47. BÖLÜM

9 6 0
                                    

47. BÖLÜM

Noah adamın ne yapmaya çalıştığını anlamadı. Orada öylece durmuş, sanki ölü gibi hiç hareket etmeden oturuyordu.. Fırsattan istifade hemen buradan kurtulmak zorundaydı. Zaten dakikalardır uğraşıyordu ve sonunda biraz da olsa ipi genişletebilmişti. Önce sol elinin baş parmağını sonra da sağ elininkini kurtardı, artık bundan sonrası kolaydı. Elleri tamamen ipten kurtulduğunda bilekleri deli gibi acıyordu. Morarmış ve içe doğru çökmüşlerdi. Adam hala uyuyordu, hemen elindeki silahı alıp ona doğrulttu. Tepki yoktu. Boynunu, şah damarını kontrol etti, nabzı yavaş da olsa atıyordu. Ama hiçbir tepki vermiyordu. Noah onu yakalamışken bırakmayacaktı, hemen telefonunu bulup Christina'yı aradı ve yardım çağırmasını söyledi. Gözünü bir saniye bile adamdan ayırmadan herhangi ani bir hareket yapmasına karşı silah tam kalbine doğrultmuştu. Jason derin bir nefes alıp olduğu yerde uyandığında Noah yirmi dakikadır gözünü ayırmadan onu izliyordu. Adam uyanınca hemen oturduğu yerden kalktı.

"Sakın kıpırdama."

"Noah, açıklayabilirim dostum. Beni dinlemelisin." Adamın sesi çok telaşlı ve korkmuş geliyordu. Ellerini kaldırmış çaresiz gözlerle ona bakıyordu.

"Tek kelime bile etme pislik herif." Noah karşısındaki Jason da olsa, yaptıklarını unutmamaya ve ona göre davranmaya çalışıyordu.

"Yolun sonuna geldin."

"Bak, beni dinlersen neler olduğunu anlayacaksın." Noah'ın elleri titriyordu, bütün bu olanlar, geçen şu son dört yıl onu çok derinden etkilemişti ve şu anda neye inanıp neye inanmaması gerektiğini bilmiyordu. Eğer Jason şu an ona saldırmak istese nasıl tepki vereceğini düşünüyordu. Eğer ona saldırırsa silahı ateşleyebilir miydi? Çocukluğundan beri kendisi ile büyüyen kuzenini vurabilir miydi? O böyle düşündüğün anda Jason aniden ayağa kalkınca Noah refleks olarak bir el ateş etti. Kurşun tam kalbinin yanına saplanmıştı, beyaz tişörtü kana bulanmaya başladı. Jason tekrar kalktığı yere düşüp ağzında biriken kanı tükürmeye çalıştı. Belli belirsiz bir sesle "Ben yapmadım," dedi. Noah Jason'a yaklaşıp ne dediğini duymaya çalıştı.

"Ne dedin?"

"Ben yapmadım Noah, annem. O yaptı, her şeyi o yaptı."

"Bu da ne demek, ne demek annem yaptı?" Jason cevap vermeden gözlerini kapatıp Noah'ı vicdanıyla baş başa bırakarak gitti.

*************

Jason ölmek üzere olduğunun farkındaydı. Noah'a gerçeği söyledi için mutluydu, en azından suçsuz olduğunu bilen birisi vardı artık. Noah'ın ona inanıp inanmayacağını merak etti. Yaşadıkları bütün bu olanlar deliceydi ama kuzeninin ona güvenip inanması gerekiyordu. Çünkü Jason sevdiği hiçbir insana zarar vermek istemezdi ve vermemişti de. Genç adam ölmeden hemen önce ruhunu bedeninden tekrar ayırdı.

HAPSOLMUŞ RUHLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin