Benn geldimmm :))
Hepinizi özledim çok özledimm! Hiç beklettmedenn
The Weeknd - False Alarm
Keyifli okumalar!
...
Son dört yıldır kaç huzurlu sabaha açmıştım ki gözlerimi? Tıpkı bu sabah ki gibi, huzursuzluk içime işlemişti, o artık bir organımdı ve ben artık istesem de onu içimden söküp atamaz hale gelmiştim.
Cama vuran yağmur damlaların sesleri gece boyu bitmek bilmemişti, gözlerimi aralamama sebep olan bu ses değildi içimdeki huzursuzluğun sebebi ve ben gözlerimi açmadan sebebini öğrenmiştim.
Ellerimi sağımda yatakta gezdirdiğimde anlamıştım nedenini.
Gitmişti, yine ve yeniden.
Bir elimi alnıma dayayıp uzunca bir süre sonra bu kadar uyumuş olmanın sersemliği ile derince bir iç çekmiştim, artık yorgun değildim, uykusuz değildim aksine yanında ne kadar uyumamaya çalışsam da başaramamış ve o hain uykunun kollarına kendimi bırakmıştım, bütün gece onu seyretmek varken bu şansı kaçırmış olmanın öfkesiyle uyanmıştım.
"Bir kere de kaçma..." Hızla yataktan kalkmış ve kendimi duşa atmıştım, hızlı bir duştan sonra bu gün hiçbir şey yapmayacak olmanın verdiği rahatlıkla siyah takım pijamaları üzerime geçirip ıslak saçlarıma götürdüğüm havluyla karıştırarak kurutmaya çalışmıştım.
Odamdan çıkıp merdivenlere yöneldiğimde aşağıdan gelen Güneşin seslerine kulak kesilmiştim hızla.
"Abim ne zaman uyanır anne? Hasta olmuş olmasın? Normalde bu kadar uyumaz o..." Gülümsemiştim.
"Uyanır annem birazdan sen şu tabaklara bir yardım et ağırlık olmasın."
Merdivendeki son adımımda mutfaktan çıkan Güneş ve Derini görmemle öylece dikili kalmıştım olduğum yerde.
"Sen?"
Ellerindeki tabakları salonda hazırlamaya başladıkları kahvaltı masasına koyarken öylece suratına bakan bana tek kaşını kaldırmış ve kollarını önünde birleştirmişti.
"Günaydın." Çatık kaşlarımla karşımdaki Derine bakarken ardı ardına geçirdiğim şaşkınlık anlarını hazmedememiştim, eskiden böyle bir an için ruhumu ortaya koyabilirdim.
Sevdiğim kadın, annem ve kardeşim, hiçbir şey olmamış gibi masaya koyduğu reçellerin ardından o da tıpkı benim gibi şaşkınca bana bakıyor.
"Bir kere daha der misin? Günaydın." Gözlerini kaçırdığında gülümsemiştim.
Güneş ikimize de kısık ve gülen gözlerle bakarken hızla dahil olmuştu.
"Derin ablayla neden daha önce tanıştırmadın ki bizi abi? Onu gerçekten çok sevdim." Kaşlarım havalanırken gülümsemiştim kırık bir ifade ile.
Diyemezdim...
Senin için ölüyordu Güneş, belki de bir hayat kurtardığından habersizdi ama her şeyi hatırlasaydı eğer yüzüne bakar mıydı senin? Böyle güzel gülebilir miydi bize? Sana şefkatle bakabilir miydi? Hayatın için hayatı karartılmış bu küçük kız affedebilir miydi her şeyi, herkesi?
Söyleyemezdim, Derin hatırlamadığı gerçekleri biliyordu evet, ona kendim söylemiştim fakat Derin, Derin olduğundan bir haberken ne kadar umurundaydı ki yaşananlar?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yer Altı Çöplüğü
RomanceYerdeki gölge kadar yakın aslında bir o kadar da ulaşması imkansız. Güvenmek için bir sebep. Kararmaya yüz tutmuş bir kalpte minik bir aydınlık. Sessizce atılan bir çığlık. "Ne olursa olsun hayatta kal." Sessizce fısıldayışı korkumdan içimdeki bütün...