3. Bölüm: Katil
* Mutlu olmaya hakkın yoktu senin. Arkandan yas tutulmasına da. Senin için üzülenlere acıyorum. Kimseyi hak etmiyorsun *
Yemek gününden 2 gün geçmişti. Noyan'la arada konuşuyorduk ama o dava hakkında bilgiler edinmek için seyahat ediyordu bu yüzden sadece birkaç dakika konuşabiliyorduk.
Sınıftakiler ise sessizdi. Sanki ölüm sessizliği vardı hepsinin üzerinde.
Hiçbiri gruba nokta bile atmamıştı. Bende mesaj atmak istiyordum ama arada kalıyordum. Sonra ise vazgeçiyordum.
Bu gün tatildi. Bu yüzden güle oynaya gezebilirdim.
Üstüme rahat kıyafetler giydim ve dışarıda dolaşmaya başladım. Ayaklarım istemsizce mezarlıga doğru kaydı. Gülümsedim. İlk başta Mustafa ve babama uğrayabilirdim
Yoldan geçenler sessizce ilerliyorlardı. Kimse birbirine bakmıyor, umurlarında bile olmuyorlardı. Ne birbiriyle konuşan kişiler ne şakalaşan insanlar vardı. Veyahut cıvıl cıvıl dolaşan çocuklar.Ara sokaktan geçtim ve bir çiçekçinin önüne geldim. İçeriye girince bir kadın karşıladı beni.
"Hoş geldiniz." Kafamla selamımı verdikten sonra çiçekleri incelemeye başladım. Hepsi çok güzellerdi. Hangisini almalıydım?
Beyaz ve mavi çiçekler seçtim.
"Bunları alayım." Kadın başını salladı ve bana iki tane buket yaparak verdi. Çiçekleri kucağıma aldım. Sonra aklıma gelen şeyler gülümseyerek iki buketinde fotoğraflarını çektim.
Siz:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aramızdan Biri | Yarı Texting
Roman pour AdolescentsBileğine pranga olmuş korkularınla yüzleşmen lazım. Manolya kadar yegâne Noyan kadar zeki Kurt kadar tehlikeli Katil kadar sessiz olman lazım. Gözünü kapat. Ne görüyorsun? Ben ceset görüyorum. Yüreğimizin ceseti, Yıkılışlarımızın ceseti. Şimdi tam...