34. BÖLÜM

8 5 0
                                    


34. BÖLÜM

11 Mart 2007

Jason yatağına yatıp gözlerini kapattı. Vücudundaki bütün kasları rahatlatmaya çalıştı. Nefes almak dışında hiçbir şey yapmadı. Parmağını bile kıpırdatmadan öylece bir süre yattı. Kitapta okuduklarını bir bir aklından geçirip adım adım yapmaya çalışıyordu. Vücudunu rahatlattıktan sonra ruhunun yavaşça dışarı çıktığını hayal etti. Yataktan doğrulan hayaletimsi şey dönüp içinde olduğu vücuda baktı. Hiçbir şey yapmadan öylece bir ölü gibi yatıyordu. Zaten ruhu olmadan, yaşayan bir ölüye benziyordu. Bedenini o evin odasında bırakarak havada süzülüp dışarı çıktı. Gecenin ortasında hiç kimse yokken ruh havada uçmaya başladı. Annesiyle babasının eskiden yaşadığı eve doğru yönelip, normalde arabayla gitse 25 dakika sürecek yolculuğunu 2 dakikada tamamladı. Kapının önünde ayakları yere değene kadar alçalıp kapının önündeki beton merdivene bastı. Kapıdan içeri girmeden önce yatağında yatan bedenini düşünüp burada biraz daha kaldıktan sonra hemen geri dönmeye karar verdi. Daha ilk denemesinde bunu başarmıştı ama ne kadar uzun süre kalacağını ya da bedenine tekrardan girip giremeyeceğini bilmediğinden içinde biraz da olsa korku vardı. Kapıyı açmasına gerek kalmadan Hayalet Casper gibi kapının içine süzülüp eve girdi. Eve girdiğinde evi şimdiki eşyaların tozla kaplandığı terk edilmiş halinde değil de, yıllar önce Jason daha çocukken, annesi henüz ölmemişken yaşadıkları haliyle gördü. Mutfaktan gelen elmalı turtanın kokusu bütün evi kaplamıştı. Evin içi gündüz gibi aydınlıktı. Jason tekrardan kapıdan geçip dışarı çıktığında öğlen saatlerinde, bahçelerinin tertemiz ve güllerle, lalelerle, ağaçlarla kaplı olduğu zamanlardaki halini gördü. Neler olduğunu anlayamamıştı. Buraya az önce gelmişti ve geldiğinde gece olduğuna emindi. Şimdi neden içeride annesinin yaptığı turtaların kokusu vardı ve hava neden gündüzdü? Neler olduğunu anlamak için tekrar içeriye girdi ve aynı kokuyu aldı. Mutfağa doğru yöneldi ve gözlerine inanamayarak, karşısında tezgahın üzerindeki bulaşıkları yıkayan annesine baktı. Tıpkı ölmeden önceki halinde ve hala aynı güzellikteydi. Jason heyecanla koşup annesine sarılmak istedim.

"Anne?" Annesi hiçbir şey olmamış gibi bulaşık yıkamaya devam ediyordu.

"Anne, benim Jason." Annesi sanki onu duymuyormuş gibi işini yapmaya devam ediyordu. Gidip omzuna dokunmak için kolunu kaldırdı ama Jason'un kolu annesinin kolunun içinden geçip hiçbir etki yapmadan diğer tarafından çıktı. Tekrar tekrar denese de işe yaramıyordu. Annesi onu ne duyuyor, ne görüyor, ne de hissediyordu. Oysaki Jason bir kerecik annesine sarılmak için neler vermezdi. Onu o kadar çok özlemişti ki yine de annesini görmekle yetinmeye karar verdi. O sırada Jason geldiğinden beri hiç arkasını dönmeyen annesi, birinin "Anne," demesi üzerine arkasını dönüp ona doğru gelen çocuğa sarılmak için kollarını açtı. Jason arkasını döndüğünde, küçüklük halinin annesine doğru neşeyle koştuğunu gördü.

HAPSOLMUŞ RUHLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin