17. Bölüm: Korkunç Kararlar
* Ama Kurt uluyarak umut meşalelerini söndürmüştü. Yegane'yi karanlıkta bırakarak Aslan Ağzına en büyük umutsuzluğu bahşetmişti *
Yaşadığımız şokun ardından yaklaşık yarım saat geçmişti. Umut'la olan konuşmayı kapatıp ona, Manolya'yı da alıp geleceğime dair söz vermiştim.
Şimdi halen daha şehir merkezindeki otele gidiyorduk. 5-10 dakika kalmıştı.
Tugay yoldayken oteli aramayı akıl etmişti ama otel kapalıymış. Ancak biliyordum, katil bunun bir yolunu bulmuş olmalıydı.
"Böyle bir zamanda nasıl otel kapalı olur ya? Aklım almıyor. Kameralar falan her şey kapalıymış. Dava açacağım, dava." dedi Tugay sinirle.
"Biliyorlardı, kapalı olduğu için bu oteli seçtiler."dedim ve kısa bir süreliğine Tugay'la baktım.
"Peki Kurt olayı? Gerçekten ikizin katil olabilir mi?" Sinirle direksiyonu sıktım.
Katil oysa, o zaman benden çok çekeceği vardı.
"Bilmiyorum Tugay. Biz Kurt'la hayatımızda en fazla 1 saat konuşmuşuzdur. Birbirimizi pek sevmeyiz. Babam bizi farklı yetimhanelere vermiş."
Belki aynı yetimhane de olsaydı, her şey farklı olabilirdi. Bunlar olmazdı ya da normal ikizler olabilirdik.
Ben onu bulmak için her şeyimi harcamıştım. Kurt'u bulmak için yetimhanede kaçmıştım. Sokaklarda kalmış, soğuktan ölme raddesine gelmiştim. Ve onu bulduğumda omuz atıp yanımdan geçmişti.
Omuz attığı montu yıkmamıştım, kırgınlığımdan.
Manolya'yla markette karşılaştığımda eli montuma değdiğinde o montu da ne yıkamış ne de çıkarmıştım, sevgimden.
Kunt, Kurt için yaşamından vazgeçmişti ama Kurt ulumakla yetinmişti.
Manolya'yı hatırlamak kalbimi sıkıştırdı.
Nasıldı şimdi?
Durumu ağırdı evet ama daha iyi miydi? Ona nasıl davranıyorlardı? Ne söylemişlerdi?
"Kurt, sana ne kadar benziyor?"dedi Tugay merakla.
"Bayağı benziyoruz ama farklıyız birbirimizden. Yani görünce bu Noyan demezsin. Sanırım Manolya o anki telaş ve yaraları yüzünden ben sandı."dedim.
Kurt'la birbirimize benziyorduk. Küçükken bu benzeme çok hoşuma giderdi. Ama yaşananlardan sonra ona karşı olan duygularım değişmişti.
Aynı onun davranışlarının değişmesi gibi.
Sonunda otele gelmemizle hızla arabayı pek düzgün olmayan bir şekilde park ettim.
Çok da umrumdaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aramızdan Biri | Yarı Texting
Teen FictionBileğine pranga olmuş korkularınla yüzleşmen lazım. Manolya kadar yegâne Noyan kadar zeki Kurt kadar tehlikeli Katil kadar sessiz olman lazım. Gözünü kapat. Ne görüyorsun? Ben ceset görüyorum. Yüreğimizin ceseti, Yıkılışlarımızın ceseti. Şimdi tam...