31.KÖSTEBEK (K.)

862 31 1
                                    

Siz değerli okuyucularıma <3 <3 <3 

Her kim olursanız olun benim için çok önemli bir yere sahip olduğunuzu unutmamanız dileğiyle, bu yolda benimle birlikte olduğunuz için teşekkür ederim :) Buralara kadar geldiysek ne mutlu :')))

Arctic Monkeys - Stop The World  I Wanna Get Off With You

Keyifli okumalar!



Fırtına öncesi değildi içinde bulunduğum sessizlik.

Aksine sonrasıydı.

Bazen en önemli şeyler sessizlikte olurdu, boşlukta, karanlıkta.

Hayatımın değişimini seyretmiştim bir yıl boyunca, iyisiyle kötüsüyle, çoğunlukla eksileriyle.

Hala yer altındaydım, bir koltukta yaşamımı sorgularken boğuluyordum.

Kapalı gözlerimin ardından avuçlarımda sıkıca tuttuğum tokam ile birlikte ellerimin üstünde hissettiğim bir sıcakla irkilmiş ama gözlerimi açmamıştım.

Dokunuşundan bile tanıdığım o kadının konuşmasını beklemiştim sabırla, gelişiyle birlikte hissettiğim sabun kokusu kaşlarımı çatmama sebep olmuştu, Arsel ve Sera'nın deposuna geldiğimde odalarda aldığım beyaz sabun kokuları bile bana gerçekleri haykırırken 14 yaşımdan beri onun neden sustuğunu merak ediyordum.

Konuşmamıştı.

Sessizliği paylaşmıyorduk, çünkü onunla bir şeyler paylaşmayı keseli birkaç gün oluyordu.

"O nerede?" Kapalı gözlerimin ardından sessizliği bozmuştum.

"Nerede olduğunu görsem bile sana söylemem mümkün değil Derin." Dişlerimi birbirine bastırarak çenemi kasmıştım. "Onunla görüştüğümde yüzünü görmedim, sesini ise tanımam, o kadar iyi bir hafızaya sahip olsam bile üzerinden yıllar geçti, üzgünüm." 

"Bana bakmayı ne karşılığında kabul ett-" Sözlerimi hızla yarıda kesmiştim. "Yer altı hakkında bilgi karşılığında tabi ki." Nefesimi vererek gülümsemiş gözlerimi açmıştım yavaşça.

Karşımda hüzünle bana bakan kadını gördüğümde ağlama isteğim bütün bir bedenimi kaplamıştı.

"Seni terk etmedim ben Derin, bak buradayım." Kafamı yukarı aşağı sallamıştım o tuttuğu elimi daha çok sıkarken. "Aksine önce sana bakmayı kabul etmemiştim, ama sonra seni gördüm, öyle kalmana içim el vermedi." Kaşlarımı çatarken suratına baktığımda bana bakmayı kesmişti.

Onu çok seviyor, ama bir türlü kabul edemiyordum.

"Evet yer altını araştırmak için gönderilen kişinin ben olması için neredeyse başımı belaya sokacaktım." Gülümsemişti bunu söylerken, ama gülüşü kendi için alaycı ve aşağılayıcıydı.

"Neden bu belalı yere gelmek için bunları göze aldın Ell?" Gözlerimin içine baktığında gülüşü düşmüştü ben kaşlarımı çatarken.

"J." Dudaklarım yavaşça aralanırken aklımın ucundan geçmeyen bu bilgi merakla doldurmuştu beynimi. "Biliyorum, böyle konuları açmak için ne yirmilik bir çıtırım ama ne de aşık olamayacak kadar yaşlı bir bunak." Kafamı yana doğru eğerek hüzünle nefesimi vermiştim.

Bana anlattığı tek doğruyu yine ondan duyuyordum, bu sefer bütün gerçekliğiyle.

"Takıntılı bir kadın terk edildiğinde yapılacak en aptal şeyi yapar ve onu terk eden adamın bütün hayatını kaplayan o yeri incelemek için Fransız istihbaratına binlerce yazılı dilekçe gönderir."

Yer Altı ÇöplüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin