~ 3. ŞAHISTAN ~Karya'nın Ceyhun'la evden ayrıldığını öğrendiğinde sinir küpüne dönmüş bir şekilde şirketten ayrılıp, adamlarının belirttiği konuma doğru yola çıktığında; Ceyhun'u nasıl ortadan kaldıracağına dair planlar yapıyordu.
Kendisine biraz yakınlık göstermesi için ayaklarının altına dünyayı sermeye hazır olmasına rağmen onun gidip, kendisinden başka herkesle samimiyet kurmasına deli oluyordu.
Kırmızı ışığı umursamadan hızını biraz daha arttırıp ilerlerken telefonu çalınca yan koltuktaki telefonu alıp cevaplandırdı.
"Söyle."
"Polis depolara baskın düzenlemiş, bir süre ortalarda görünme ben halledeceğim." diyen ses Aren'e aitti. Sesinden yayılan stres ve öfke birbirine girmişti.
Rusya'ya gönderilecek olan silah tırlarının içinden kilolarca uyuşturucu çıktığından haberi olmayan Arkın, "Ne saçmalıyorsun Aren?" diye soludu.
Kimliği belirsiz biri tarafından yapılan ihbar üzerine; Arkın'ın legal bir şekilde ürettirdiği silahlara, bu sabah gemilere yüklenmeden önce polis tarafından el konulmuştu ve kayıtlı olan tüm depolarına baskın düzenlenmişti.
"Sabahki sevkiyattan toz çıkmış."
"Ne tozu lan? Ben uyuşturucu taşıtmam." Arkın kızgın bir boğa gibi solumaya başlamıştı bile. İleriden dönüş yapıp, arabasını limana doğru sürmeye başladı.
"Biri sevkiyatın içine toz yerleştirmiş, sonra da ihbar etmiş." Aren dişlerinin arasından konuşurken bunu kimin yapmış olabileceğine dair listeyi kafasında oluşturmaya başlamıştı bile.
"Eğer bu, o Fuat itinin işiyse; onu o tozda boğacağım." dedikten sonra telefonu kapatıp koltuğa fırlattı. Küfürler savurarak hızını iyice arttırırken, Karya tamamen aklından çıkmıştı.
Ürettirdiği silahları ihracat etmesi yasaldı fakat onu da sabote etmeye çalışanları bulup uzun namlulu silaha oturtmayı planlıyor olması oldukça illegaldi ve bu yapacağı ilk illegal iş değildi tabi ki.
Bu zamana kadar hiçbir koşulda uyuşturucu sevkiyatına girmediği gibi, uyuşturucu satışı gerçekleştirenlerle de iş yapmazdı. Tırlarına baskın yemesi, itibarının zedelenmesine de sebep olacağı için bunun hesabını en kısa sürede kesecekti.
*
Karakolda müdürün odasında oturmuş, beklerken öfkesi git gide artıyordu ama dışarıya yansıttığı ise, her iş adamının başına gelecek türden bir iftira olduğunu bilen, kendinden emin bir adam tavrıydı.
Limandaki depoya gittiğinde, polis memurları tarafından karşılanmıştı. İfade vermesi gerektiğini belirtip Arkın'ın onlarla beraber karakola gitmesini istediklerinde Aren sert bir şekilde karşı çıkınca Arkın onu engelleyip, polis memurlarına zorluk çıkarmasını önlemişti.
Aren, Arkın'a ortadan kaybolmasını söylemesine rağmen onu dinlememesinden ötürü abisine oldukça kızgındı. Ne kadar araya girmeye çalışsa da Arkın polis memurlarıyla beraber karakola gitmeyi kabul etmişti bile. Daha fazla zorluk çıkarıp her şeyin berbat olmasına izin vermeyi düşünmüyordu. Ne gerekiyorsa yapacaktı.
Arkın'ın ılımlı yaklaşımını göz önünde bulunduran polis memurlarından biri, Arkın'ın kendi arabasıyla onları takip edebileceğini söylemişti. Polis arabasında, suçlu koltuğunda götürülecek biri olmadığını anlamaları zor değildi. Başlarına bela almak istemedikleri için onlar da en az Arkın kadar ılımlı yaklaşmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANER
Teen FictionArkadaşlarıyla müziğin ritmine kapılmış, şarkıya eşlik ederek dans etmekte olan kıza bakıyordu bir süredir. Saçlarının ahenkle savruluşunda, karşısındakine kocaman gülümsemesinde ve hareket eden bedeninde dolandı gözleri. Haddinden fazla ilgi çekiyo...