8. Bölüm: Manolya
* Bu nefesler bana yetmezken Manolya kaç nefes çekiyordu içine. Kaç kere demiştir yeter bıktım diye? Kaç kere dilemiştir ölmeyi? Kaç kere istemiştir düzgün bir hayat yaşamayı?
Delilerce ve bunlar delice *
Noyan'dan
Dur durmak bilmeyen dosyalar ve görevlerin ardından sonunda odamdaki sandalyeme oturabilmiştim.
25 yaşındaydım ama hiçbir zaman bu kadar yorulduğumu hatırlamıyorum.
Masamda gördüğüm bir yığın dosyayla sinirim iki katına çıkmış durumdaydı. Tam bağırıp hesap sorucakken telefonuma gelen mesajla ilk kim attığına baktım. Manolya...
Derin bir nefes aldım. Sinirim geçmişti. Telefonu elime aldım ve yüzüme ne zaman yerleştiğini bilmediğim bir gülümsemeyle telefonumu açtım ve mesajlara girdim.
Şüpheli Manolya: Telefon güvenle teslim edilmiştir.
Yüzüm düştü. Telefondaki ismini değiştirdim.
Vaveyla'm: Telefon güvenle teslim edilmiştir.
Siz: Ee Napim?
Vaveyla'm: Git işe
Vaveyla'm: A a
Vaveyla'm: Bir şey söylüyoruz hemen de kızıyor
Siz: Kızmıyorum
Siz: Sadece birkaç olay oldu. Ona sinirlendim
Vaveyla'm: Ne oldu? Bir sorun mu var?
Evet var. Biz neden buluşamıyoruz?
Siz: Müfettişle kavga ettik
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aramızdan Biri | Yarı Texting
JugendliteraturBileğine pranga olmuş korkularınla yüzleşmen lazım. Manolya kadar yegâne Noyan kadar zeki Kurt kadar tehlikeli Katil kadar sessiz olman lazım. Gözünü kapat. Ne görüyorsun? Ben ceset görüyorum. Yüreğimizin ceseti, Yıkılışlarımızın ceseti. Şimdi tam...