31. Bölüm: Katile Yakın
* Yapabilirim, yapabiliriz, buna eminim *
Kunt'la öğrendiğimiz gerçekler bizi dumura uğratırken aynı zamanda aydınlatmıştı da.
Artık ne amaçladıklarını biliyorduk. Diğer adımlarının ne olduğu ya da olabileceğini de.
Elimizde büyük bir koz vardı ve bizim bu kozu acilen kullanmamız gerekiyordu yoksa daha fazla insan kaybedecektik. Ve kaybettiğimiz her insan bizim aleyhimizeydi.
Çalan telefonla Kunt'un bakışları bir süre bana döndü ardından da yolu takip etmeye devam etti. Son olanlardan sonra daha çok sessizleşmişti, kendini yiyip bitirdiğine emindim.
Telefonumu çantamdan çıkarıp arayana baktım, doktor arıyordu. Anından kaşlarım çatılırken hızla telefonu açtım.
"Manolya Çiçek ile mi görüşüyorum?"diyen erkek sesiydi. Bu bizim doktorumuzdu. Yani Tugay'ın.
İçime endişe dolsa da yanımdaki Kunt'a belli etmemeye çalıştım. Lakin Kunt beni artık o kadar iyi tanıyordu ki duraksamamla bile bir şey olduğunu anlamış ve hemen kaşları çatılmıştı.
"Buyrun benim."dedim içim içimi yerken.
Lütfen bir şey olmamış olsun. Lütfen Tugay'a bir şey olmamış olsun. Lütfen.
Arkadan gelen aramayla hemen arkadaki aramayı reddettim. Abim arıyordu, kesinlikle bir şey olmuştu ama ne olduysa doktordan duymam gerekiyordu.
Öldüyse arabadaysanız sağa falan çekin der, daha demediğine göre kötü bir şey olmadı. Tugay yaşıyor.
"Arabada mısınız?" Sorduğu soruyla ellerimle beraber dizlerim de titremeye başlamıştı. Gözlerim dolarken sıkıca yumup içimden bildiğim bütün duaları okumaya başladım.
Bacağımda hissettiğim elle gözlerimi açtım. Kunt bana endişeyle bakarken dizlerimin zangır zangır titremesi zor durmuştu. Ne oldu dercesine dudağını oynattığında bir şey diyemedim.
"Evet, arabadayım. Bir sorun mu var?"
"Tugay Bey uyandı."dediği anda içimden büyük bir yük kalkmıştı. Elimi kalbime koyarak derin bir nefes verdim.
"Durumu da gayet iyi. Taburcu işlemlerine başlayabiliriz."dedi ardından da.
"Tamam, tamam. Ben yani biz hemen oradayız. Teşekkür ederim."dedim ve telefonu kapattım. Araba durmuş ve hastaneye gelmiştik bile.
"Ne oldu? Sorun ne?"dedi Kunt tedirginlikle. Kemerimi çözüp arabadan indiğimde Kunt da peşimden hızla indi ve karşıma geçti.
"Ne oluyor? Vaveyla?" Kollarımı hemen boynuna sarıp sıkıca sarıldım ona.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aramızdan Biri | Yarı Texting
Roman pour AdolescentsBileğine pranga olmuş korkularınla yüzleşmen lazım. Manolya kadar yegâne Noyan kadar zeki Kurt kadar tehlikeli Katil kadar sessiz olman lazım. Gözünü kapat. Ne görüyorsun? Ben ceset görüyorum. Yüreğimizin ceseti, Yıkılışlarımızın ceseti. Şimdi tam...