32.Bölüm

20.2K 1.1K 530
                                    

Bölüme başlamadan birşey diyeyim.

Arkadaşlar hipotermi dediğimiz olay vücut ısısının 35° altına düşmesine denmektedir.

Uzun süre soğukta kalan ıslak duran kişilerin hipotermi geçirme olasılığı oldukça yüksektir.

Emir'den;

Güneşi öyle görünce kalbim sıkışmıştı.

Islanmış, buz gibi olmuş ve hareket etmiyordu...

O an ilk defa pişmanlık duydum..

Ona yaptığım ve dediğim herşey için kendimden nefret ettim.

Pelin kalbimi o kadar körleştirmişti ki onun saf ve masum olduğunu göremedim. İğrenç bir insandım..

Pelin... beni uyuşturucu bağımlısı yapmıştı. Bir ara herkese kötü davranırken bana o kadar iyi davranıyordu ki değişti sandım. En azından beni sevdi sandım. Bana pasta getirir içecek getirir kurabiye yapar verirdi. Ama tek bana verirdi. Diğerleri yemek isteyince yedirmezdi.

Yaptığı ve bana verdiği herşeyin içine uyuşturucu koyuyormuş meğer...

10 kilo vermiştim uyuşturucu yüzünden, gözlerim hep kızarıktı hiç düzelmezdi. Bir zaman hiç uyumuyordum. Uyuyamıyordum doğrusu. Bir zamanda hep uyurdum gün boyu. Bulantı ve kusma gibi durumlar çoğalmıştı.

Doktora gittiğimde uyuşturucu bağımlısı olduğumu dediğinde şok geçirdim.

Ben uyuşturucu kullanmazdım ki...

Bir zaman sadece dışarıdan yedim.

Hastalığım geriledi.

Pelin onun verdiği şeyleri yemediğim için bana kızmaya başlamıştı. Kurabiye vermişti aldım.

Ne yaptım ne ettim içindekileri buldum. Uyuşturucu koymuş...

Şok geçirdim.

Pelinin hatasını güneşten çıkarıyordum.

O bana birsey demeden ben dersem, ben yaparsam üzülmem sandım.

Aptalın tekiydim.

Ona daha kendimi affettirememiştim. Ama onun şuan olduğu durum çok farklıydı. İyi olsun o. Beni affetmese de olur...

❄️❄️❄️

Eren'den;

"Durumu nasıl?"  Dedi emre abim.

İyidir o. Güçlü biri güneş...

"Güneş hanım hem uzun süre ıslak kalmış hemde soğukta bulunduğu için hipotermi geçirmiş. Vücudu oldukça soğuktu zaten farkettiyseniz. Bir kaç ilaç yazdım onları kullansın. Birazdan da uyanacaktır girebilirsiniz geçmiş olsun" deyip ayrılan doktorun arkasından odaya girdik.

Annem ağlıyor, babam ona teselli veriyordu.

Can da ağlıyordu. Aramızda güneşe en çok değer veren kişi o'ydu. Burak ve bahar yine yanyanalardı. Burak baharın beline kolunu sarmış onu kendine çekmiş sarılıyordu, burak da kötüydü.  Güneşi orada tek başına bıraktığı icin suçlu hissediyordu. Baharda çok etkilenmişti bu olay karşısında. Emir abim yine sert ama üzgün ifadesi ile duruyordu. Emre abim ise dolu olan gözleri ile güneşe bakıyordu. Ben... hastanelerden nefret ederdim ama değer verdiğim biri buradaydı.

Hastane yatağında o kadar küçülmüştü ki acımıştım bu haline.

Küçücük kalıyordu orada. Teni solmuş göz altları hafif morarmıştı.

ÜVEY MİYİM?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin