Bahardan;
"Kızım benimle kalacak" dedi.
Sinirle kolumu ondan çekerek kurtarıp burağın arkasına geçtim.
"Ben sana baba demeyi bırakalı yıllar oluyor. Sende bana kızım demezsen iyi edersin. Çünkü ne sen benim babamsın ne de ben senin kızınım" dedim sinirle.
"Baharı duydun. Yaptıkların yetti, en azından kararına saygı duy" dedi burak.
Babam ise dediklerim onun hiç umrunda değilmiş gibi duruyordu.
"Bahar benim kızım! Ben nereye istersem oraya gidebilir sadece!" Dediğinde güneş sinirle karşısına dikildi. Yüzü kıpkırmızı olmuştu. Onu daha önce hiç bu halde görmemiştim.
"Ona kızım demeyi kes anladın mı!? O senin hiçbirşeyin değil! O senin kızın değil! Kızın olsaydı eğer onu istemediği dedesi yaşındaki bir adamla evlendirmeye kalkmazdın! Ona abisine verdiğin değerin birazını verirdin en azından! En azından verdiği kararlara saygı duyardın! O kadar aptalsınız ki kendini erkeksiniz diye bir bok sanıyorsunuz! Kızının duygularını önemsemeyecek kadar aciz bir insansın sen kalender ağa!" Diye kükredi adeta.
Hepimiz şaşkınca ona bakıyorduk.
Abileri de bu yüzünü daha önce görmemişti.
Burak anlatmıştı, ilk geldiği gün hepsini yerin dibine sokuşunu.
Ama bu sefer farklıydı.
Bu sefer resmen çıldırmıştı.İçinde biriktirdiği bütün öfkeyi kusuyordu resmen.
Yanındaki 3 silahlı adam da şaşkındı.
Üçü de yavaş yavaş kalender ağaya döndü şaşkınca.
Daha sonra bana baktılar.
Gözlerim dolu doluydu.
Silahları bizden çekip kalendere doğrultular.
Şaşkındım. Bir anda yanımıza geçmişlerdi.
"Ne boktan bir herifmişsin lan sen!" Diye kükredi biri.
"Defol git gözüm görmesin seni" dedi emir sinirle.
"Nasıl yani dövmeyecek miyiz!?" Dedi emre sinirle.
Daha sonra ayaklarını küçük bir çocuk gibi yere vurdu "banane ya vurucam işte" dedi.
O sırada biri bir anda kalenderin kafasına sopayı geçirmişti.
Kapının arkasından.
Güneşten;
Kalenderin kafasına geçirilen sopayı görünce şaşkınca ağzım açıldı.
Kapının arkasından sopaya sıkı sıkı sarılmış canı görünce şaşkınca ona baktım.
Şirince sırıttı.
"Ehe, şey..." dediğinde kahkaha atmaya başladım
"Gel lan buraya" dedim gülerek.
Hızla kollarım arasına girip o da gülmeye başladı.
"Can! Sen nasıl geldin!? Ben sana gelme demedim mi!?" Emir cana bağırınca bende sinirle ona döndüm.
"Ne bağırıyorsun çocuğa!? Eee geldi noldu? Birşey olmadı! Boş yapma!" Deyip cana daha çok sarıldım.
Emir ona sert çıkışımdan dolayı bunu beklemiyor olacakki şaşkındı.
Tamam can'ın gelmemesi gerekiyordu ve gelmişti sonuçta, ama benden başka kimse cana kızamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜVEY MİYİM?
Teen Fiction17 yaşıma geldiğimde hayatımda asla olmaz diyeceğim şeyler ile karşı karşıyaydım şuan. Birileri aniden evimizin kapısını çalıp hastanede çocukların karıştığını aslında benim onların kızı olduğumu söylüyorlardı. Peki bu gerçekmiydi? 17 yıl boyunca...