1. Bölüm: Noyan
* Biliyordum çünkü bende yaşamıştım *
Herkes yastaydı.
Herkes ağlıyordu.
Peki ya ben? Ben ne yapıyordum?
Bilmiyorum...
Sanırım şoktaydım.
Yani nasıl olabilirdi böyle bir şey? Neden?
Herkesin tek tek sarıldığı mermere bende yaklaştım. Yol açtılar bana. Mermere koydum elimi. Sonra da yazıda gezdirdim.
Mustafa Yurdakul.
O gitmişti artık. Biraz sert, biraz eğlenceli, biraz meraklı o çocuk.
İrem'i aradı gözlerim. Ve onu gördüm. Siyahlar arasında ağlayarak mermer taşına bakıyordu. Elimle gel işareti yaptım. Yanıma yaklaştı ve diz çöktü. Gülümsedim.
Elinden tuttum ve elini mermer taşının üstüne koydum.
"Bak hisset. O şu an burada olmayabilir ama yanında. Bunu hisset." Gülümsedi.
Bu gülümseme acı bir gülümsemeydi.
Bu gülümseme yıkılışın gülümsemesiydi.
Bu gülümseme içerideki fırtınaların gülümsemesiydi.
Biliyordum çünkü bende yaşamıştım...
"Çok sevdim ben onu Manolya. Çok sevdim. Ama o gitti..." Hıçkırıklar arasında ona sarıldım. Kollarını bana doladı hemen.
"Sana söz veriyorum, size söz veriyorum babam ona iyi bakacak. O çok iyi bir babaydı." Gözlerim biraz ötedeki babamın mezarına kaydı. İrem'den ayrılıp babamın mezarının oraya gittim. Diğerleri de peşimden geldi.
Diz çöktüm ve elimi mermere koydum.
"Baba sen beni üzmek istemezsin. Lütfen Mustafa'ya iyi bak." Mermere bir öpücük koydum ve arkamı döndüm. Asmin yanıma geldi ve sarıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aramızdan Biri | Yarı Texting
Novela JuvenilBileğine pranga olmuş korkularınla yüzleşmen lazım. Manolya kadar yegâne Noyan kadar zeki Kurt kadar tehlikeli Katil kadar sessiz olman lazım. Gözünü kapat. Ne görüyorsun? Ben ceset görüyorum. Yüreğimizin ceseti, Yıkılışlarımızın ceseti. Şimdi tam...