16. Bölüm: Pişmanlık Haznesi

50 41 18
                                    

16. Bölüm: Pişmanlık Haznesi

Her rüyanın bir kabusu vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Her rüyanın bir kabusu vardı...

Noyan'dan

Deniz...

Deniz onun gözleri gibi maviydi. Doğacak olan güneş, saçları gibi sarı.

Bilir misiniz bir insana bağlanıp, ona bağırıp çağırıp sonra yanında istemeyi?

Ben bilirim.

Söylediklerimde pişman değildim ama pişmandım da.

Bilmiyorum, kafam allak bullak.

Ona bunları söylemem gerekiyordu. Bu olayların sonu hiç de iyi değildi. Müfettişin garip bir şekilde Manolya'ya karşı bir ön yargısı da vardı. Ve dedektifler arasındaki hainler.

Kime güveneceğimizi bilmediğimiz bu zamanda Manolya bana bile güvenmemeliydi.

Birbirimize karşı çekiliyorduk ve bunu engellemeliydim.

Ben ve Manolya... Biz olursak o zaman acı çekecektik. Manolya hasar alacaktı gördüğü gerçeklerle. Onu korumam gerekiyordu. Ama doğru olanı mı yapmıştım emin değilim.

Telefonuma gelen yabancı aramayla telefonu açtım.

"Kimsiniz?" Bir gülme sesi geldi.

"Hediyemi halen daha almamışsın." Gelen robotik ses kim olduğunu anladım.

Aradığımız katildi.

Ve o aramızdan biriydi.

"Neyden bahsediyorsun?! Kimsin lan sen?!"diye bağırdım. Bir kahkaha sesi yankılandı telefondan.

"Onu korumak mı istedin? Ciddi misin?"dediğini duydum.

Ne diyordu bu sikik herif?

"Ne diyorsun lan puşt torbası?! Doğru düzgün konuş!"

"Diyorum ki Noyan. Çok yanlış adımlar attın. Korumaya çalıştığın kişiyi katilin yani benim tam önüme attın."dedikleriyle rüya görmüş olmak istedim. Hayır kabus. Manolya gittikten sonra uykuya dalmış olmalıyım. Uyanmam lazım.

"Kabus bu, hayır."dedim kendi kendime.

"Bazen insan bir kabusu yaşamak ister, bazense o kabustan uyanmayı. Merak etme Noyan. Sana kabusların en güzeli yaşatacağım."

"Ona zarar verirsen seni bitiririm! Anlıyor musun beni?! Seni öldürürüm!"

"Onu istiyor musun? O zaman bulman lazım." Kalbim güm güm atmaya başladı.

Onu kaçırmışlar mıydı?

"Çok zamanı yok. Kan kaybediyor. Biz biraz insaflı davranıp pansuman yaptık ama yetmez. Onu bulman gerekli Noyan. Ve bu hiç de kolay olmayacak." Ellerimi saçlarıma geçirdim. Etrafıma baktım. Hemen arabama doğru koşmaya başladım.

Aramızdan Biri | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin