nasıl olurdu da öfkem geçmişken, kırgınlığım diriyken sesini duysam mest olacak gibi hissederdim? Özlemim bu kadar ağır basmak zorunda mıydı?

Umutsuz vakaydım.

Utanıyordum, bu halimden öyle çok utanıyordum ki kimseye anlatmıyordum. Nasıl anlatabilirdim? Sadece bedenime duyduğu merak yüzünden benimle olan bir adamı hâlâ silemediğimi, hislerimin beni esir aldığını nasıl itiraf edebilirdim? Utancım kendime duyduğum acıma duygusuna rakipti, ikisi sürekli çekişiyordu galip gelmek için.

Aklımı korumak için direniyordum.

Ona olan düşkünlüğümün hiçbir sınırı tanımadığını anlamak ve bunu kendi içimde aşmak küçük bir çocuğu büyütmek kadar zordu. Gecesinde, gündüzünde tutulan uykusuz nöbetler gibi... İlk adımında arkasından korkuyla koşarken yaşanan heyecan gibi... İlk kelimelerinde kendini duymayı beklediğin an ki heves gibi...

Düşününce sahiden de bir farkı olmadığını görüyordum. Büyüdükçe sorunları da büyüyordu. İlk başlarda bir başıma yaşadığım aşk sonralarında onun bana verdiği sahte karşılıklarla kuvvetlenmişti. On dördüncü yaşım ondan gördüğü minik umutları atlatmıştı ama yirmi ikinci yaşım atlatamıyordu. Dudaklarından duyduğum sözcükleri, gözlerinde gördüğüm ilgiyi, bedenimde bıraktığı izleri...

Hissettirdiklerini ezip geçemiyordum.

Göğsüme doldurduğum nefes kaburgalarım içinde dönen yangını harladı. Nefesim rüzgar olmuş, büyütüyordu. Gözlerimi boş tavana dokundururken boynuma gitti elim. Günlerdir rüyalarımı esir almıştı Asilhan. Her rüyamda dibimdeydi ama dün gece hiç olmadığı kadar gerçekti. Elleri boynuma uzanmış kolyemi takıp çekilmişti. Sonrasında belime sarılıp boynumu öpmüştü. Sıcaklığı o an gerçekten benimleydi, bir bütündü. Gözlerimi aralayınca düştüğüm boşlukta hepsinin bir kurmaca olduğunu anlamıştım, aklım benimle güzel oynuyordu.

Karanlık odayı telefonumun aydınlanması böldü. Ekranıma düşen bildirimle telefonumu elime aldım. Marka indirim günlerini bildiren sms moralimi bozmuştu. Yine de yüzümü okutarak açtım telefonumu, mesaj gelmeyeceğini bile bile girdim uygulamaya. Arşivdeki bildirim sayısı artmıştı. Şaşırdım, ekstradan birinin bana yazması tuhaftı. Önemli bir şey olabileceğini düşünerek girdim arşivdeki sohbetlere.

Kalbim çarpmaya başladı. Birkaç gündür hissettiğim o sancı tekrar bedenimi sardı. Derin bir nefes alıp ekranımın gerçekliğini sorguladım. Yazmıştı, Asilhan yazmıştı işte. İnanamadım, birkaç dakika öylece duran bildirime baktım. Eski değildi, yeniydi mesajı.

0538*******: https://youtu.be/_gFWxZlgLDM

Gelen linki gördüm, açmadım. Telefonu ters çevirip gözlerimi tekrar tavana diktim. Dudaklarımda titreme çoğaldı. Ağlamayacaktım. Hayır Mihra, sakin ol. Derin nefes al, ver. Bu sancı geçecekti, her şey gerçekti. Dört aydır görmediğim o isim tekrar ekranımdaydı. Dudaklarımdan bıraktığım nefesle telefonum tekrar titredi. Bakmamak için direndim. Bir dakika falan sürdü.

0538*******: Uzun bir yolculukta
0538*******: Denizi görmek adın
0538*******: Mirasın bu kokuyla
0538*******: Baş edemez hiçbir yanım

22 | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin