20. Bölüm: Umutsuzluğun Damgası
* Kunt Vaveyla'sından vazgeçmez *
Araba bindiğimizde başımı cama yasladım ve canımın acıyacağını bilsem de pek umursamadım.
Neden?
Bunlar bizim başımıza neden geliyordu?
Mustafa aslında ne için ölmüştü?
Bu bir intikam mıydı yoksa kurtuluş mu?
Noyan'nın dikiz aynasından bana olan bakışlarını yakalasam da bunu bile önemsemedim.
Bir anda durgunlaşmış ve içimi bir hüzün kaplamıştı.
Nedeni bilinmez ama gideceğimizde iyi şeylerin olacağını umut etmiyordum.
Umutsuzluk...
Umutsuzluk yaklaştı Manolya'ya adım adım. Her adımında kızın suratı daha da düştü ve düşünceleri siyah bir sis bulutuna dönmeye başladı.
Umutsuzluk daha da yaklaştı ve genç kadının tam yanında durdu.
Elindeki damgayı kaldırdı ve tam da kolundan damgaladı.
Manolya Umutsuzluk tarafından damgalandı.
Ve Umutsuzluk demek iyi şeylerin olacağına umut etmemek demekti.
Umut olmaması demek, insanlardan soyutlaşmak, neşenin yavaş yavaş sona ermesi demekti.
Ama o an bir şey oldu.
Kunt geldi ve damgayı yavaş yavaş silmeye başladı.
"Manolya. Korkma ya da endişelenme. Bu şekilde durarak hem bizi üzüyor hem de kendini yıpratıyorsun."dedi Noyan. Camdan başımı kaldırdım ve geldiğimiz için arabadan indim. Noyan hızlıca yanıma geldi, bir eli belimi kavradı.
"Kendine dikkat et Vaveyla. Umutsuzluğun seni ele geçirmesine izin verme."
Umutsuzluk damgası silindi. Kunt bunu başardı.
Umutsuzluk'un bile yüzü düştü o an. Kunt'a döndü sinirle.
Ama Kunt ise Vaveyla'sını kurtardığında mutluydu.
Umutsuzluk ve Mutluluk yan yana geldi.
Mutluluk Manolya'ya yaklaştı ve saçlarını okşadı.
Damgalamadı, yanında oldu. Çünkü yanında olduğunu hissettirmek her zaman en iyi duyguydu. Bunun farkındaydı Mutluluk.
Umutsuzluk yavaş yavaş silindi. Ama son bir söz söyleyerek herkesin ruhunda bir iz bırakmayı başardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aramızdan Biri | Yarı Texting
Teen FictionBileğine pranga olmuş korkularınla yüzleşmen lazım. Manolya kadar yegâne Noyan kadar zeki Kurt kadar tehlikeli Katil kadar sessiz olman lazım. Gözünü kapat. Ne görüyorsun? Ben ceset görüyorum. Yüreğimizin ceseti, Yıkılışlarımızın ceseti. Şimdi tam...