Hoş geldiniz çikilatalı kurabiyelerim <3
Nasılsınızz?
İyisinizzz :D dkmdkfms
Neyse Keyifli okumalar!!
Chase Atlantic - DEVILISH
★
Güneş ışığının girmediği yerlerde geceyle gündüzü ayırt etmek zordur, dış dünya uzakta görünür, sadece geceyle gündüzü değil, iyiyle kötüyü de ayırt edemezsiniz çoğu zaman, bazen nefesiniz daralır gözünüzün önünü göremezsiniz.
Anlarsınız ya...
Hiç kimse dinlemez sizi, ne söylediğinizi, niye bağırdığınızı, kimse görmez ne halde olduğunuzu.
Üstünüzde kara bulutlar gezerken aydınlığa çıkmak ne kadar zorsa o kadar zorlanırsınız.
Bu sefer hiç korkmadan zorlanmak.
Her şeye rağmen herkese rağmen inatla yeniden denemek.
Bu son seferinde yer altına girdiğimde hiç korkmamıştım, aksine içimdeki güven duygusu beni cesurlaştırmış ama bir o kadar da ürkek halimi ortaya çıkarmıştı, ikisi de birebir zıt anlamlarken ben ikisinin birleşimiydim işte.
Tam da oradaydım.
Bütün bir yer altı hikayemin başladığı anlamsız labirentli deponun kapısının önünde.
"Ender amca çok sevinecek." Akın gülerken bana bakmıştı, bende gülümsemiştim karşılığında, Gece ve Emir ise gelene kadar asık suratlarıyla beni izlemişlerdi, Gecenin suratının neden asıldığını anlamam zor değildi ağzını açmasa bile benim günlerdir yaptıkları bu ısrar karşısında sessizce durmama rağmen neden birden kabul ettiğimi anlayamıyordu.
Anlayacaktı.
Sonunda gizli depolarının kapısı açıldığında ışıkta yavaşça yüzümüzü aydınlatmıştı, Akın önden gitmeye başladığında arkadakileri beklemeden hızla arkasından ilerlemiştim, birkaç saniye sonra o büyük ekranlı bilgisayar dolu duvarın önündeydik.
"Bak bakayım özlemiş misin?" Hiç Akına bakmadan etrafımı dikkatle incelemiştim.
"Çok." 'O' harfini uzatarak konuştuğumda yavaşça arkamı dönüp koltuklardan birine oturmuştum yavaşça.
"Ee herkes nerde?" Akın parmaklarını şıklatıp hızla arkasından bir kapıya yönelip kaybolmuştu, o gittikten sonra dikkatimi etrafa vermeye devam etmiştim, taa ki Gece bacak bacak üstüne attığım üstteki ayakkabıma ayağıyla yavaşça vurana kadar.
"Dökül bakalım çakma hacker." Ellerini ceplerine koyup bana eğilmiş ve öfkeli bakışlarıma maruz kalmıştı.
"Neyi?" Dudaklarını yukarıya doğru kaldırdığında Emir de bizden en uzak köşeye bilgisayarların başına oturmuş ve orayla ilgilenmeye başlamıştı, ondaki bu değişime şaşırmadan edemiyordum.
"Neler karıştırdığından başla." Bende dudaklarımı büzmüş yukarılara bakmıştım.
"Bir şey mi karıştırıyorum?" Gülümsemişti sinsice, yavaşça yanıma oturmuş ve beni üstümdeki hırkanın iki yanından sertçe çekerek kendine yaklaştırmıştı, kısa bir süre dikkatle gözlerimin içine baktıktan sonra dudaklarıma baktığı an nefesim kesilmiş yutkunmayı unutmuş ama hızla kendime gelmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yer Altı Çöplüğü
RomanceYerdeki gölge kadar yakın aslında bir o kadar da ulaşması imkansız. Güvenmek için bir sebep. Kararmaya yüz tutmuş bir kalpte minik bir aydınlık. Sessizce atılan bir çığlık. "Ne olursa olsun hayatta kal." Sessizce fısıldayışı korkumdan içimdeki bütün...