46. BÖLÜM
Melony'nin ruhu Jason'un bedeninden ayrıldıktan sonra oğlunun tam karşısında durduğunu gördüm.
"Merhaba tatlım." Jason'a dokunmak için uzandığında oğlu kendini geri çekip ona dokunmasını engelledi.
"Bütün bunları neden yaptın, neden arkadaşlarımı öldürdün?" "Bunu anlaman biraz zor bebeğim."
"Zor mu, neler olabileceğinin farkında değil misin sen? Tekrar bedenime döndüğümde bana katil muamelesi yapacaklar. Hem de ben hiçbir şey yapmadığım halde."
"Oğlum, acı çektirenler acı çekmeli, yoksa ruhlar hiçbir zaman rahata kavuşamazlar."
"Babam hakkındaki planlarını biliyorum, peki Gory amca ya da Patrick amca, Emma ve Rylee ya da Abbie. Onlar sana ne yaptı?
"Bana bir şey yapmalarına gerek yok, ben sadece doğru olan şeyi yapmaya çalışıyorum."
"Doğru bunun neresinde? Hiçbir şey anlamıyorum."
Melony elini Jason'a uzatıp "Elimi tut," dedi. Jason annesinin elini tuttu. Bu kadar şey yapmış olmasına rağmen yine de annesine dokunmak iyi hissettirmişti. "Gözlerini kapat," itiraz etmeden ona denileni yaptı. Gözlerini açtığında, çok eski zamanlara dönmüşlerdi, belki 40 ya da 50 yıl geriye. Tek katlı çok da iyi durumda olmayan bir evde, bir adam karısı ve bir de beş ya da altı yaşlarında küçük bir kız çocuğu yaşıyordu. Bir gece adam küçük kızın odasına gidip, ağzını kapatarak ona zorla sahip oldu. Jason izledikleri karşısında tiksintiyle yüzünü buruşturdu.
"Bu adamı tanıyor musun?" Jason annesinin sorduğu soruya anlam verememişti.
"Nereden tanıyabilirim ki?" Dönüp tekrar adamın yüzüne baktı, sanki derinlerde bir yerlerde tanıyor olabileceğini hissetti.
"Bu adam Gory Fox."
"Ne?" Jasın şaşkınlıktan küçük dilini yutmak üzereydi.
"Ama Gory amca hiç evlenmemişti. Çok uzun yıllardır Ian'ların evinde çalışıyordu.
"Hayır, evliydi. Kendi kızına tecavüz edip onu öldürdü." Jason hayretler içerisinde annesine bakıyordu. "Gözlerini kapat." Tekrar gözlerini açtığında, Emma'yı, Rylee değil de başka bir adamın yatağında ilişkiye girerken gördü. Biraz daha yaklaşıp adama baktı, bu Rylee'nin kulüpten arkadaşı Liam'dı. Yaşadığı şey tarif etmek istese, gerekli cümleleri bulamazdı. O kadar şaşırmıştı ki ağzından tek kelime bile çıkmıyordu.
"Bu geceki ilişkiden sonra, Emma Liam'ın çocuğuna hamile kaldı. Evlendiklerinden beri de Rylee'i aldatıyordu." Jason tepki vermeden olanları izlemeye devam etti. "Gözlerini kapat." Jason daha ne kadar şaşıracağını merak ederek gözlerini kapattı. Karşısında evinin salonda oturmuş, içtiği boş bira şişelerini etrafa fırlatmış, elinde sigarasıyla televizyona bakan adamı gördü. Bu sefer adamı tanımıştı.
"Patrick amca."
"Evet, Patrick Lovato." Adam kalkıp karısının yanına yatak odasına gitti ve belindeki kemeri çıkarıp bütün gücüyle vurmaya başladı. İşini bitirdiğinde kadın kanlar içinde yerde yatarken onu orada öylece bırakıp salona döndü ve bir sigara daha yaktı. Jason annesine dönüp, "Peki ya Abbie?" diye sordu. Annesi başıyla onaylayınca o söylemeden gözlerini kapattı. Açtığında Abbie ile tanışmadan üç ya da dört yıl önceki halini gördü. Yanındaki ince uzun ve Abbie'ye benzeyen oğlan sanırım daha önce bahsettiği abisiydi. Bir sokağın başında abisi ile birlikte ayakta duruyorlardı. Yoldan geçen insanların bazıları durup onlara para veriyor ve karşılığında da bir şeyler alıyorlardı.
"Bu benim tahmin ettiğim şey mi?"
"Evet, abisiyle beraber uyuşturucu satıyorlardı. Abbie sadece satıyordu ama abisi kullanmaya başladı ve sonunda öldü."
"Tanrım! Bütün bunlar çok fazla." Jason elleriyle yüzünü kapatıp bütün bunların kabus olmasını diledi.
"Son bir durağımız kaldı." Jason yine yolculuğa hazırlandı, birkaç saniye sonra bir evde yalnız yaşayan kendini içkiye vermiş, oldukça zayıf ve sürekli ağlayan bir adam izliyorlardı.
"Bu adam kim?"
"Bu adam Rylee'nin babası. Yıllar önce annesi, Rylee'e yalan söyleyip babasının onu aldattığına inandırdı. Rylee bu yalana inanmayı seçti ve babasını hiç aramadı. Ya da onun hakkında konuşmadı. Zavallı adam oğlunu çok seviyordu ama oğlu annesinin söylediklerini sormak için bile babasının yanına hiç gitmedi. Adam oğluna duyduğu özlem ve acı içinde ölüp gitti ve Rylee onun öldüğünü bile bilmiyordu." Jason gözünü kapatıp açacağı kadar kısa bir sürede şu anda oturduğu evin üstündeki bulutların üstündeydi.
"Şimdi her şeyi anladın mı çocuğum? Gerçek bazen görünenin aksine görünmeyen de saklıdır. Şimdi bütün o arafda kalmış ruhlar huzura kavuştu. Artık benim de gitme zamanım geldi. Noah gerçeği öğrendiği için öldürecektim ama isteğin üzerine canını bağışlıyorum. Bundan sonrası senin sorumluluğunda tatlım. Seni seviyorum."
"Anne, bekle." Annesinin ruhu cevap vermeden, bir toz bulutuna dönüşüp havada savruldu. Oğluna attığı son bakışında ise içten bir gülümseme vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAPSOLMUŞ RUHLAR
Mystery / ThrillerETRAFINIZDAKİ HERKESİ BİR BİR ÖLDÜRMEYE BAŞLAYAN VE ÖLDÜRDÜĞÜ HER KİŞİNİN ARKASINDAN BAZI NOTLAR BIRAKAN BİR KATİL DÜŞÜNÜN VE BU KATİL YAPTIKLARININ FARKINDA BİLE DEĞİL... GEÇMİŞLE GELECEK ARASINDA GEÇEN OLAYLAR SİLSİLESİNİN İÇİNDE DÜNYADAN DÜNYAY...