Ya"R"üyamsa

Gizli Kişi +18

(MEDYA:ASİYE'NİN ELBİSESİ)

UYARI: BU BÖLÜM +18 ÖĞELER İÇERİYOR. OKUMAK İSTEMEYEN İŞARETLENEN YERLERİ ATLASIN!

Asiye yatağın üzerinde ki valizin içine kendisine lazım olacak kadar kıyafet koymaya çalışıyordu. İçliğinden tut, elbisesine... Hepsini yeteri kadar koyduğunu düşünüyordu. En sonunda işini bitirmiş olacak ki, valizin fermuarını kapatmak için eğilmişti. Valizi aşağıya indirmeleri için evdeki hizmetlilerden birini görevlendirecek ve kendisi de aşağıda Kürşat'ı bekleyecekti. Bu balayı konusuna hiç sıcak bakmasa da, kaynanasının ve kayınbabasının ısrarları üzerine kabul etmek durumunda kalmıştı.

Asiye yalının eski ama bir o kadar antika merdivenlerinden inerken, en aşağı katta evin en genç hizmetlisi olan Sedef'i görmüştü.

"Sedef valizlerim yukarda, aşağı indirilmesi gerek. Acil."

Sedef, yeni hanımının dediklerini işittiğinde kafasını hızlı bir şekilde aşağı yukarı sallamıştı. Ve hızlı bir şekilde Asiye'nin dediklerini yerine getirmeye başlamıştı.

Asiye valizlerin kendisi ile birlikte aşağı indiğini fark ettiğinde, küçük sahanlığın kenar duvarına yaşlanmış ve Kürşat'ın arabasını beklemeye başlamıştı. Yalıya daha iki hafta önce gelmişti ve hemen ardından bu balayı işi çıkmıştı. Asiye'nin görüş alanına siyah bir kuğu misali araba giriş yaptığında, sahanlığın merdivenlerinden, ince topuklu ayakkabılarının çıkardığı hafif topuk sesi eşliğinde iniş yapmış ve şoförün açtığı kapının içine girmişti. İçeriye giriş yaptığında gözüne ilk çarpan, bir kafatasından daha büyük olan yeni model tabletti. Kürşat yine işleri ile ilgilenirken, Asiye ne kadar eğlenebilirdi ki? Sahtede olsa bu bir balayıydı. Sinir tümü ile beynine hücum ederken, kadın güzel kalçasını koltuğa oturttu ve Kürşat'ın elinde ki tableti aldı.

Kürşat'ın kulağına yaklaşarak; "Sahtede olsa balayındayız. O tableti bir daha eline aldığını görmeyeceğim." Kadın bunları adamın kulağına fısıldadıktan sonra adamdan uzaklaşıp; "Anlaşıldı mı?"

Kürşat, kadına tuhaf bir şekilde bakarken, tableti geri almaya çalışmış ama çabaları boşa çıkmıştı.

"Tablet ve iş yok."

Kürşat Asiye'ye yaklaşarak, kadının elinde ki tabletin ucunu tutmuştu. Ama Asiye'nin pes etmek değil, ucundan bile koklattırmaya niyeti yoktu. Kürşat tabletin ucunu tutarken, Asiye tableti aniden kendisine çekmişti ve Kürşat kendi kafasını, kadının göğüslerine yaslarken bulmuştu. Kadının dolgun göğüslerinin sıcaklığını hisseden Kürşat, hafif kızarmıştı. Kızın bu kadar kurnaz olabileceğini aklının ucundan geçirmemişti. Sanırım Asiye gibi bir kadını hafife almak, Kürşat'ın suçuydu. Asiye kıpırdanınca, göğüsleride bir yukarı bir aşağı hareket etmiş ve Kürşat kadının yarı çıplak göğüslerini çok yakından hissetmişti. Asiye hafif kıkırdayarak; "Bakıyorum da halinden gayet memunsun."

Kürşat, Asiye'nin dedikleri ile küçük bir afallama yaşamış ve aniden kafasını, kadının göğüslerinin üzerinden çekmişti.

"Hayır Asiye. Sadece afalladım."

Asiye göğüslerinin yarısını açıkta bırakan siyah elbisenin göğüs kısmını tutup, hafifçe yukarı çekiştirmişti. Bu ani hareket ile kadının göğüsleri özgür bir kuş misali bir o tarafa, bir bu tarafa hareket etmişti. Kürşat, kadının yaptığı hareketleri en ince ayrıntısına kadar incelerken, kadının hafifçe gülümseyerek, kendisine baktığını fark etmiş ve odağını şoför koltuğunun başlığına vermişti.

"Kürşat dediğin gibi her erkek benden etkilenebilirmiş."

Asiye geçenlerde, Kürşat'ın kendisine dediği kelimler ile adamı tuzağa düşürmüştü. Adam içinden kendine kızarken, hâlâ yanaklarının hafif kızarık olduğunun farkında değildi.