Hoş geldiniz :)
Sizleri çok çok çok özledim, uzunca bir aradan sonra hepinize sarılıyorum çikilatlarım <33
Vizeler ve okul dolayısı ile buraya bakamıyordum, fakat aklım hep burada, sizi bu kadar bekletmiş olduğum için teker teker af diliyor ve bölümümüze geçiyoruz.
Seni Gördüm Rüyamda - Canozan, Şenceylik
Keyifli okumalar!
...
Kitabın eskimiş görüntüsü beni andırıyordu, içini açıp okusanız neler neler söylerdi bilemezdiniz ama elinize almak bile istemeyeceğiniz kadar yıpranmıştı, alsanız dağılır gibi, her an elinizde kalabilirdi sayfa sayfa sanki, siz de dokunmaya kıyamazdınız.
Saçlarımda hareketlilik hissettiğimde gözlerim aralanmıştı karanlıkta.
Karşımda yatıyordu, ben ise soğuktan mı yoksa yalnızlıktan mı bilinmez yatakta küçülmüştüm. Gülümsemişti, sevdiği saçlarımdaydı gözleri, dokunduğu yerler ince ince sızlarken karnım ağrıyordu.
Onu karşımda görmem yeterdi her şeye, nasıl üstümde bu kadar fazla hakimiyete sahip olurdu?
Gözlerimin önüne gelen yüzü gülümsetmişti beni.
"Derin? Buradasın."
"Hep buradaydım Gece." Üzerimi örterken, boynumdan tutmuş ve öyle çok da uzun olmayan sakallarımda gezinmişti elleri yukarı doğru.
"Kızmadın mı hiç?" Gülümsemişti yine, yutkunarak bakmıştım karanlıktaki parlayan yüzüne.
"Kızmadım, kızınca değişiyor mu her şey?" Kafamı yatsam da iki yana sallamıştım. "Kızınca düzelir miydi?"
"Kızınca düzelir mi bilmiyorum, ama belki..." Yastıkta kafasını kaldırıp çekerek kendini bana yaklaştırdığında artık aynı yastıkta birlikte yatmaya başlamıştık. "Bana bir kere gülsen her şeyi çözebilirim gibi."
"Ben sana hep gülerdim."
Gözlerimden bir damla yaş düşerken sol gözümün kenarına yaklaşıp yumuşak bir dokunuşla öpmüştü yaşımın düştüğü yeri, midem bulanıyordu.
"Çok güçsüzüm, beni yine de sever misin?"
Kafasını yukarı aşağı sallarken, derin bir nefes çekmiştim ciğerlerime.
"Ben seni ne yaparsan yap hep severdim."
Yavaşça suratını suratıma yaklaştırırken dudaklarımda dudaklarını hissetmiştim, karşılık vermek istememiştim ilk kez ona karşı, öylece iç çekerek öpmüştü uzunca bir süre.
Eli yanağımı kaplarken kaşlarım çatılmıştı, içim huzursuzluklarla dolarken midem daha çok bulanmaya başlamış ve yavaşça hareketlenmiştim.
Bir süre sonra açık sandığım gözlerimi ansızın tekrar açtığımda afallamıştım, yattığım koltukta kucağımda tuttuğum, yıpranmaktan kullanılmaz bir hale gelen Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu ile baş başaydım.
Öyle sanmıştım.
Üzerime örtülen örtüyü atar atmaz koltuğa oturmuş küfürler mırıldanmıştım, kısık gözlerle kapanmış kapının ardından sızan ince ışığın yavaşça kapandığını görünce ürpermiştim, ellerimde tuttuğum kitabı örtünün altına sokar sokmaz ayağa kalkmış ve yavaşça kapıyı aralamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yer Altı Çöplüğü
RomantizmYerdeki gölge kadar yakın aslında bir o kadar da ulaşması imkansız. Güvenmek için bir sebep. Kararmaya yüz tutmuş bir kalpte minik bir aydınlık. Sessizce atılan bir çığlık. "Ne olursa olsun hayatta kal." Sessizce fısıldayışı korkumdan içimdeki bütün...