Hoş gelldiniizz çiçeklerimm <33
Bölümü beğendiğiniz takdirde oylamayı ve beğendiğiniz paragraf aralarına yorum bırakmayı lütfen unutmayın :)
Keyifli okumalar!!
Mavi - deniyorum, ama (Bölüme geldiğinizde dinlemeniz dileğiyle ^-^)
★
Bulunduğum şehri garip bir koku sarmaladı şimdi, kayıp giden ruhların mı bağırmasıydı bu güçlü sessizlik? Öylesine huzursuz, korku dolu, öylesine diken üstünde bir hayattı ki yer altı, farz et ki yaşım dört kaybolmuşum bu karanlık sokaklarda seni ararken, varoluşumun sebebi beni sevmeyen bir anneyken gerçekliğe meydan okumaktı çabam, korkum ise yavaşça seninle zamansız kalmaktan.
Vaktimi tüketmiştim doğduğum andan itibaren boş bir hayatla, oysa çevreme her baktığımda mutlu insanları bir mıknatısmış gibi çekiyordu gözlerim, sanki dünyada bir tek ben böyle mutsuzdum bir tek benim derdim vardı, kime baksam gülen suratı daha çok hüzüne boğuyordu beni.
En başından beri hatalıydım biliyordum.
Şimdi ne fayda anlasam?
Yüzüme vuran rüzgar sanki gerçeklerle yüzleştiriyordu beni soğukça, tüylerim ürperirken gerçekliğe bir kez daha yüz çevirmiştim korkakça.
"Az kaldı." Kalp atışlarım hızlanırken gülümsemeye başlamıştım karanlığa doğru, vücut ısım dipleri görürken hiç üşümüyordu bedenim, aksine kurtuluş günümü kutluyordu.
Göz kapaklarım yavaşça aralandığında daha çok gülmeye başlamıştım, gözümden damlayan bir damla yaş üstüme düştüğünde gülüşüm derinleşmişti.
Siyah camdan baktığımda tepedeki ayın güzelliği nefesimi kesmişti, etrafta gezen normal insanların her birine sarılmak istiyordum.
Açık camdan uzattığım elime vuran serin hava bile ağlatıyordu beni, onca şeyden yine kurtulmuştum.
Ya da öyle sanıyordum.
"Mutlusun ama gelene kadar ağladın, bizden ayrıldığın için mi mutsuzsun yoksa tatlım?" Akın yukarıdaki aynadan bana bakarak konuşmuştu, kafamı ortaya doğru uzattığımda Gecenin arkasını dönüp beni izlediğini fark etmiştim.
"Aksine." Gece gülümsemiş ve önüne dönmüştü, cevabımı iyi biliyordu.
İçi buruk bir mutluluktu benimkisi.
Annesinden dayak yiyen bir çocuğun yine anne diye ağlamasıydı.
Birkaç dakika sonra önünden geçtiğimiz sokak yutkunmama sebep olurken hatırlamamak için gözlerimi kapatıp yapabileceğim en yanlış şeyi yapmış ve her bir anımı gözlerimin önüne getirmiştim.
Her şeyin başladığı sokağı görmek, şimdi ise her şeyi bitirmeye yakın önünden geçmekle aynı şey miydi?
Her şeyi bitirmek?
"Geldik." Gözlerimi açıp sağıma soluma bakmıştım hızla, evim buradaydı, gece uyurken ölmüş birini görmekten korkmadan, ya da uyurken hiç bilmediğin birinden bir anda satılıp, mimlenip, boğulmadan başımı sokacağım o yerdeydim.
Kapımı yavaşça açıp dışarı çıkmıştım, attığım adımlar beynimde büyük bir hüzün uyandırıyordu.
Peki ya ağladığımda mutluluktan mı yoksa hüzünden mi nasıl anlayabilirdim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yer Altı Çöplüğü
RomantizmYerdeki gölge kadar yakın aslında bir o kadar da ulaşması imkansız. Güvenmek için bir sebep. Kararmaya yüz tutmuş bir kalpte minik bir aydınlık. Sessizce atılan bir çığlık. "Ne olursa olsun hayatta kal." Sessizce fısıldayışı korkumdan içimdeki bütün...